Direniyorum, öyleyse varım! 4
- Lütfü Bey; önceki günkü Sabah gazetesi; askeri darbeye, askeri faşizme karşı gösterdiğiniz destansı direniş nedeniyle sizi efsane direnişçi olarak takdim etti. Önümüzdeki Pazar günü referanduma sunulacak Anayasa değişikliğine karşı olan kesimlerin en başta gelen gerekçesi ise bu değişikliğin bir sivil darbeye, bir sivil faşizme yol açacağı şeklinde. Askeri faşizme karşı “tek kişilik direniş örgütü” gibi direnmiş bir kişi olarak, sivil faşizm konusundaki düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?
- Öncelikle şunu belirteyim; ben faşizme karşı da, zulme karşı da “Direniyorum, öyleyse varım” düşüncesinin sahibiyim. Bunu belirttikten sonra şimdi sorunuza geçeyim. Önümüzdeki Pazar günü referanduma sunulacak Anayasa değişikliğinin kabul edilmesinin sivil darbeye, sivil faşizme yol açacağı görüşünde değilim. Bu görüşü öne sürenlere, Avrupa Birliği’nin de, Sosyalist Enternasyonal’in de, ülkemizdeki bu Anayasa değişikliğini desteklediklerini hatırlatmak isterim. Hatta Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu’nun, bu Anayasa değişikliğini desteklemesi için CHP’ye çağrı yaptığını da anımsatmak isterim. Eğer bu Anayasa değişikliği sivil faşizme yol açacak olsa, bunu sivil faşizmin en çok acısını çekmiş Avrupalı sosyalistler desteklerler mi? Malumunuz, Hitler’inki bir sivil faşizmdi. En başta Avrupalılar, Hitler’in uygulamaya soktuğu bu sivil faşizmin acısını çekti. Dediğim gibi, bu Anayasa değişikliği ülkemizde bir sivil faşizme yol açacak olsa, sivil faşizmin acısını çekmiş Avrupalılar, bu Anayasa değişikliğini destekler mi? Avrupalı sosyalistler, CHP’nin de bu Anayasa değişikliğine “Evet” demesini isterler mi? Hal böyleyken ülkemizde bu Anayasa değişikliğine karşı olan kesimlerin, referandumda bu Anayasa değişikliğinin kabul edilmesinin bir sivil faşizme yol açacağı iddiası gerçekçi bir iddia olabilir mi? Ama velev ki; bu Anayasa değişikliği bir sivil faşizme yol açacak olsa... Ama diyelim ki bu Anayasa değişikliğiyle sivil faşizmi kurmak gibi bir niyet olsa... Hiç şüphesiz ki askeri faşizme karşı nasıl ki ilk isyan bayrağını ben açtıysam, sivil faşizme karşı da ilk isyan bayrağını ben açarım. Askeri faşizme karşı kalemimle ve eylemlerimle nasıl direndiysem, sivil faşizme karşı da aynı şekilde direnirim. Çünkü benim için asker ya da sivil fark etmez; faşizm faşizmdir. Faşizmin askeri de, sivili de birdir.
