Sayın Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’a açık mektup
Sayın Başbakanım,
Daha önceki yıllarda ve değişik tarihlerde olmak üzere, yurtdışında eğitim gören öğrencilerimizin YATAY GEÇİŞLERİ ve mezun olanlarının DENKLİK sorunları ile ilgili takdim ettiğim raporlarda durum tespiti yapmış ve çözüm önerilerinde bulunmuştum. Sonuncu mektubum, 11.03.2009 tarihli olup önerilerimin şahsınızda kabul görerek uygulamada yer verilmiş olmasından dolayı onur duymaktayım. İltifatların, maharetlerin hemen arkasından gelmesinin en güzel zaman olduğunu bilmekle beraber bu teşekkür mektubunu yazmakta gecikmiş olduğumun farkındayım. Her şeye rağmen, bu necip milletin huzurunda, denklikle ilgili gelişmeler için teşekkür ediyorum.
Ancak, hâlâ, ilginize muhtaç küçük pürüzler mevcuttur. Özellikle, Tıp ve Diş Hekimliği Fakülteleri mezunlarının dışındaki fakülte mezunlarının denkliklerinde henüz bir gelişme olmamıştır. Hangi saikle olursa olsun, özel öğrenci statüsünde yurtdışında bulunan öğrencilerin yatay geçişleri ile ilgili de herhangi bir başlatılmış işlem-gelişme bulunmamaktadır.
16.09.2008 tarihli çıkarılan “Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” Resmi Gazetede 26999 sayı ile yayınlandı, ancak YÖK; bu yönetmeliği, Tıp ve Diş Hekimliği Fakülteleri mezunları hariç, yazılı metinde belirtildiği şekliyle uygulamamakta, yönetmeliğin Madde 1 ve “d” bendinde belirtilen (Mezun olunan lisans programının eğitim düzeyi ve içeriği konusunda bilimsel gerekçeleri gösterilmesi kaydıyla tereddüt hasıl olduğunda, ... “seviye tespit sınavına” tabi tutulur) ifadesine rağmen, herhangi bir gerekçe belirtilmeden sınava tabi tutmaktadır.
Yurtdışında eğitim gören öğrencilerimizin sayısı 45.000’i, bu yolla döviz kaybımız 10 milyar ABD Dolarını, eğitimini tamamlayanlardan yılda yurda dönenlerin sayısı da 10.000’leri aşmış bulunmaktadır. Bu öğrencilerimizin % 88’den fazlası, ‘Özel Öğrenci’ statüsünde bulunmaktadır. Vatandaşlarımızın yurtdışında eğitim yapma zorunda kalmış olma nedenleri, şahsınızın da malumudur. Ayrıca, DENKLİK ve YATAY GEÇİŞ sorunlu öğrenci ve yakınlarının haleti rûhiyelerini takdir etmek de sizin için zor olmayacaktır. Kaldı ki, denklik sorunlu öğrencilerin tamamı evlenme çağında, ekseriyeti de evlenmiştir. Dolayısıyla, yürürlükteki denklik sorununun etkilediği nüfus, adeta geometrik olarak katlanmış bulunmaktadır. Bu birikim, genç yaştaki insanlarımız ve yakınlarından oluşan ‘küskünler’ kalabalığını büyütmekte, o ölçüde de sosyal barışı zedelemektedir. Bu kalabalık, bugün itibariyle bir milyonu aşmış bulunmaktadır.
Denklik bulunmadığı için, bu eğitimli iş gücünden ekonomik olarak da yararlanılamamaktadır. Oysa, fakültesini bitirip yurda dönmüş DENKLİK sorunlu mezunlarımız, özel sektörde meslekleriyle ilgili ya da farklı iş kollarında sigortalı olarak fakat asgari ücretten çalışmalarını sürdürmektedir. Zira, bu işyerlerinin çoğunluğunda, diploma zorunluluğu aranmamaktadır.
