Beşiktaş yönetimi tribünleri sorgulamalı...

Beşiktaş yönetimi tribünleri sorgulamalı...

Kısa adı PFDK olan Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, 29 Mart'ta oynanan Beşiktaş-Fenerbahçe maçında, Siyah-Beyazlı taraftarlar kötü ve çirkin tezahüratta bulundular diye Beşiktaş’a 1 maç seyircisiz oynama, 1 maç saha kapama ve toplam 80 bin YTL para cezası vermişti..
Ardından, Beşiktaş Kulübü, Tahkim Kurulu’na itiraz etti.. Tahkim Kurulu, PFDK’nın verdiği cezada bir isabetsizlik görülmediğini belirterek itirazı reddetti ve cezayı onadı..
Samimi olarak inanıyorum ki, Beşiktaş’ın sahasının kapanmasına sebep olan, bir avuç futbol magandası.. Başka bir ifadeyle bunları yapan birkaç kendini bilmez zonta.. İşte o birkaç kişi dediğimiz insanlar, maalesef tribünleri etkiliyorlar ve kıvılcım bir anda yangına dönüşüyor.. Toplum psikolojisi enteresandır!.. İnsanlar susar.. Adeta bir lider beklenir.. Bir kişi fırlar, lider olur ve ondan sonra kıyamet kopar..
Beşiktaş’ın başına gelen bu kaçıncı saha kapatma?.. Kimse, federasyonu suçlayıp Beşiktaş tribünlerinin hiçbir kabahati olmadığını söyleyemez.. Beşiktaş tribünleri ne yazık ki küfüre prim veriyor!.. Bırakın küfürü, kendi kendilerine “bela” bile okuyorlar.. Bunları kaç kere yazdım.. Ama yönetimden de hiçbir yaptırım çıkmadı.. Hatta; yönetim, yapılan kötü tezahüratlara ses çıkartmayarak sanki tribündekilere prim verdi.. 0 zaman da ceremesini önce yönetim çekecek..
Yazık, günah değil mi?.. Ligde henüz bir şeylerin beli olmadığı bir anda 2 önemli maçta saha avantajından yararlanamamak büyük dezavantaj..
Bakın size bir misal vereyim.. Dr. Jekyll ve Dr. Frankeştayn gibiler, canavarları meydana kendileri getiriyor.. Sonra da o canavarlar onları dinlemiyorlar.. Ne yazık ki, Beşiktaş tribünleri bu durumda.. Seyirci, küfür-kâfir rakip takıma yükleniyor.. Ardından da ya Beşiktaş’ın sahası kapatılıyor, ya da seyircisiz oynama cezası veriliyor.. Bakıyorsunuz boş tribünlerde bir pankart;
“Ruhumuz yeter!..”
Yani; cismimiz önemli değil, ismimiz bile kâfi gelir..
Uzun lâfın kısası; saha kapatma veyahut seyircisiz oynatma cezası, tribündeki seyircilerin yaptıkları tezahürat yüzünden alınır, ancak bunun baş sorumlusu o seyirciye karşı çıkmayan, üstüne üstlük onlara ara gazı veren yöneticilerdir..
Bu duruma sadece Beşiktaş’ta rastlayamayız.. Galatasaray’ı da aynı, Fener’i de, Trabzon’u da, Kayseri’si de!..
En ufak bir negatif durumda yöneticiler konuşur.. Hiç demezler ki; “Ben susayım, eğer konuşursam konuştuklarım tribünlerde bomba tesiri yapar.. İyisi mi konuşmayayım da ortalığı karıştırmayayım..”
Demezler değerli okuyucularım!.. Konuştukça da yangına benzinle giderler..
Beşiktaş’ın seyircisi takımlarını 90 dakika desteklediğini zannediyor.. Ama aynı seyirci onarılması güç yaralar da açabiliyor..
çarşı bu aleme karşı..
çarşı en kralına karşı..
çarşı şuna karşı..
çarşı buna karşı..
İyi de birilerinin de centilmenlik adına, dostluk, sevgi, kardeşlik, barış adına bu çarşı’ya karşı olması gerekmez mi?..
Varsa böyle bir babayiğit çıksın ortaya..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi