Orduyu Yıpratma Ödülü verilmeli komutana! 2
- Lütfü Bey; Heron denilen keşif uçaklarının yardımıyla PKK’lılara çok zayiat verdirilmesi üzerine havacı bir üsteğmenin havacı bir yarbaya “Çok adamımız vuruluyor, Heronları düşürün” dediği, bu arada üsteğmenin Genelkurmay İstihbarat Başkanı’yla da görüştüğü şeklindeki habere rağmen Genelkurmay Başkanlığı bu konudaki suskunluğunu uzun süre korudu ve önceki gün de tatmin edici olmayan bir açıklama yaptı. Nasıl yorumluyorsunuz bunu?
- Genelkurmay Başkanlığı’nın gözünde PKK ne demek? Düşman demek. Peki sözkonusu haberde bir üsteğmenin bir yarbaya “Çok adamımız vuruluyor, Heronları düşürün” demesi, yarbayın da “İcabına bakarız” demesi ne demek? Düşmanla işbirliği yapılması demek. Dünyada herhangi bir ordu, kendi mensupları hakkında “düşmanla işbirliği yapıyorlar” iddiası ortaya atıldığı an, ortalığı ayağa kaldırmaz mıydı? Bu konuda bu kadar uzun süre açıklama yapmayıp, suskun kalır mıydı? Ama ordumuzu yöneten Genelkurmay Başkanlığı, bu iddia karşısında uzun süre bir ölü gibi suskun kaldı. İşte asıl bu tutum orduyu yıpratıyor. Çünkü Genelkurmay Başkanlığı’nın, ordu için hayati bir konuda bu kadar uzun süre suskunluğa bürünmesi, halk nazarında “Düşmanla işbirliği yapılıyor” iddialarını güçlendiriyor. Bu durumda da ordu yıprandıkça yıpranıyor. Oysa halkın gözünde Genelkurmay Başkanlığı, Orduyu Yıpratma Başkanlığı haline dönüşmemeli! Böylesine iddialar ortaya atıldığı an, gerekeni yapmak için anında harekete geçilmeli. Ya Hava Kuvvetleri hakkında böylesine bir iddia ortadayken, Hava Kuvvetleri Komutanı’nın şu yaptığına ne demeli? Bakın birkaç gün önce Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Aksay, dün Irak’ta, bugün Afganistan’da ABD’nin Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nı yapan Orgeneral Norton A. Schwart’ı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin liyakat madalyasıyla ödüllendirdi. Başka bir deyişle, ABD savaş uçaklarından attırdığı bombalarla dün Irak’ta 1,5 milyon Müslümanı, bugün de Afganistan’da on binlerce Müslümanı katlettiren bir katili ödüllendirdi. Milyonlarca Müslümanı öldürtenleri ödüllendirmek, yüzde 99’u Müslüman olan halkımızın gözünde orduyu yıpratmak değil mi? Aslında bu durumda Genelkurmay Başkanımıza da, Hava Kuvvetleri Komutanımıza da Orduyu Yıpratma Ödülü verilmeli!
MİLLİ GÖRÜŞ MİLLİ ÇÖKÜŞ OLMASIN!
