İçindekileri kustu ve gitti
Halkın tepkisi geri adım attırdı.
Kusturica, Antalya Altın Portakal Festivali jüri üyeliğinden çekilmek zorunda kaldı.
Bu kararını açıklarken de gerçek yüzünü gösterdi.
Türk halkının tepkisini “barbarlık, ilkellik” diye yorumladı.
Kendisinden ötürü festivali protesto eden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ı da düşman ilan etti, Kusturica:
“Bu ülkenin Kültür Bakanını bir düşman olarak görüyorum. Çünkü o bunu hak ediyor.”
Kusturica bu açıklamasının ardından Türkiye’yi terk etti.
2005 yılında vaftiz olup Sırp Ortodoks Kilisesi'ne girerken Nemanya ismini alan bu zat, böylece aslında iyi de bir Türkiye düşmanı olduğunu ortaya koymuş oldu.
Boşnak olmasına rağmen yıllardır Sırp faşistlerini aratan tavırlar sergileyen bu zat, elbette Türklerle ilgili gerekli brifingi de almıştır Çetnikler’den.
Adam içindekileri kustu ve gitti.
Bu düşük ruhlu adamın hakaretlerine maruz kalmamızda rolü bulunan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın utanacak mı acaba?
Kusturica’ya Türkiye’ye bir güzel sövdürdüğü için.
Buna vesile olduğu için.
Yoksa bir “barbarlık, ilkellik” açıklaması da ondan mı gelecek?
Aslında bunu kestirmek güç değil.
Kusturica’ya tepkileri “kışkırtma, kalkışma” olarak değerlendiriyordu Akaydın.
Şimdi de çok sevdiği Kusturica gibi o da Türkiye’yi barbarlıkla, ilkellikle suçlarsa hiç şaşırmayın.
Bunu ilerleyen günlerde göreceğiz, ben Kusturica’nın sözlerine dönerek, sormak istiyorum:
-Bosna Savaşı sırasında ırzına geçilen Boşnak kadınlara hitaben “Meseleyi lüzûmundan fazla abartıyorsunuz” demek mi barbarlık, ilkellik yoksa bu sözleri sarf edeni yuhalayarak, “topraklarımızda istemiyoruz” demek mi?
-250 bin insanın hayatına mâlolan soykırımın çözümü olarak “500 yıl önce zaten hepimiz Sırp'tık, yeniden Sırp ve Hıristiyan olalım, olsun bitsin” önerisini getirmek mi barbarlık, ilkellik yoksa bu sözleri sarf edeni yuhalayarak, “topraklarımızda istemiyoruz” demek mi?
-“Boşnak bir anne-babadan doğdum, fakat kendimi kültürel açıdan Sırplara daha yakın hissediyorum” diyerek aslını inkar etmek mi barbarlık, ilkellik yoksa bu sözleri sarf edeni yuhalayarak, “topraklarımızda istemiyoruz” demek mi?
-Temmuz-1995'de yalnızca iki gün içinde 10 bin Müslüman erkeğin şehit edildiği Srebrenitza katliamının kurbanlarını anmak üzere o tarihten beri düzenlenen hiç bir törene katılmamak mı barbarlık, ilkellik yoksa buna tepki göstererek “böyle birini topraklarımızda istemiyoruz” demek mi?
Ne sanıyorsunuz bu halkı siz?
Sizi bu topraklara davet ederek, baş köşeye oturtmak isteyen bir avuç sözde sanatsever gibi kimliksiz, inkarcı mı?
Değerli habervaktim okuyucuları;
Hayli popüler bir paylaşım sitesi var, malumunuz.
Orda kimi okuyucularımız sitemiz adına sayfa açmış.
Sağolsunlar, niyetlerinden şüphemiz yok.
Ancak kimi üyeler tarafından kabul edemeyeceğimiz videolar ve fotoğrafların da paylaşıldığı haberlerini alıyoruz.
Şunu belirtmek istiyorum, o sitedeki o sayfa ile hiçbir ilgimiz yok.
Haliyle paylaşılanlardan da bihaberiz.
Haftaya görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.