Ekrem Kızıltaş

Ekrem Kızıltaş

Hatırat niyetine okunabilir...

Hatırat niyetine okunabilir...

Ciddi şekilde sıcak geçmekte olan bir Ramazan'da, üzerinde ne kadar tartışılırsa tartışılsın, 600 sahifelik bir kitabı okumak doğrusu zor bir iş...

Hanefi Avcı'nın kitabı, zaten alabildiğine sıcak olan gündemi daha bir ısıttı.

Çok sayıda matbaada birden ve 300 bin basıldığı rivayet edilen, Haliç'te Yaşayan Simonlar/ Dün Devlet Bugün Cemaat isimli kitabı, üzerine yazılıp çizilenleri mümkün olduğunca tedkik ettikten sonra okumaya başladım.

Girişteki felsefi diyebileceğimiz yorumlar, belki de Ramazan olması sebebiyle, sıkıcı ve biraz da gereksiz gelse de, devam eden sahifelerde kitabın en azından ilk bölümlerinin hatırat tadında olduğunu farketmem, neşemi yerine getirdi.

1956'da dünyaya gelen, Liseyi Ankara Polis koleji'nde bitiren, Polis Enstitüsü ve bilahare Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Emniyet bünyesinde vazifeye başlayan ve komiserlikten Emniyet Müdürlüğüne kadar çeşitli görevlerde bulunan Hanefi Avcı, son olarak Eskişehir Emniyet Müdürlüğü görevini yürütüyordu.

Kendisinin de kitabında vurguladığı gibi biraz sıradışı bir meslek kariyerine sahip olan Hanef Avcı'nın kitabı, içinde yer alan iddialar dolayısıyla, zamanlamasından başlayarak tartışılıyor. Kitap, temel olarak çok ciddi iddialar içeriyor olsa da, bunların kişisel kanaatlerin izharından ibaret olması dikkat çekiyor.

Emniyet teşkilatında teknolojinin kullanımı ve yaygınlaştırılması hususunda öncü bir kişiliği olduğu bilinen Avcı'nın, kitabında yoruma dayalı iddialarda bulunması, şaşırtıcı.

Gelişmiş teknoloji kullanımı sayesinde birçok önemli davayı aydınlatan bir ismin, kaleme aldığı bir kitapta herhangi bir delile istinat etmeyen önemli iddialar dile getirmek yerine, başka şekilde davranması beklenirdi herhalde.

Bunun yanında, Avcı'nın, son birkaç senelik süreçte ortaya çıkan bazı çarpıcı gelişmelerle ilgili yorumları da, doğrusu tuhaf.

Ankara veya İstanbul'a Emniyet Müdürü olamadığı ya da MİT'in başına getirilmediği için kırgın olduğu ileri sürülen Hanefi Avcı'nın yazdıklarında bu türden hususların payı var mı, bilmiyoruz. Ancak Ergenekon başta olmak üzere, son zamanların çarpıcı dava konuları ile ilgili yazdıkları, bu konuları gayri ciddi bulduğunu ortaya koyar nitelikte.

Avcı, Danıştay baskını, Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılması, Balyoz... v.b. hususlarda da farklı bir bakış açısına sahip. Tam olarak ne oldukları hakkında pek söz etmese de, olayların dile getirildikleri gibi olmadığını ya da olmayabileceğini ileri sürüyor.

Avcı'nın, toplumun hemen tamamının son derecede ciddi bulduğu bu hususlara, şahsi yorumlarıyla hafiflik izafe etmesi, bazı yorumculara göre bahis konusu kırgınlıkla alakalı.

600 sahifelik kitap, oldukça önemli görevlerde bulunmuş bir emniyet mensubu tarafından kaleme alınmış olması hasebiyle, önemli bir kaynak.

Avcı'nın kitabı, Emniyet teşkilatının 80'li yıllarda nasıl çalıştığı hususunda oldukça bilgi verici. O zamanki emniyet kadrolarının, Polis Enstitüsü mezunu olan kendisi de dahil olmak üzere, örgütler ve hedefleri hususunda deneme-yanılma yöntemiyle bilgi sahibi olmaya çalıştıklarını aktarıyor mesela...

Özellikle ilk bölümlerde yer verilen hatıralar, gelişmelerin devlet tarafından nasıl geriden takip edildiğini ortaya koyuyor ve acaba bugün ne durumdayız sorusunu sorduruyor.Hangi sebeple ortaya atmış olursa olursa olsun, iddiaları bir yana, Avcı'nın kitabı hatırat niyetine okunabilir...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ekrem Kızıltaş Arşivi