Bursaspor tarihindeki ilk Şampiyonlar Ligi’nde özellikle orta sahasındaki dirençsiz kurgusu ve de tecrübeli kalecisinin hatalı yediği ilk gol sebebiyle hem rakibe rahatlık sağladı hem de kendi sinirlerini gerdi. Moralini alt seviyeye çekti.
Aklıma bir soru geliyor.
Acaba Ertuğrul Hoca veya yardımcıları Valencia’yı hiç izlemişler miydi?
Eğer bunu yapmamışlarsa, en azından İspanyol Ligi’nin özellikle orta alanda fıkır fıkır oyunculardan kurulu olduğunu bilmeleri gerekirdi.
Goller belki de bu hareketlilikten gelmedi ama Bursaspor’un bütün karşılama tedbirleri hatta öne çıkış girişimleri hep bu hareketliliğin ve çabukluğun içinde eriyip kaldı.
Tabii Valencia gibi İspanyol Ligi’nin iyi takımlarından birine Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk oyunda hangi saha olursa olsun yenilmek çok ağır biçimde eleştirilmemelidir. Ama şu ana kadar saydığım İspanyol futbolu özelliklerine karşı tabii ki Nunez yerine de Sercan gibi hareketli ve süratli bir oyuncu oynatılmalıydı derim.
Şöyle bir toparlarsak Bursaspor ligde kurguladığı gibi yine pas yaparak yine kombine ataklarla öne çıkmayı hep denedi. Ama Nunez‘in bu yapının oyuncusu olmayışı Ozan İpek‘in çok çabuk pasifize edilişi bütün yükü yine Volkan‘ın omuzlarına yükledi.
Orta saha tamamlama adına biraz niyetlendiyse de rakibin yine yukarıda saydığım tipik özelliklerine aklını takarak riskten kaçmaya çalıştı.
Bütün olumsuzlukları alt alta koyup Bursaspor’un yenilgisine ne kadar sebep ararsak arayalım, temeldeki farklılıklar hep öne çıkar.
Tabii bu arada Bursaspor’un neredeyse bu grupta ağır farklara uğrayacağını dileyen ve bekleyenler önce aynaya bakıp elendikleri takımların Valencia ile kıyaslamasını yapmalıdırlar.
Bu maç, bence Ertuğrul Hoca için iyi bir ders olacaktır.
Hani öndeki maçlar için bizim lig gerçeklerinden sıyrılıp karşıdaki takımların Avrupalı olduğunu düşünmek adına.