Tam da 'şuyuu vukuundan beter' hali... Eşkıyayı gözetlemek ve yerini haber vermekle görevli İnsansız Hava Araçları Heronlar'ın verdiği istihbaratlara rağmen, karakollara ve askeri birliklere baskınlar yapılabildiği ve sözkonusu araçların belki de en çok faaliyette bulunması gereken yerlerde hiç uçmadıkları şeklinde, akla ziyan iddialar...

Daha da vahimi, TSK içinden bazı isimler arasında: 'Heronlar sebebiyle terör örgütünün fazla zayiat verdiği, artık düşürülerek mi yoksa başka bir şekilde mi, her nasıl olacaksa, bu meselenin halledilmesi' yönünde konuşmalar yapıldığı şeklindeki söylentiler...

İnegöl ve Dörtyol örneklerinin gösterdiği akla ziyan bir başka hal; birilerinin ülkemizde oluşturmaya çalıştığı fay hatlarında, başka birilerinin ortalığı alabildiğine karıştıracak türden operasyonlar düzenlemeye kalkışması...

İnsanlarımızın bin yıldır olduğu gibi, barış ve kardeşlik içinde birarada yaşaması temel esasına yönelik en ufak bir tehditte harekete geçmesi gereken mekanizmaların, bu kabilden gelişmelere karşı harekete geçmek bir yana, sanki bizzat böylesi haller doğuracak bazı tertipler içerisinde olabileceği gibisinden bazı şayialar...

Kitlelelerin söylentilerle harekete geçirilmesi durumunda; olup bitenlerin gerçek yüzünü açıklayarak, insanları sakinleştirip yatıştıracak aktörler yerine, tahrik ederek daha vahim olaylara sebebiyet verebilecek aktörlerin sahneye sürülmesi...

Kalabalıkların galeyana geldiği anlarda devreye giren TV kameraları ve fotoğraf makinalarının karşısına geçip, ortalığı daha da hararetlendirecek türden sözler sarfetmekte herhangi bir mahzur görmeyen tuhaf bazı tipler...

Ancak halkının çoğu cahil olup, kabile ya da aşiret asabiyetinin baskın olduğu ülkelerde görülebilecek türden manzaralardan bahsediyoruz.

Belli ki karışıklık çıkıp, ortalığın altüst olabileceği yerlerden olmayan ve orada sadece belli bir görevi yerine getirmek için bulunan türden insanlar var ortalıkta... Ve onlar, bu ülkede yakın geçmişinde yaşanan bazı acı olayların tekrarını istiyormuş gibi hareket ediyorlar.

Bu ülke sınırları içerisinde yaşamakta olan bütün insanların huzuru, refahı ve saadeti için çalışması gereken kişi ve kurumların, hangi sebeple olursa olsun, karışıklıklara sebebiyet verecek davranışlara girmemesi gerektiği aşikardır.

Ortalıkta dolaşan iddialar, ithamlar, söylentiler, v.b. haller; ilgili ve de yetkili zevatın, kimlerse onlar, bir an evvel bu ülkede yaşayan insanlara doyurucu açıklamalar yapmasını zaruri kılmaktadır.

Teröre karşı mücadelenin gerektiği gibi yapılmadığı ya da yapılamadığı; bunun bir şekilde içerden bazı zaafiyetlerle bağlantısı olduğu gibi, aşırı derecede ciddi iddiaların, açık ve net bir biçimde yalanlanması için ne beklenmektedir?..

Ülke coğrafyasının herhangi bir yerinde karışıklık çıkmasını engellemekle görevli olması gereken güçlere mensup bazı kişilerin, bizzat karışıklık çıkarmak için bazı gayretlerde bulundukları şeklindeki söylentilerin gereğini yapıp; böyle bir şey varsa onlara mani olacak ve yoksa bu türden söylentilerin önüne geçebilecek bir mekanizma yok mudur bu ülkede?..

Tekrar güzeldir demiş atalarımız, velev ki yüz seksen kere bile olsa...

Ancak, güzel olan tekrar, güzel olan işlerle alakalıdır...

'Aynı delikten iki kere sokulmamak', unutulmaması gereken bir uyarıdır ve yakın geçmişte olup biten onca acı olay, özellikle bugünlerde daha dikkatli olunması gerektiğini hatırlatmaktadır.