Cenab-ı Hakk'a sonsuz şükürler olsun ki; bizi, Ramazan ayı orucunu tutmaya, geceleri teravih namazı ile ihyaya muvaffak kılmıştır. Rabbimizin inayetiyle Ramazan ayı öncesi hatalarımızı bıraktık; Ramazan ayı sonrasında da önceki hatalarımıza dönmemeğe dair kesin karar ve söz verdik. Bu sözümüzü tutarsak Ramazan ayını kazançlı geçirdik, eski halimize dönersek Ramazan ayını bu yıl da boşuna geçirdik, bizim yanımıza kala kala bir açlık kaldı demektir. Bu korkunç bir kayıptır.

Kulluk görevlerimizi yerine getirmenin karşılığında Allah'ın cemaatleri muttakiler beklerken Allah, Peygamber, Kur'ân, Ramazan ayı tanımayanları da ölüm ötesinde tutan cehennem azablarının kızıllığı şimdiden kulluk yapmayan vücutlarını sarmış bulunmaktadır. Bu ne korkunç akıbettir.

Şunu kesinlikle bilelim ki: Kulluk sadece Ramazan ayına mahsus değildir. Ramazan ayı, ömrümüzü daima bir Ramazan ayı neş'esi için yaşamak üzere bizi terbiyelendirdi. Kulluk görevimizİ muayyen günlerin merasimi olmaktan çıkarıp ömürlük bir din hayatı haline sokmaya azmedelim. Allah'ın rızasına nail olmayan her amel istikbalin tehlikesidir.

Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz: "Mü'min ölünce: Namazları baş ucunda, sadakaları sağ yanında, oruç göğsünde bulunur" buyurmakla mü'min salih amellerle bezenen ahiret hayatını açıklamaktadır.

Namazlarımızı kılıyoruz. Oruçlarımızı tutmağa devam ediyoruz. Fitrelerimizİ verdik veya vereceğiz. Fitre, Ramazan orucunun, bedenin, başın, gözün zekatı olarak şer'an zengin sayılan her mü'mine vacibtir. Fitrenin ölçüsü, fakirin bir günlük yiyeceğidir. Her Müslüman evinde ne gibi yiyecek maddeleri harcıyorsa bunların listesini yapıp, ortalamasını bulduktan sonra, ortalamasını bulduğu maddeyi veya bunun kıymetini fakire fitre olarak vermelidir. Verilen bir kişilik fitre bir fakirin en az bir günlük yiyecek ihtiyacını giderici olmalıdır.

Bir kimse fitresini bayramdan önce vermezse, bu üzerinden düşmez. Ödeninceye kadar vücubiyet devam eder. Fitre doğrudan doğruya fakire verilmesi gereken mali bir ibadettir. Herhangi bir kurum veya kuruluşa kesinlikle verilmez.

Ramazan ayında bazı kurum ve kuruluşlara fitre zekat zarfları dağıtılmaktadır. Bu zarfların içine koyduğumuz paralar fakirlere ulaştırılmamaktadır. Onun için bu zarfların içine zekat ve fitre fonundan para konulmaz. Zarflara para koyacaksanız koyduğunuz paraları yardım açısından koyunuz. Fitre ve zekatlarınızı fakirlere ve Kur'ân'da verilmesi gerektiği belirtilen diğer yerlere veriniz.

İyi biliniz ki; ebedi saadet ikametgâhları olan cennetlere kavuşmak, ancak Allah ve Rasulüne itaatle, Kur'ân'ın tarif ettiği hayatı gerçekleştirmek ve gerçekleştirmeye çalışmakla mümkündür. Mahşer gününde cennet ehlinden olmamız için Ramazan ayını iyi değerlendirelim... Daima Allah'ın azabından korkup hayat yolumuzu ona doğrultalım. Hayatımızı Kur'ân nizamıyla sürdürelim. Zira başka kazanç yolumuz yoktur.