İş Âleminde Türkiye-Filistin Ortaklığı
5 Ekim 2010 Salı günü Filistin İş Forumu'nun organizasyonu ile İstanbul'da “İş Âleminde Türkiye Filistin Ortaklığı” adıyla bir uluslararası sempozyum düzenlendi. Ben, İstanbul Cevahir Otel'de düzenlenen bu sempozyumun açılışına ve sabah oturumlarına katılma fırsatı bulamadım. Fakat yine de konuşulanlardan haberdar olmak, önemli şahsiyetleri bir araya getiren bu tür uluslararası toplantılara katılmak için gelenlerle görüşme fırsatını kaçırmamak ve en azından toplantının amacıyla ilgili bilgi edinmek için öğleden sonra gittim. Öğleden sonraki bölümde güncel isimlendirmeyle atölye çalışmalarına yani grup çalışmalarına ağırlık verildiğinden ana salondaki programa katılım bayağı azalmıştı. Fakat önemli bir proje üzerinde duruluyordu ve inşallah ondan söz edeceğim. Bununla birlikte birçok tanıdık şahısla görüşme fırsatını değerlendirmemden dolayı ayrıca sözünü edeceğim projeyle ilgili konuşmaların dışında kalan salon konuşmalarını da takibe zaman ayıramadım. Yine de sizlere özet bilgi vermeye ve kendi intibalarımı, tespit ve değerlendirmelerimi aktarmaya çalışacağım.
Siyonist işgalin Filistinlileri yıpratma, yıldırma amacıyla sürekli şiddet ve saldırı metotlarını kullanması sebebiyle Filistin denince doğal olarak cephe çatışmaları, işgal güçlerinin saldırılarından kaynaklanan yıkımlar, ölümler, yaralanmalar ve esaret akla geliyor. Evet, bunlar ne yazık ki siyonist işgalin devam ediyor olmasından dolayı Filistin'in yaşadığı bir gerçek. Fakat orada çağımızın gerçeklerine göre bir hayatın inşa edilebilmesi ve toprakları işgal edilen toplumun her şeye rağmen kendi ayakları üstüne durmasını sağlayacak altyapının oluşturulması için projeler geliştirilmesi de gerekiyor. Üstat Yusuf el-Karadavi bu düşünceyle çağımızda bilhassa Internetin sunduğu imkânların kullanılması suretiyle Filistinlilere uzaktan iş temini için güzel fikirler üretmişti. Bu fikirlerin projeleştirilmesi için Avrupa'da yaşayan bazı Filistinli kardeşlerimiz de güzel çalışmalar yapmışlardı ve Yüce Allah'ın lütfuyla ben de bu projelerin tanıtımına katkıda bulunmaya çalışmıştım. Fakat daha sonra özellikle Gazze'ye uygulanan ambargo bu projelerin geliştirilmesinin önüne geçti.
Ama tabii Filistin sadece Gazze'den ibaret değil. Üstelik güçlerimizi birleştirerek Gazze'de de işgalci siyonist devletin kuşatma duvarlarını aşmamız mümkündür. Bunun en önemli araçlarından biri de iş imkânlarının geliştirilmesi ve Filistinlilerin kendi ayakları üstüne durmalarının sağlanması için onların ürünlerinin ve enerjilerinin değerlendirilmesidir. Aksi takdirde sürekli yardımla ayakta durmalarını ve işgalin uyguladığı şiddet karşısında bu yolla varlıklarını korumalarını istemek zorunda kalırız ki bu zamanla yardım edenleri bıktıracağı gibi yardım alanları da alıştırarak bilhassa üretim alanında pasifize eder. Bundan dolayı Filistin toplumunun ticaret ve iş alanında daha aktif hale getirilmesi, işgalden kaynaklanan engellerin zorlanması, duvarların aşılması için yeni projeler geliştirilmesi, bu amaçla güçlerin ve imkânların birleştirilmesi gerekir. Bu konuda da hem devlet hem halk olarak Türkiye'ye büyük görev düşüyor. Türkiye'nin devlet olarak devreye girmesi, iş ve ticaret alanındaki projelere destek vermesi aynı zamanda işgalden kaynaklanan duvarların ve engellerin zorlanması açısından önemli rol oynayacaktır.
Bu açıdan Cevahir Otel'de düzenlenen ve Filistin İş Forumu'nun organize ettiği uluslararası toplantı büyük önem arz ediyordu. Toplantıya Türkiye Hükümetini temsilen dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan katıldı. Çağlayan'ın konuşmasında geçen "Herkes sussa, gözünü yumsa, sırtını dönse bile, biz Türkiye olarak Filistin'e, Gazze'ye sırtımızı dönmeyeceğiz, gözümüzü yummayacağız" sözü gerçekten takdire şayan ve son derece önemli bir duruş sergiliyordu.
Toplantıya katılanların çoğunluğu Filistinli iş adamları ve ticaretçilerdi. Türkiye'de ikamet eden ve iş yapan Filistinli iş adamlarının da toplantıya büyük ilgi gösterdiklerine şahit oldum.
Toplantının aynı zamanda MÜSİAD'ın düzenlediği uluslararası fuarın öncesine denk getirilmesi de İslâm dünyasındaki iş çevreleriyle Filistinli iş adamlarının irtibatlarının güçlendirilmesini hedefliyordu.
Önemli olan da bu tür toplantılarda konuşulanların, önerilenlerin, proje olarak masaya konulanların hayata geçirilmesi için aktif çalışma yapılmasıdır.
Zikrettiğim proje hakkında biraz ayrıntılı bilgi verebilmek için inşallah ondan da müteakip yazıda söz edeceğim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.