REFERANDUMDA ‘EVET’ DEMEK, AKP’YE EVET DEĞİLDİR
- Başta CHP olmak üzere, referanduma sunulan Anayasa değişikliklerine “Evet” denilmesini istemeyen kesimler, “Referandumda ‘Evet’ demek, AKP’ye ‘Evet’ demektir” diyerek, evet oylarını azaltmak istemekteler. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Referandumda ‘Evet’ demek, niye AKP’ye ‘Evet’ demek olsun ki? Mesela Saadet Partisi de referandumda ‘Evet’ diyeceğini açıkladı; eğer referandumda ‘Evet’ demek AKP’ye ‘Evet’ demek olsa, Saadet Partisi hiç ‘Evet’ der mi? Mesela Büyük Birlik Partisi de referandumda ‘Evet’ diyeceğini açıkladı; eğer referandumda ‘Evet’ demek AKP’ye ‘Evet’ demek olsa, Büyük Birlik Partisi hiç ‘Evet’ der mi? Mesela AKP’yi ağır şekilde eleştiren Abdüllatif Şener’in Türkiye Partisi de referandumda ‘Evet’ diyeceğini açıkladı; eğer referandumda ‘Evet’ demek AKP’ye ‘Evet’ demek olsa, Türkiye Partisi hiç ‘Evet’ der mi? Hadi onları da geçelim. Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, Eşitlik Demokrasi Partisi gibi sosyalist partilere gelelim. Bu sosyalist partiler de referandumda ‘Evet’ diyeceklerini açıkladı; eğer referandumda ‘Evet’ demek AKP’ye ‘Evet’ demek olsa, hiç bu sosyalist partiler ‘Evet’ derler mi? Referandumda ‘Evet’ diyeceğini açıklayan pek çok solcu, sosyalist yazar, çizer, sanatçı, aydın, sendikacı, belediye başkanı, eğer referandumda ‘Evet’ demek AKP’ye ‘Evet’ demek olsa, hiç ‘Evet’ derler mi? Unutmayalım ki sonuçta bu bir genel seçim değil, referandum oylamasıdır. Verilen oylar AKP’yi ya da CHP’yi desteklemek için değil, Anayasa değişikliği için verilecektir. Bu referandumda oylanacak olan AKP ya da CHP değil, Anayasa değişikliğidir. Benim için de bu böyledir. Bu Anayasa değişikliğine ‘Evet’ demek, AKP’ye ‘Evet’ demek değildir. Zaten onun için seçimlerde AKP’ye oy vermemiş kesimler, kişiler de referandumda ‘Evet’ oyu vereceklerdir.
HALKÇI DEĞİL TÜSİAD’ÇI BAŞBAKAN!
- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’in 1970’li yıllarda Başbakan’ken uyguladığı ekonomi politikalarını eleştirerek, kendi uygulayacağı ekonomi politikasının TÜSİAD’çılar gibi büyük iş çevrelerini memnun edeceğini açıkladı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
- Bilindiği gibi 1970’li yıllarda Ecevit Hükümeti’nin uyguladığı ekonomi politikaları, TÜSİAD’çılar gibi büyük iş çevrelerini, büyük zenginleri memnun etmemişti. Bunun üzerine TÜSİAD, Ecevit Hükümeti’ni devirmek için harekete geçmişti. Anlaşılan Kemal Kılıçdaroğlu, eğer Başbakan olursa, TÜSİAD’çıların hoşuna gidecek, onların çıkarlarını koruyup gözetecek bir Başbakan olacak. Yani halkçı bir Başbakan olmayacak. Öyle ya; hem TÜSİAD’çı, hem de halkçı bir Başbakan olunur mu? Hem TÜSİAD’çılar gibi en zenginlerin Başbakanı, hem de yoksul halkın Başbakanı olunur mu? Hiç değilse Bülent Ecevit, Başbakan olduğu 1970’li yıllarda TÜSİAD’çılarla arasına bir mesafe koymuştu. TÜSİAD’çıların hoşuna gitmeyen bazı politikaları uygulamaya sokmuştu. “Ne ezilen ne ezen, insanca hakça bir düzen” deyip, TÜSİAD’çıların düzeninin değişmesi için tavır koymuştu. Kısacası, TÜSİAD’çılar gibilere karşı tavır koyarak, onların dışa bağımlı düzeninin değişmesi gerektiğini vurgulayarak, “Halkçı Ecevit” olmuştu. Oysa şimdi Kemal Kılıçdaroğlu ne diyor? Başbakan olduğunda uygulayacağı ekonomi politikalarının, TÜSİAD’çılar gibi büyük iş çevrelerini memnun edeceğini söylüyor. TÜSİAD’çılar gibi büyük zenginleri memnun eden ekonomi politikaları, yoksul halkı memnun edebilir mi? Büyük zenginlerin çıkarlarına hizmet eden, yoksul halkın çıkarlarına da hizmet edebilir mi? Başbakan olması durumunda uygulayacağı ekonomi politikalarının TÜSİAD’çılar gibi büyük zenginleri memnun edeceğini açıklaması da gösteriyor ki; Kemal Kılıçdaroğlu “Halkçı Başbakan” olmayacak, “TÜSİAD’çı Başbakan” olacak!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.