Denklik sorunu bulunan genç üniversite mezunlarımızın moral değerleri çok düşük, ümitleri kırık, gelecek kaygısı içerisinde ve her an işlerini kaybederek cezalandırılacakları endişesini taşımaktadırlar. Bu halet-i rûhiyedeki mezunların, ALES seviyesinde bir DENKLİK sınavına tabi tutularak ve başarısızlıklarını adeta tescil ettirircesine bir tutumla, her sınav döneminde psikolojilerini daha da bozmakla hangi ya da nasıl bir sonuca varılacağı veya sosyal barışın nasıl sağlanacağı merak konusudur.
Özel öğrenci statüsünde olup da eğitimine devam etmekte olan lisans öğrencileri ve aileleri de geleceğe doğru ümitsiz, ufuksuz, ışıksız bir yolun yolcuları durumundadırlar. Bu insanların gönüllerinde ümit ışıkları yakarak onların ve etraflarının geleceklerini aydınlatmanın üç yönlü faydası vardır. a) Küskünler ordusu dağıtılarak sosyal barış sağlanır. b) Yatay geçişleri yapılarak döviz kaybı önlenir. c) Yatay geçiş yapılan üniversitelere ek kaynak oluşturulur. Yaşamakta olduğumuz sosyal sorunlu gün ve yılların mevcut sorunlarına yenilerini, hem de artan bir şekilde eklememek adına, aşağıda iki önerim bulunmaktadır:
1. Değişik ülkelerin üniversitelerinden mezun vatandaşlarımıza, 26999 sayılı yönetmelik, yazılı metinde olduğu şekliyle uygulanmalıdır.
2. Öğrenciliği halen devam etmekte olan vatandaşlarımızın, ülkemizdeki uygun görülecek üniversitelerimize YATAY geçişleri sağlanmalıdır. Yatay geçişler, öğrencinin devam etmekte olduğu fakültelerin yurtiçindeki eşdeğerlerine yapılır. Yatay geçişler, yeni kurulmuş veya kuruluşunu tamamlamamış üniversitelere yapılır. Ancak, yatay geçiş yapan öğrenciler, devam ettikleri okullarda vermekte oldukları harçları, aynıyla ve kalan sürelerini tamamlayıncaya kadar, yatay geçiş yaptıkları yükseköğretim kurumlarımıza vermeye devam eder.
İkinci alternatifin gerçekleşmesi durumunda, özel öğrenci statüsündeki öğrenci vatandaşlarımız kanalıyla kaybolan dövizimiz yurt içerisinde kalır ve yatay geçiş yapılan üniversitelerimize de önemli büyüklükte kaynak sağlanmış olur. Yatay geçiş kabul eden yükseköğretim kurumları, eksiklerini tamamladığından, öğretim-eğitim düzeyini yükseltmeye bir fırsat bulur.
Sayın Başbakanım,
Hedefler önümüzdedir ve bellidir. Kaldı ki, uzağımızda olsa da, fırsatlar ve imkanlar elimizde ya da yanıbaşımızdadır. DENKLİK’le ilgili çıkarılan 16.09.2008 tarih ve 26999 sayılı yönetmeliğin, metinde yazılı olduğu şekliyle uygulanması ve ‘gerekçesiz’ uygulanmakta olan sınavın kaldırılması ve ara sınıflar için de yatay geçişin gerçekleştirilmesi konusunda göstereceğiniz bir küçük ilgi, milyonu aşkın mahzun ve mağdur gönüllerde fevkalade büyük mâkes bularak beklenmedik bir sinerjik etki oluşturacak ve ayrıca, sosyal barışın sağlanmasına da katkıda bulunacaktır.
Sağlık ve esenlik dileklerimle, kalbî muhabbetlerimi sunarım.
Prof. Dr. Hüseyin KOÇ
Gaziosmanpaşa Üniversitesi
Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü
Öğretim Üyesi
TOKAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.