- Saadet Partisi olağanüstü kongresinde Numan Kurtulmuş’un, Necmettin Erbakan’ın oğlunu, kızını, damadını ve yakın arkadaşlarını listesine almamasıyla patlak veren tartışma sürüyor. Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Benim için önemli olan Saadet Partisi’ni hangi kişinin yöneteceği değil, hangi fikrin yöneteceğidir. Daha başka bir deyişle, Saadet Partisi’ni Milli Görüş yönetecek midir, yönetmeyecek midir; benim için bu önemlidir. Çünkü Saadet Partisi ancak Milli Görüş tarafından yönetilirse farklı bir parti olabilir. Mesela ABD emperyalizmine karşı milli, yerli bir duruş sergileyebilir. Vahşi kapitalist bu adi düzene karşı adil düzen fikriyle karşı çıkabilir. Eğer Saadet Partisi Milli Görüş’ten, Adil Düzen’den vazgeçerse, o zaman böyle bir partiye de gerek kalmaz, bu parti zaten çöker ve bu parti milli çöküş partisi haline gelir! Öyle ya, ülkemizde emperyalizme, kapitalizme teslimiyetçi partilerin asılları varken, Saadet Partisi’nin bunları taklit etmesi milli çöküş partisi haline gelmesi değil midir! Malumunuz ben, ülkemizi sömürge haline getiren emperyalizme karşı mücadele edecek partilerden yanayım. Vahşi kapitalist bu düzene karşı insanca, hakça bir düzeni savunmaktayım. Bu nedenle mesela Saadet Partisi’nin de ve gerçek anlamda sosyalist bir partinin de güçlenmesini arzulamaktayım. Böylesine partilerin ülkeyi yönlendirmesini arzulamaktayım. Biliyorum ki ancak o zaman ülkemiz emperyalizmin sömürgesi durumundan kurtulabilir. Ülkemizde ancak o zaman emek sömürüsünün önüne geçilebilir, alınterinin hakkı kurumadan verilebilir. İşte onun için ben Saadet Partisi’ni hangi kişinin yöneteceğiyle değil, hangi fikrin yöneteceğiyle ilgiliyim. İşte onun için şimdilerde holding medyasında sürdürülen Necmettin Erbakan’ın çocuklarıyla Numan Kurtulmuş arasındaki kavgayla ilgili değilim. Bu hoş olmayan boş bir kavga. Bu kavgada çıkan hoş olmayan boş sesler de benim için birer vuvuzela!
FANATİZM KAYBETSİN, İYİ OLAN KAZANSIN!
- 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını engelleyen geçici 15. maddenin kaldırılması, sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasının son bulması, grev hakkının önündeki bazı engellerin kaldırılması gibi anayasa değişiklikleri CHP’lilerin de öteden beri savundukları görüşler. Peki CHP’liler dün savunduklarına bugün niye karşı çıkıp, referanduma sunulacak bu anayasa değişikliklerine “hayır” diyor sizce?
- Bu sorunuzun akla gelen ilk cevabı şu oluyor. Türkiye’de yapılana değil, yapana bakıldığı için böyle oluyor. Mesela 12 Eylül’de referanduma sunulacak anayasa değişikliğini AKP değil de CHP yapsaydı, CHP’liler yine bu anayasa değişikliğine “hayır” derler miydi? 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını engelleyen anayasadaki geçici 15. maddenin kaldırılması, sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasının son bulması, grev hakkının önündeki bazı engellerin kaldırılması gibi anayasa değişikliklerine CHP’liler “hayır” derler miydi? Ama dedim ya, yapılana değil, yapana bakılıyor. Yalnız CHP’lilere haksızlık etmeyelim; bu tavrı bütün partililer gösteriyor. Örneğin bugün CHP hükümet olsaydı ve CHP böyle bir anayasa değişikliği yapsaydı, acaba AKP bu anayasa değişikliğine “hayır” kampanyasına girişmez miydi? AKP bu anayasa değişikliğine “hayır” deyince, AKP’liler de “hayır” demezler miydi? Yahu aynı şeyi CHP yapınca kötü, AKP yapınca iyi olabilir mi? Ya da aynı şeyi AKP yapınca kötü, CHP yapınca iyi olabilir mi? Artık bu ülkede takım tutar gibi parti tutmaktan vazgeçmenin zamanı çoktan geldi de geçmedi mi? Fanatik spor taraftarları gibi takım tutmaktan vazgeçmenin zamanı çoktan geldi de geçmedi mi! Kim yaparsa yapsın iyi olanı desteklememiz gerekmez mi? 12 Eylül’deki referandumda da kimin yaptığına değil, yapılan şeyin iyi olup olmadığına bakarak oyumuzu kullanmamız gerekmez mi? Ne diyelim, referandumda iyi olan kazansın, fanatizm kaybetsin!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.