Römorkdaki vâlide

Römorkdaki vâlide

Benim hem ana hem baba tarafım zâbit kökenlidir. Ama baba tarafı tümüyle bahriyeli olduğundan benim Donanma’ya ve Deniz Kuvvetleri’ne ilgim husûsî boyutlara varır.

“Bahriyyeliyiz, her gemi bir vâlidemizdir.

Vicdanlarımız belki güneşden lekesizdir.”

...mısrâlarıyla başlayan eski Osmanlı “Bahriye Marşı”nı belki bugün değerli amirallerimiz dahî duymamışdır, bilmez ama ben onu mırıldanan Dedem Kolağası Mehmed Nâil Bey’in o rakı ve sigaradan tarazlanmış sesini hâlâ hayâl meyâl hatırlarım. Ayrıca onların bunu bilmemesine de hayret etmem, zîrâ çoğunun, darbe planı hazırlamakdan bu tür işlere ayıracak zamanları kalmadığını da müdrikimdir.

Bu satırları yazmaklığıma sebebiyet veren hâdise, Aden Körfezi’nde deniz haydutlarıyla mücâdele eden enternasyonal filonun sancak gemisi olarak görev yapacak olan Gökçeada Fırkateyni’nin, bir kayığa taarruz ederken karaya oturarak safdışı kalması. Kenya tekneleri, Cenâb-ı Hakk’a şükürler olsun ki zamânında müdâhale ederek fırkateynimizi batmakdan kurtarmışlar. Şimdi römorkörler çeke çeke vatana getiriyorlarmış. Hayırlısıyla o da olur inşallah.

Bu durum karşısında Fırkateyn Kaptanı Yarbay Cihat Aşan hakkında hangi işlemin yapılacağını bilmiyorum. Fakat kendisine bir liyâkat nişanı verilmesi şahsen benim kesinlikle hayretimi mûcib olmaz. Zîrâ geceyarısı bir karakolumuza doğru ilerleyen yüz kişilik PKK grubunu çoban sanan generalin taltîf edildiği bir orduda kayığa taarruz ederken okyanusda savaş gemisini karaya oturtan kaptana nişan verilmesi tabiidir. Aksi eşyânın tabiatına aykırı olur.

Bir önceki GK Başkanı TSK’nın behemehâl kökünden ıslâh edilmesi gereğine işâret edenleri “Kanı bozuklar, satılmışlar, Mütâreke Basını” gibi mûtenâ sıfatlarla “tezyîn” ediyordu. Islahat balamında akıllarına gelen “tek tip askerlik” çözümü (!) ve eğer mecbûrî askerlik süresi kısaltılırsa “kadro açığı” doğacağı endîşesini dile getirmeleri, komuta kademesinin zihniyetini yansıtması bakımından birer ibret vesîkasıdır. Beyin cerrahı yâhut elektronik mühendisi ile vasıfsız inşaat işçisini aynı kefeye koyanların hangi asrın kumandanları olduğu sualini bir kez daha bütün yakıcılığıyla gündeme getirirken “kadro açığı” bahânesi problemi katmerlendirmektedir. 800.000 kişilik “Mehmetçik” mevcûdunun 184.000’ini garson, uşak, kuaför, müzisyen, aşçı, bar piyanisti, lostra, ütücü, çaycı, resepsiyonist vs. olarak kullanan bir ordu (“star” , 14 Ekim 2020) kadro açığından bahsedebiliyorsa ve bu arada meselâ tüm İngiltere Ordusu mevcûdunun sâdece 173.000 kişiden oluştuğu da biliniyorsa bu iddia sâhiblerinin âcilen yardıma ihtiyâcı var demekdir! Profesyonel yardıma!!!

Eşsiz resepsiyon, eşsiz CHP

CHP Çankaya’nın 29 Ekim Resepsiyonu’na katılmayacakmış.

Sebeb, askeriyeye hulûs çakmak için birkaç yıldır uygulanan ikili resepsiyon uygulamasından artık vazgeçilmesi!

Eşsiz resepsiyon uğruna “Kılıç” çeken Eşsiz CHP!

Allah bizi Siyonistlerden ve Resepsiyonistlerden esirgeye, âmîn!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi