“Sen gidersen, terör biter!”
Nasıl olacak peki? Bu kadar kesin konuştuğunuza göre bir bildiğiniz vardır elbet...
Öyle ya, kahvede veya arkadaş sohbetinde söylenmiyor bu cümle...
Ana muhalefet partisinin “kendisinin Gandi gibi olabileceğine inandırılan” lideri söylüyor.
Koskoca bir ülkenin gözünün önünde söylüyor üstelik...
Herhalde düşünüp taşınıp, rasyonel gerekçelere dayandırarak bu cümleyi sarf etmiştir.
Bir ülkenin başbakanına, ana muhalefet lideri tarafından “sen gidersen terör biter” deniyorsa, ortada önemsenmesi gereken bir sebep, sağlam bulgular veya analizler olduğunu düşünmek istiyor insan..
***
Lakin öyle değil maalesef...
Siyasi vizyonu “Recep Bey” söyleminden, konuşmaları basmakalıp “sattılar, soydular, böldüler” sloganlarından öteye gitmeyen bir siyasi figür, ana muhalefet partisinin liderliğine oturtulunca;
Bir de bu siyasi figüre “Sen Gandi’sin, sen halkın liderisin, kim tutar seni” diye medya gazı yüklenince;
Ortaya böyle fecaat bir ifade, arka planında hiçbir fikri dayanak olmayan, “o anda ağızdan pırtlayıvermiş” cümleler dökülüverir.
***
Başka ülkede Başbakan’a ana muhalefet lideri böyle bir cümle söylese, yer yerinden oynar.
Bunu söylerken hangi bilgiye, analize dayandığı sorulur.
Ama lider medya gazıyla havalanınca, sözünün tesiri olmadığı gibi, üzerinde pek duran da olmuyor.
***
Ülke, darbelerle ve vesayetle örülü statükoyla ilk defa adamakıllı bir hesaplaşmanın eşiğine gelmiş.
Kendini sosyal demokrat zanneden, gerçekte ise kopkoyu statükocu bir partinin lideri ise yollara düşmüş, yeldir yeldir bu hesaplaşmanın önünü kesmeye çalışıyor.
Karakol baskınlarındaki istihbarat zaafları ve ihmaller belgeleriyle ortaya dökülüyor, Dörtyol’daki provokasyonla ilgili müşahhas iddialar ortaya çıkıyor ama bizim sosyal demokratlarda çıt yok.
Varsa “Recep Bey”, yoksa “referandumda hayır”...
Sonra da “halk bizi neden seçmiyor”...
Görüntü ortada, neden seçmediği belli değil mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.