Laiklik anlayışı ve sevgi
İnsan toplumlarını medenî bir toplum, beşeri de insan kılan bütün temel değerlerin kaynağı Allah'dan gelen sevgidir. Avrupa'yı İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra helâk uçurumundan kurtaran da budur. “Halkın egemenliği” ilkesi, sevgiden kaynaklanan “İnsanlık Değeri ve insan hakları”nın önceliği ve eşitlik ilkesinin önceliği sayesinde bir “istibdad ilkesi” olmaktan kurtulur. Bu sevgi ilkesi yerine ırk üstünlüğü ilkesi gibi sevgisizlik ilkeleri geçtiği anda, bu çok tehlikeli toplumsal hastalığın tezahürü, a'razı, bir “saldırganlık” olarak görülür ve bir millî (ulusal) uyanış olarak, bu hastalığa tutulanlarca yüceltilir. Ne var ki bu hastalığın sonucu; tedavi çaresi bulunmazsa, o toplum için husran olur. Bismarck'ın acımasızlığı, sevgisizliği, “millî menfaatler karşısında Hak kavramı silinir” saldırganlığı; yüz yıl geçmeksizin Hitler yönetiminin yolunu hazırlamış, Almanya İkinci Dünya Savaşı'nın kendisini düşürdüğü husrandan kurtulma iradesi ve gücünü yine Hristiyanlık temelinde bulabilmiştir. Bütün “risaletler” gibi İlâhî Risalet terim ve ilkeleri de kötüye kullanılabilir. Bu kötüye kullanmalara karşı “tepki” içeren 1917 Ekim Devrimi de “materyalizm” temelinde çıkmaza girmiştir ve Sovyetler'in dağılmasından sonra Rusya da devamını ve kurtuluşunu yine Hristiyanlık temelinde aramaktadır.
ABD'nin bugün içinde bulunduğu durum; Almanya'da Bismarck'la başlayıp Hitler ile sonuçlanan tehlikeli hastalığın Okyanus ötesindeki yeni şartlara kendini uydurmuş olan tezahürüdür. Emperyalizm hastalığının göz kamaştırıcı kudurganlığına kapılmayalım ve İlâhi Sevgiyle, insanlığın İkinci Dünya Savaşı'ndan çok daha meş'um sonuçları olacak bir Savaş'a sürüklenmesini önlemeye çalışalım. “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh”, İlâhî Sevgiden kaynaklanan doğru, iyi, güzel sözlerdendir. Ne var ki emperyalist kudurganlık, bu “vecize”yi de kötüye kullanır ve bundan “Pax americana” dayatmasını çıkarmak ister.
“Yurtta Sulh” olması da Sevgisizlik hastalığıyla birlikte gerçekleşecek bir hedef değildir. Maalesef “Gazi Mustafa Kemal Paşa”nın düşünceleri de sağlıksız dimağlarda saptırılıp ters yüz edildikten sonra halka dayatılmaya çalışılmaktadır. Bir zamanlar “Atatürkçülük”ün temel insanlık değerleri öğretisi olduğunu söyleyenler, şimdi son derece âlimâne pozlar ve son derece hayret verici yorumlarla, “imtiyazlı, sınıflı, zıtlaşmış bir ülkeyiz” şeklinde özetlenebilecek olan bir “militan demokrasi” anlayışını savunabilmektedirler.
Sevgisizlik hastalığının saldırganlık krizinin had safhalarında bu gibi hastalık hezeyanlarına rastlanabilir. Bu çok tehlikeli vahşet ve zulüm hastalığının tek tedavisi, tek şifa çaresi; yine İlâhî Sevgidedir. Bu sebeple, halkın düşünce, kanaat rehberleri olma iddiasında olan herkesin, bu tehlikeli hastalığa tutulmuş ise kendisini derhal kurtarması ve kurtardıktan sonra da başkalarını kurtarmaya çalışması gerekir. Sevgisizlik hastalığı salgınları çok tehlikeli boyutlara varabilir. Ne var ki ferd için, Sevgiye dönüş, derhal şifaya kavuşmayı ifade eder.
Laiklik terimi değilse bile, doğru anlayışıyla lâiklik kavramı da “Evrensel Tabiî Hukuk anlayışına düşmanlık” demek değildir, “yurtta sulh, cihanda sulh” anlayışıyla bağlantılı bir şeklî güvence, Hukuk Devleti'nin bir koruyucu ilkesidir. Sevgisizlik hastalığının saldırganlık krizlerinin yol açtığı sayıklamalar sırasındaki yorumlara değil, bu hastalıktan kendisini Sevginin himayesi veya şifa etkisiyle korumuş veya kurtarmış olan Sevgi ehlinin anlayışına itibar edilmelidir.
Sevgi elçilerinin ulularından olan İsa'nın sevgisi; Batı'da her zaman şifa kaynağı olmuştur.
Son yıllarda Sevgisizlik Hastalığı mikrobunu özel laboratuarlarda üretip mikrop savaşı aracı olarak kullananlar, Sevgililerin en Yücesi olan Allah'ın Sevgilisi, Alemlere Rahmet olan Sevgili'nin sevgisine karşı “İslamophobie” mikrobunu üretmişler, Batı'da ve ülkemizde nice kimselere maalesef bulaştırmışlardır. Bu hastalıktan derhal kurtulmak, yine gerçek İlâhî Sevgiyle mümkündür, İslâmî terimlerle üfürükçülük şaklabanlıkları yapmakla değil! Tedavi edilmezse çok vahîm sonuçları olan bu hastalığın çok şükür ki ânî şifası mümkündür ve şifa; Allah'ın Sevgilisi'nin Sevgisindedir. Selâm, Rahmet ve Bereket'de olunuz ey Azizan!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.