Bugün spor konuşalım!..
Sporun kesinkes yalnızca spor olmadığını, artık tekrarlamaya gerek var mı acaba?!.
Özellikle küreselleşme ile birlikte spor kavramının, bütün devletler için ekonomik (sınai-ticari), turistik, kültürel tanıtım, sosyal etkileşim ve tabii uluslararası ilişkiler açısından çok önemli bir rekabet anlamına geldiğinin herkes farkında.
Ama son günlerde referandum haberlerinin yoğunluğu arasında, kimi önemli spor organizasyonu ve müsabakaları bazılarımızın gözünden kaçmış olabilir... Ülkemiz ilk defa dünya basketbol şampiyonasına ev sahipliği yapıyor. Daha da önemlisi basketbol milli takımımız tarihinde ilk defa, çeyrek final ve yarı finale kaldı. Sizler bu satırları okurken, Sırbistan ile yarıfinal maçının neticesi de belli olmuş olacak.
Temennimiz buraya kadar firesiz gelen millilerin, Sırbistan’ı da dize getirerek yoluna devam etmesi. Ama unutmayalım ki, Sırbistan Basketbol takımı tam manasıyla bir demir leblebi... Bu demir leblebi, ancak harlaşan takım ruhu ile eritilebilir! Şayet Sırbistan’ı geçebilirsek yüzde seksen şampiyonuz diyebiliriz. Basketboldan çok fazla anlamayan biri olarak tahminim, finalde ABD’nin daha kolay bir rakip olabileceğidir. Şayet Litvanya finale kalabilirse, bize daha ters gelebilir. Neyse hedefimiz şampiyonluk... Şayet başarırsak, Türk basketbolu resmen sınıf atlayacak!..
Futbol milli takımımız da 2012 dünya şampiyonası elemelerinde peş peşe iki önemli galibiyet aldı. Doğrusunu isterseniz galibiyete rağmen, Belçika karşısında oynanan oyun çok da tatminkâr değildi. İki tane duran toptan iki gol yemek (Üstelik bir tanesi Belçika takımı on kişi kalmışken...) iddialı bir takım için iyi bir görüntü değil. Herhalde yetkililer bu durumun gereğini düşünecektir. Değerlendirilebilirse yeterli zaman var...
Bu arada Dünya Güreş Şampiyonası Moskova’da devam ediyor. Grekoromen stilde bir altın ve bir bronz madalya aldık. Takım halinde Rusya’nın (46 puan) ardından 32 puanla ikinci olduk. Yetmez ama fena değil. Serbest stilde ise maalesef iyi başlayamadık. İlk gün üç tane güreşçimiz yenildi. Bronz madalya şansı sürmekle birlikte elenme ihtimalleri yüksek. Ata sporumuz güreşte, henüz arzu edilen mevkide değiliz.
Oysa gelecek sene dünya şampiyonasına ev sahipliği yapacağız. Demek ki, her zamankinden çok çalışmak gerekiyor. Basketbolda ev sahipliği bize yaradı!.. Bakalım güreşte de aynı şey olacak mı?..
Türkiye son yıllarda çeşitli spor dallarında önemli başarılar yakalıyor. Mesela atletizm ve yüzmede alınan şampiyonluklar... Bu elbette ülke kalkınmasının da önemli bir işaretidir. Zira bileşik kaplar misali, genel durum iyileştikçe, spor sahalarında da başarılar artar. Tabiatıyla bu, bütçe ve yatırım gücü meselesidir. Eğer tesis yapar, sporculara da yeterli desteği verirseniz başarı gelir. Gelecek sene Erzurum’da Dünya Üniversitelerarası Kış Olimpiyatları yapılacak. Ki, çok önemli bir organizasyon... Erzurum başta olmak üzere, bölgeye muazzam bir katkı yapacaktır. Şayet İstanbul da ulaşım, tesis ve konaklama altyapısını tamamlayabilirse, mutlaka bir gün Uluslararası Yaz Olimpiyatlarına ev sahipliği yapacaktır. Bakalım 2020’ye yetişecek mi?..
Not: Ve evet finaldeyiz!