“Hayır” dipçikle yönetilmeye “Evet” demektir
13 Eylül sabahı sahip olacağımız Esas Teşkilat Kanunu/Anayasa da hiçbirimizin gönlünde olan değildir. Darbe eseri ve kan kokan ve aldığı yamalarla eprimiş malum anayasa topyekûn ortadan kalkmalı, bu ülkeye yakışan yeni bir mevzuata kavuşmalıydık.
Ama olanları bir tahayyül etmeli:
Şu üzerinde kavgalar kopan 26 maddeye bile hangi çetin dönemeçler aşılarak kavuşulmadı mı? Yeni anayasayı TBMM yapamaz, bunun için Kurucu Meclis gerekir denmedi mi? O günkü CHP genel başkanı Deniz Baykal, anayasayı değiştirmek isteyen idamı göze alır demedi mi?
Anayasa Mahkemesi, yol üstünde dev gibi durmadı mı?
Bir kısım medya, utandıran manşetler atmadı mı?
Türlü müesseselerde niyet okuyuculuğu yapılmadı mı?
Öfkeler kabarmadı mı?
1982 Anayasasını değiştirmeyen, ona sımsıkı sarılan iktidar değildir, iktidarlaşmış kurumlar var güçleriyle engel oldular. Tarihe şu günlerden çok mahcup olunacak simalar ve belgeler kalmakta. Bugünün bazı önemli isimleri yarın zavallı örnekler olarak gösterilecektir.
Bir şeyin tamamı ele geçmezse tamamı da terk edilmez.
Ya hep, ya hiç makbul bir mantık değildir.
Başbakan Tayyip Erdoğan, 13 Eylül 2010’dan itibaren yeni bir anayasa yapma süreci başlayacak, şimdi kapıyı açıyorsunuz, diyor. Bu sözün takipçisi olalım. Dernek tüzüğü gibi olmasına da gerek yok, bilemediniz 18 Maddelik çerçeve esas kanun kafidir.
Peki, bu referandum/halk oylaması geçecek mi?
Bu kadar yıldan sonra şayet meydanların dilini doğru okuyabiliyorsak, evet geçecek. Evet oyları, hayırlara açık ara fark yapacaktır. CHP, MHP, BDP’nin kemikleşmiş, genel merkez ne diyorsa onu tek doğru bilen taraftarları dışındakiler evet diyecektir.
MHP’de o soylu ülkücülerin etkisi tahminlerden öte yüksek olacaktır. Davalarının diyetini kanlarıyla, hayatlarıyla, hürriyetleriyle, sağlıklarıyla,çektikleriyle ödemiş o hakiki ülkücülere yapılan hakaretler herkesi yaralamıştır.
CHP’de Müslüman hanımların rahibeye benzetilme seviyesizliği ise Kenan Evren’in sözü gibi oldu. Tersine teperek bu partiye çok oy kaybettirecektir. 1983 Seçimlerinden birkaç gün önce Kenan Evren, TV’ye çıkarak Turgut Özal aleyhine epeyi atıp-tuttuktan sonra küçümseyen bir ifadeyle ‘bu adam, her şeyi ben biliyorum, diyor, O’na oy vermeyin!’ demişti. Halbuki o günlerde aydınlar, ANAP grup kurabilir mi? Tartışması yapmaktaydı. Evren’in bu patavatsızlığı milleti kamçıladı, sandığa giden aksini yaptı. ANAP ezici çoğunlukla işbaşına geldi. 1982 Anayasasının esas referandumu o gündür. Bu anayasa aslında daha o gün düşmüştü.
Kürt kardeşlerimize gelince.
Onlar, artık dünün horlanan ‘kıro’ları değil.
Nasıl ki batıdakiler de artık ‘Hasolar-Memolar’ değilse.
Memleketin batısındaki bir vatandaş dünyayla ne kadar ilgili ise güneydoğudaki de öyle. Batıdaki için Kemalizm nasıl modası geçmiş bir ideoloji ise güneydoğudaki için de Öcalan’ın PKK sosyalizmi de ilkel bir Stalinciliktir. Geniş Kürt kitlesi terör örgütüyle onun boyunduruğundaki politik partiye rağmen evet diyecektir.
Sonuç, evetler lehine şaşırtacak kadar farklı olacak diye düşünüyoruz.
Çünkü...
‘Hayır’ demek dipçikle yönetilmeye ‘evet’ demektir.
*
TEBRİK
Değerli okuyucularımla, milletimizin ve bütün ümmeti Muhammedin Ramazan Bayramını tebrik ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.