Önder Sav'cılar kızacak ama daha önce anlattığım fıkra gibi kısa bir olayı tekrar etmek zorundayım. Savcıların kızmasından iyidir.

Bizim Dursun'un hikâyesi.

Dursun diyorum, çünkü senelerdir Temel'e çok yüklendik.

Netice fark etmiyor zaten, önemli olan işin özü.

* * *

Dursun, eski bir otomobille Trabzon'dan hareket eder, İstanbul'a doğru yol alır.

Yanında karısı ve yaşlı babası da vardır.

İzmit civarında vites değiştirirken, arabanın vites kolu çıkar.

Elinde kalan vites koluna bakar, "Çıktı" deyip hayretini ifade eder.

Babası kızgınlıkla tepki gösterir:

"Çıkar tabii... Trabzon'dan beri ha boyle onu kurcalayup duraysun!"

* * *

CHP'deki durum, Dursun'un arabasından çok mu farklı sanki?

Parti de eski, araba da.

Dursun Trabzon'dan beri kurcalıyor, Önder Bey elli senedir.

Belliydi günün birinde vites kolu gibi o patırtının çıkacağı.

* * *

Baykal'ın yerine Kemal Kılıçdaroğlu'nu uygun gören ve hazırlayıp yetiştirdiğini söyleyen Önder Sav, herhalde onun her sözünü dinleyeceğini düşündü.

Böyle gelmiş böyle gider sandı.

Yanıldığı aşikâr.

"Ben elli senedir bu partideyim" hatırlatması yapan Önder Bey'e Kemal Bey'den gelen cevap çok net: "CHP elli senedir iktidardan uzak."

* * *

CHP'nin yenilenmesini istiyor Kılıçdaroğlu, geldiği gibi gitmesin, düzen değişsin, safralardan kurtulalım, iktidara yürüyelim istiyor.

Elbette, oyundan maksat ütmektir. İktidar hedefin yoksa, elli sene, yüz sene sırf muhalefet olmak için siyaset yapılır mı?

Eski CHP'lilerden biri anlatmıştı.

"Biz her gece iktidar hayaliyle başımızı yastığa koyar, öyle uykuya dalarız. İktidar rüyaları görürüz. Hükümetler kurar, ülkeyi yönetiriz. Sonra sabah kalktığımızda anlarız ki çok şükür rüya imiş..."

* * *

Partinin ikinci adamı olan Gürsel Tekin, ortalık toz duman halindeyken, ekiplerden biri dördüncü katta diğeri on ikinci katta toplantılar yapıp basına açıklamalarda bulunurken, ortalık süt liman mesajı vermeye çalışıyor: "Hiçbir tartışma yok, hiçbir problem yok..."

Yahu el insaf!

Bari toz duman arasında böyle konuşmayın. Yalanın kuyruğu, kendinden büyük!

* * *

Sav da hiçbir problem yok demişti iki gün önce, üstünden 24 saat geçmeden gördük kerrakeyi.

Tekin'in söylediği bir diğer önemli söz de "CHP'yi halka açacağız" demesiydi.

Adında hem cumhur, hem halk olan partinin halka kapalı olduğu, halktan uzak olduğu, bu kadar veciz ifade edilemezdi.

Aynı ifadeyi Atilla Kart da dile getirdi: "Halka ulaşacağız"

* * *

Başarılı ve kaliteli bir siyaset adamı olduğuna inandığım Gürsel Tekin demek istiyor ki "Kol kırılır yen içinde; araba aşağıda, yengen içinde..."

Lâkin artık kolun kırıldığı da çok net şekilde meydanda, arabanın vites kolunun çıktığı da...

* * *

Bu arada Gürsel Bey'e bir hatırlatma yapalım: Hakkı Süha Bey'in soyadı Özkan değil, Okay.

Kemal Bey'e de şunu soralım: Partideki bu patırtının, pancar ve fındık fiyatına ne faydası var?