Askerlik önemli bir konu... “Tek tip” olamayacak kadar!

Askerlik önemli bir konu... “Tek tip” olamayacak kadar!

Askerliğin en önemli sembolü üniformadır...
=Ama üniformalar dahi ‘üniform’ değil, kendi içlerinde pekâlâ farklıdır.
Karacılar, denizciler, havacılar... Hepsi üniformalarından hemen tefrik edilir!..
Buraya kadarı sadece eğlenceli bir girizgâh olsun. Lakin askerlik meselesi çok ciddi, çok derin ve çok şümullüdür.
Ancak kestirmeden şöyle diyebiliriz:
Askerlik “tek tip” olamayacak kadar önemli ve o denli çetrefil bir konudur.
Askerliği sadece eratın yükümlülük süresi, yahut “vatan borcu” mükellefiyeti olarak tartışmak yetmez. Çok sığ ve hafif kalır.
Meseleyi ‘ülkenin savunma ve askerî politikası’ çerçevesinde, radikal biçimde ele alıp tahlil etmek lazımdır.
Sahi günümüz şartlarında nasıl bir savunma politikası ve askerî güç olmalıdır?
Ordunun halihazırdaki yapısı ve kuvvet dağılımı, modern savaş konseptine ve ülkemizin jeopolitik/jeostratejik konumuna ideal ölçüde cevap veriyor mu? Mesela silahlı kuvvetlerin yüzde seksenini, sadece kara ordusunun teşkil etmesi, bölgesel ve küresel askerî dengelere uygun mudur? Biraz daha açarsak, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin, (ulusal menfaatlerin korunmasında ve kaynakların paylaşımı mücadelesinde yeryüzünün dörtte üçünün denizlerden müteşekkil olduğu da dikkate alındığında...) Deniz Kuvvetleri, olması gereken seviyede midir? “Bölgesel Güç” ve “Küresel Aktör” gibi iddialı bir kimlik ve fonksiyon için, hâlihazırdaki hava gücü; sür’at ve vuruş gücü önceliğinin karadan havaya kaydığı bu çağda, hakikaten yeterli midir?
Güvenlik-savunma anlayışı, profesyonel ordu ihtiyacı ve silahlanma politikası; buna göre asker sayısı ile misyon ve sorumluluk çeşitlenmesine paralel olarak, kuvvetlerin dağılımı ve konuşlanması, geri hizmetlerin kısmen de olsa sivil personelle ifası vs...
Bütün bu konuların global stratejik dengelerdeki dramatik değişim, mevcut/muhtemel tehdit algılamaları ve yeni savaş konsepti muvacehesinde, her yönüyle ama köklü bir biçimde ele alınıp işlenmesine ihtiyaç var!
İleriki dönemlerde bu köşede de, aynı konuya dair yazı/yazılar yazmak üzere, şimdilik burada noktalayalım.
.....
NOT: Kıymetli okuyucularım, 2010 yılı gerçekten çok yorucu geçti. Herkesin izinden döndüğü bir mevsimde, sizden biraz izin istirham ediyorum. Yeniden buluşuncaya dek, hoşça kalınız...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi