Kafaya takılıp kalmış önemli bir konu varken, şimdi kalkıp başka bir konuda kalem oynatmaya çalışsam, hiç doğru olmaz.

Vicdani rahatsızlık bırakmaz peşimi.

Dünyanın en önemli gündem maddesi Pakistan'daki sel felaketi ve sonrasında çekilen sıkıntılar, toplanan yardım vs iken, HSYK tartışmaları ile ilgilenebilir miyim?

Ya da Heron'la Neron'la? Ya da referandumla?

"Dün bu konuyu ele aldık, o halde mesele bitmiştir" diyebilir miyiz?

"Önümüzdeki maçlara bakalım" diye konuşmak, şu şartlar altında bize yakışır mı?


* * *
İki cihan güneşi Efendimiz Aleyhisselam, "Komşusu açken tok yatmayı" yasaklamış; komşusunun açlığından habersiz olanı, duyarsız olanı kusurlu görüp dışlamış...

Peki, kardeşi bir lokma ekmeğe, bir bardak suya muhtaçken, dört başı mamur iftar sofralarında oturanlar?

Onları nereye koymalı?

"Eski ramazanlar ne güzeldi" diye konuşarak muhteşem sofralara kurulmak hoştur ama biraz da ihtiyaç sahiplerini düşünmek gerekmez mi?

Düşünelim ve yardım edelim ki, şimdiki ramazanlar da eskiler gibi güzel olsun.

Gelecek ramazanlar şimdiden daha güzelleşsin.


* * *
Yunanistan'da Yunanlar, Bulgaristan'da Bulgarlar yaşar.

Türkmenistan Türkmenler'in, Arabistan Araplar'ın yurdudur.

Ya Pakistan'da?

Orada da 'Pak' insanlar yaşar.

Kendi dillerinde başka anlama gelse bile, benim gözümde onlar pak insanlardır.

Her zaman pak... Kirlenmemiş, temiz kalmış, saflığını korumuş, çirkefe çamura bulaşmamış.


* * *
Hep söylenir, millî mücadele döneminde bize ciddi ölçüde yardımda bulunan kardeşlerimizdir Pakistanlılar.

Hiçbir zaman unutmamamız gereken bir yardımdır o.

Boğazından, yiyeceğinden tasarruf ederek göndermişlerdir çünkü.

Onların bir kamyona ikiyüz kişi binmesini yadırgayan, "şekerim, bunlar da hep sakallı sakallı adamlar canım" deyip de dudaklarını buruşturarak bakan kokonalar gibi düşünmüyorsanız, o kardeşlerimizin ne kadar yakın olduklarını çok iyi bilirsiniz.


* * *
Büyük bir sel felaketiyle karşı karşıya kaldılar ve bugün onlar bizim yardımımıza muhtaç.

Cimrilik etmenin zamanı değil.

Yüzüne gözüne, burnuna, ağzına sineklerin, yirmi otuz sineğin aynı anda konduğu o çocuğun görüntülerini gördünüz mü?

Elini kaldırıp kovacak mecali yok.


* * *
Önceki gün 6 milyon insan açıklaması yapılmıştı, bir gün sonra o sayı 8 milyona çıktı.

Birçok can kaybı var, mal kaybının haddi hesabı yok.

En az hesaplayan, 10 milyar ile 15 milyar dolar arasında zarardan bahsediyor.

Evleri sel aldı, tarlaları, mahsulleri götürdü.

Pakistan, beş yıldan önce belini doğrultamaz diyorlar.

Bu durumda ne olacak, nasıl olacak?

Söz edilen beş yıl, yardımlarla beraber beş yıl.

Yeterli miktarda yardım edilmezse, on yıl da geçse boş.

Zekâttır, fitredir... Haydi bakalım, pamuk eller cebe.

Ayrıca biz yardım etmezsek, kim etsin?

"Ben ettim, sen etme" diyecek birini tanıyor musunuz?