Serdar Demirel

Serdar Demirel

Kutsallar üzerinden provokasyon

Kutsallar üzerinden provokasyon

Bütün sevincimizi kuşanacağımız bu mübârek iklimde, canımızı fena hâlde sıktılar. Bayram arifesinde verilen bir ödül ve 11 Eylül’de Kur’an-ı Kerim’i yakacağını söyleyen bir faşist mel’un rahipten bahsediyorum. Zira bu gelişmeler hayra işaret etmiyor.
Geçen hafta Almanya Başbakanı Angela Merkel, Efendimizi (sas) çizdiği karikatürlerine konu eden ve böylece Müslüman dünyanın tepkisini çeken Danimarkalı karikatüriste 2010 yılı basın ödülünü sundu. Kurt Westergaard, hatırlayacağınız üzere bundan beş yıl önce Hz. Peygamber’i başında bomba şeklinde bir sarıkla resmetmişti. İslâm’ı terörle, Efendimizi teröristle özdeşleştirerek hezeyanlarını kusmuştu..
Ödül töreninin organizatörleri, Westergaard’a bu ödülü basın ve ifade özgürlüğünü savunurken gösterdiği cesaretten dolayı verdiklerini söylüyorlar. Merkel de, Almanya’nın Postdam kentindeki törende Kurt Westergaard’a uluslararası ödülü verirken şunu söyledi:
“Avrupa, zevk ya da fayda yönünden katılalım katılmayalım, bir sanatçının bu tür karikatürleri çizme hakkı olduğu bir yerdir.”
Basından öğrendiğimize göre, Westergaard’a yılın medya ödülünü veren “M100 Sanssouci Kolokyumu”, Doğu-Batı arasında medya köprülerinin kurulmasını amaçlayan bir düşünce kuruluşu imiş.
Şu işe bakın, ödülü veren kurumun, Doğu ve Batı arasında medya köprülerinin kurulması gibi bir amacı varmış; şaka gibi değil mi!?..
Ramazan Ayı’nın son gününde, Müslüman dünyanın peygamber duyarlılığının zirveye tırmandığı bir zaman diliminde, son yıllarda Müslümanları en çok kızdıran bir kişiye Almanya Başbakanı Angela Merkel eliyle, amacı Doğu-Batı arasında medya üzerinden köprüler kurmak olan bir kuruluş tarafından cesaret ödülü veriliyor!
Sanki Müslümanlarla alay ediyorlar. Hz. Peygamber’i karalayan iğrenç komplo çizgilere, bütün dünya Müslümanlarına hakaret eden bu karanlık meş’um adama “cesaret” ödülünü layık görüyorlar. Bunu da anlayışla karşılamamızı bekliyorlar.
Pes doğrusu!
Doğu-Batı arasında diyalog köprüleri inşa etmek istiyorsanız bu ödülü verecek başka adam mı bulamadınız? Daha başka mâceraperestlere İslâm dünyasını karıştırmaları için davetiye çıkartarak mı, iki dünya arasındaki yakınlaşmayı sağlayacaksınız? Bunların diyalog iddiaları bu zeminde size ciddi geliyor mu?
Aşağılayıcı bir dil ve uslûb kullanmaktan vazgeçmeden, muhatabınızın hassasiyetlerini anlamadan ve ihtiram göstermeden farklı din müntesipleri arasında diyalog inşa edemezsiniz, bunu görün artık.
ABD’nin Florida eyaletinin Gainesville kentinde rahip Terry Jones isimli sapkının 11 Eylül’ün yıl dönümünde Kur’an-ı Kerim yakma planına gelelim. CNN International ve BBC gibi tv kanalları günlerdir her saat başı olaya genişce yer veriyor. Hukukçuları çıkartıp görüş alıyorlar. Güya, hukuken bu eylem de özgürlük kapsamı içerisine giriyormuş. Bu yüzden de adama yalvarırcasına lütfen yapma çağrısında bulunuyorlar.
Koca (!) ABD Başkanı Obama bile ABC TV’de yayınlanan “Good Morning America” programına katılarak bu rahip bozuntusuna çağrıda bulunuyor, yıkıcı planını gözden geçirmesini istiyor. Gerekçe ise ibretlik!..
Kur’an-ı Kerim yakma eylemi sayesinde El Kaide’nin daha çok taraftar toplayabileceğini, bu sayede bu örgütün, Amerika ve Avrupa kentlerinde kendilerini havaya uçurmaya arzulu daha çok kişiyi saflarına dahil edebileceğini, Irak, Pakistan ve Afganistan gibi yerlerde ciddi şiddet olaylarıyla karşılaşılabileceğini, bunun da üniforma altındaki genç Amerikalı erkek ve kadınların hayatını tehlikeye atacağını söylüyor.
Şuraya bakın, gerekçede aslolan ne ABD’li ve dünya Müslümanlarının hukuku ne de kutsal kitapların masuniyeti!
Amerikan hukuku, haftalardır milyarlarca Müslümanın kutsal kitabını bağıra bağıra yakacağını iddia eden bu mel’una dur diyemiyor, buna mı inanalım şimdi. Guantanamo Bay’da yıllardır mahkeme önüne bile çıkartılmadan tutsak tutulan insanların hukuku da ABD anayasasına aykırıdır, bu tutsaklar için anayasal haklar güçsüz ama bu sapık rahip için güçlü, öyle mi?
Hani demokrasinin de başkasının yaşam hakkına ve kutsallarına dokunmama gibi kırmızı çizgileri vardı? Bu çizgiler işin ucu Müslümanlara dokununca mı lâlu ebkem kesiliyor!
Çok tehlikeli gelişmeler bunlar. Kutsallar üzerinden yapılan provokasyonun operasyonel özelliği varmış gibi geliyor bize. Umarız yanılırız.
(Not: Dün bu yazının kaleme alındığı saatlerde Kur’an-ı Kerim’e saldırı planından geriye adım atılmamıştı. Umarız bu provokasyona son verirler. Bu hâliyle bile Müslümanları yeterince incitmişlerdir.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Serdar Demirel Arşivi