Fitne ateşini körükleyen ahmaklar!..

Fitne ateşini körükleyen ahmaklar!..

Bursa İnegöl ve Hatay Dörtyol’da meydana gelen provokatif olaylar, öteden beri şer odaklarının kurguladıkları oyunların, kısmen de olsa sonuç vermeye başladığını gösteriyor...
Yıllardan beri hep şunu dile getiriyoruz: Aman kitlelerin karşı karşıya gelmesine yol açacak tahriklere meydan verilmesin... Zira bu gibi hâllerde, işin büsbütün zıvanadan çıkması çok kolaydır. Geçmişte bunun örnekleri çok görülmüştür. Sonuçları da maalesef çok sarsıcı olmuştur!
Toplumların hassas yönlerinin kaşınması, nereye kadar varacağı belli olmayan felaketlere yol açabilir. İnegöl’de hâlâ daha gerçek sebebinin ne olduğu belli olmayan bir sürtüşmeden çıkan kıvılcım, neredeyse bütün şehri yakacaktı... İçişleri Bakanı, “Eğlence ortamından çıkan vatandaşı sokağa dökenlerin peşindeyiz...” diyor. Sayın Bakan ve ekibi, ellerini çabuk tutup derin güçlerin ajan provokatörlerini derdest etseler, ülke ve millet hesabına çok büyük hayır olacak. Zira fitne ateşinin kimler tarafından körüklendiği, kesin biçimde tespit edilirse, bundan sonra benzer şeylere tevessül edeceklerin zaptı için de caydırıcı bir etken olur.
Onun için İnegöl’de vatandaşları Türk-Kürt diye birbiriyle kapıştıran, bu ortamı oluşturan her kimse, kimlerse; mutlaka ve bir an evvel kesin olarak deşifre edilmelidir. Aksi halde geleceğe dönük endişe ve korkularımız artacaktır. Uzun zamandan beri, içeride ve dışarıdaki şer odaklarının, kitle çatışmalarına zemin hazırlayacak planlar üzerinde çalıştığı bir sır değil.
Son aylarda Hatay ilimizde cereyan eden çeşitli olaylar, bu türden hain planların bariz göstergesidir. Nitekim bölücü terör örgütü vasıtasıyla, ama dikkat çekici bir zamanlama ile peş peşe sahneye konan terörist saldırıların, Hatay’da tansiyonu ne denli yükselttiği görüldü. Son olarak dört polisimizin şehit edilmesi, orada gerginliği had safhaya çıkardı ve çok tehlikeli bir tırmanışa kapı araladı.
Vatandaşı etnik temelli kin ve nefrete sürükleyen, Dörtyol’daki gibi kitlesel kavga ve çatışmalara zemin hazırlayan bu hainane tezgâhların kurgulayıcıları, taşeronları, iç ve dış destekçileri; kısacası bütün aktör ve figüranları tam olarak teşhis ve tespit edilmedikçe, bu fitne ateşinin büyümesi önlenemez! Olayların faillerinden ziyade, planlayıcılarının gün yüzüne çıkması çok daha önemlidir. Bu yüzden hükümet sür’atle neticeye gitmelidir.
Öte yandan bu konuda siyasetçilerin, bürokratların, sivil toplum kuruluşlarının ve medya organlarının tutumları da büyük önem arz ediyor... Ne yazık ki, kimileri sureti haktan görünüp yangına körükle gidiyor! Bazıları hakikaten timsah gözyaşı döküyor... Hangi maksat ve hedeflere matuf olduğu bilinmeyen yazılarla/yorumlarla, Türklerin ve Kürtlerin; bir arada yaşama mecburiyeti olup olmadığını sorgulamaya kalkanlar; İnegöl’de, Hatay’da nelerin olup bittiğine iyi bakması lazım. Keza siyasi hesaplarla gerginliği körükleyenler, hangi ateşe odun taşıdığını fark etmelidir artık!
Kargaşa ve anarşi daima zarar verir. Bu ülkeyi samimi olarak sevenler, asayiş ve düzeni koruyan güvenlik güçlerine yardımcı olmalı. Polise, jandarmaya karşı direnmekle , milli serveti tahrip etmekle ne milliyetçilik olur, ne vatanseverlik olur. Unutmayalım fitne çıkarmak da büyük günahtır!..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi