Çaresiz bir Müslümanın feryadı
Mevsim, bugünlerde kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Sararan yapraklar dökülmeye, yağmurlar da ara sıra dinlenip sonra yine sürahiden dökülürcesine yağmaya devam ediyor.
Dilimde dönüp duran -ve hep Yağmur Tunalı'yı hatırlatan- Mehmet Çınarlı'dan bir mısra:
"Sonbaharın bizi daldırdığı rüya geçici..."
Bekir Sıtkı Sezgin'in, "Sararan dallarının çizdiği dünya geçici" diye devam eden bu şiiri, Hüzzam makamında bestelediğini de çok geç öğrendim. (Gogıl sağolsun.)
***
Küçük birer göle dönüşen sokaklarda, şemsiyelerin ters döndüğünü, insanların telaş içinde koşuştuğunu görüyoruz.
Koşup işlerine gidecekler, üzerine su sıçratan arabaların arkasından el kol hareketleri yaparak bağıracaklar, akşam aynı şekilde evlerine dönecekler.
Yemekten sonra oturup televizyonda dizi seyredecekler.
Yalnız, bazı diziler, hassas yapıdaki insanlara acı verecek.
Üzüntü duyacaklar, içleri acıyacak, gönülleri kırılacak.
"Beğenmiyorsan seyretme kardeşim" diyerek kurtulmak bazen mümkün olmuyor.
***
Sözün burasında, okurlarımızdan gelen mesajlardan birine yer vermek istiyorum.
İster bir vebalden kısa yoldan kurtulmak olarak görün, isterseniz yağmurda koşuşturanlar arasına bir an önce karışmak için acele etmek olarak.
Bu arada bayramınızı da kutlamak isterim; nice 87 yıllara hayırla, mutlulukla, huzurla...
***
Sayın Mehmet Şeker,
Birkaç haftadan beridir Kanal D televizyonunda "Fatmagül'ün Suçu Ne" adlı bir dizi gösterilmekte.
Gazetelerden okuduğumuz kadarıyla, dizide adı Fatmagül olan bir kıza tecavüz edilmekte ve filmin senaryosu bu olay üzerinden kurgulanmaktadır.
İslam'ın en güzide kadınlarından olan Efendimiz aleyhisselatu vesselamın kerimesi, göz bebeği olan Hz. Fatıma'nın isminin, bu şekilde bir filmde kullanılması karşısında hiçbir tepkinin gelmemesi gerçekten çok üzüntü verici bir durum.
Bugünkü Radikal gazetesinde gerçekten kanı beyne sıçratan başka bir haberle karşılaştım.
Adını kimsenin bilmediği uyduruk ve iğrenç bir gazetede, Fatmagül adlı bir şişme bebeğin reklâmının yer aldığı ve reklâmda ister tecavüz et ister koynuna al yat denilerek iğrençliğin bütün sınırları aşılmakta olduğu yazılmaktaydı.
Efendimiz aleyhisselatu vesselamın iğrenç karikatürleri karşısında verilen tepkinin bir benzeri neden burada verilmiyor, çok merak ediyorum açıkçası.
Burada çok daha ağır bir tahrik unsur varken ve Hz.Fatıma gibi iffet sembolü bir insanın isminin böyle ahlaksızca ve pervasızca kullanılması söz konusuyken, en azından bir tepki olarak bunu yazılarınızda belirtmenizi beklemek çok olmasa gerek.
Ben, bir okur olarak kendi üzerime düşeni yapıyor ve sizin buna tepki vermenizi istirham ediyorum.
Bunu yazmadığınız, kendi tepkinizi göstermediğiniz takdirde, bu e-postayı gönderdiğim diğer dini hassasiyeti olan bütün yazarlardan olduğu gibi sizden de diğer dünyada hesap soracağımı bilmenizi isterim.
Ve her şeyin insanın aleyhine şahitlik edeceği Hesap Gününde bu e-postayı da aleyhinizde delil olarak getirmesini Allah'tan isteyeceğim.
Bu yazı, elinden çok fazla şey gelmeyen, içi acıyan, kahrolan, ne yapacağını şaşırmış bir Müslümanın feryadıdır. Umarım bu feryadı duyarsınız.
Sevgi ve saygılarımla
Takyettin Karakaya
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.