Cehalet

Cehalet

İnancıma göre cehalet ve cahiliye Allah’ı gereği gibi tanımamak, Kur’an ve Sünnet çizgisine yabancı olması demektir. İlahi hükmün yerine kendi heva ve heveslerini ön plana çıkarması, Allah’ın emirlerinin yerine kendi isteklerini yürürlüğe koyması demektir. Allah’ın
“Onlar hâlâ cahiliyye devri hükümlerini mi istiyorlar? Gerçeği bilen millet için Allah’tan başka hüküm veren kim var?” (el-Maide 50)
Buyurduğu gibi, Allah’ın hükmünden başka hüküm vermek cahiliyyenin istediği bir hükümdür. İlahi bilgi kaynağından uzaktır. Cahiliyye hayatıdır. İsminin başına medeni eklenmesi, bilim, çağ ve çağdaş eklenmesi bu hakikati değiştirmez. Bunlara: Zamanın icat ettiği, zamane cahilleri denir.
Tarihe bakılınca, cehaletin kökleri aynıdır. Aynı istek ve aynı yoldur. Dün ne ise bugün de aynıdır. İnançları bile aynı hedefe gider. Allah’ı kabul ettiklerini söyleseler dahi yaşamları aynı, yaşayışları aynıdır. Hepsinin dayandığı temel cahiliyyedir. Dün ne ise bugün de aynıdır. Bakınız;
Dün; insanlar Allah’a inandığını söylerler. Aynı zamanda putlara taparlardı. “Biz putlara bizi Allah’a şefaatçi olsunlar diye inanıyoruz” derlerdi. Allah’ın:
“Biz onlara bizi daha çok Allah’a yaklaştırsan diye ibadet ediyoruz.” (Ez-Zümer 3)
Ayetinde bizlere bildirdiği cehaletin örneklerini görüyoruz.
Bugün, cehaleti ne diyor? Bizim onlara saygımız, hürmetimiz, bize yaşadığımız çağı hazırlaması, modernlik örneği, cumhuriyet, demokrasi gibi yaşam tarzını getirdiklerindendir. Din kalbimizde, yaşayışımız kalıbımızdadır. “Din ayrı devlet ayrıdır” demek suretiyle; dün Allah’a inananlarla bugün Allah’a inananların kökenleri birdir.
Dünün cahiliyyesinde, şarap içmek hayatlarının gayesi idi. İçki sefahati ve sofralarının şiirleri edebiyat sayfalarını doldurur, içki içmeyeni adam saymadıkları, içkiye dayananın güç abidesi kitaplara geçmiştir. Allah:
“Ey iman edenler şarap, kumar, putlar, fal okları şeytanın işinden olan birer pisliktir. Ondan sakının. Ola ki kurtulursunuz.” (Maide – 90)
Ayeti gelince, Araplar kurtulmuş, Müslüman olanlar şeref bulmuştur.
Bugün bu cehalet, daha da yaygınlaşmış, sistemin sembolü olmuştur. Modern olmanın, çağa ayak uydurmanın işareti haline gelmiştir. İçki içmeyen dışlanmış, içen ise birinci sınıf vatandaş olmuştur. Makam ve mevki paylaşımında içki içenler tercih edilmiştir. Kumar ve içkiyi ekonominin temel kuralları haline getirmişlerdir. Dün aynı, bugün aynıdır.
Dünün cehaletinde; tefecilik almış yürümüş, borç verirken faiz katlanarak alınması toplumun ahlakı olmuş, borçlarını veremeyenlere “borcunu ödeyecek misin yoksa katlayarak devam edecek misin” denmek sureti ile güçlü üretilmiş ve ona borçlu fakirlik üretilmiştir. Dün aynı, bugün aynı.
“Ey iman edenler kat kat faiz yemeyin.” (Al-i İmran 130)
“Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır. (Bakara 275) âyetleri ile yasaklanmış, toplum nefes almıştır. Arapların “Faiz tıpkı alışveriş gibidir” sözü cahiliyye adetleri arasında kalmıştır.
Bugünün cahiliyyesi: “Faiz alışveriş gibidir” sözü asılmış, alışveriş faize endekslenmiştir. Faizsiz hayatı yok saymıştır. Bütün hayatı buna bağlamış, ticareti buna bağlamış, memuru buna bağlamış, faizin girmediği hane bırakmamıştır. Ahlak yok olmuş, fuhuş tavan yapmış, ülkenin temel taşı olmuştur. Hak, adalet güçlülerin eline geçmiştir. Bunun adına da modern hayat denmiştir. Dün aynı, bugün aynı.
Dünün cehaletinde, kadın alıp satılan, kerhaneler açılan, metres hayatının meşruiyet kazandığı, bunu yaşayanların da itibar gördüğü bir toplum olmuştur. Bugünün grup seks denen hayatının o gün başladığı, hamile kalan bir kadının o toplantıda bulunanları toplayıp “Bu çocuk sendendir” dendiğinde kabul edilen bir toplum oluşmuştur. İslam, aile hayatını, iffet ve izzeti getirdi. Allah: “İffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın” diyerek fuhuşun önüne geçti.
Bugünün cahiliyyesinde, modern olma, çağa ayak uydurma adına fuhuş meşrulaştı, iffetli olmak yasak hale geldi. Metres hayatı pompalandı. Televizyon, gazete ve internet ortamı bunu öne çıkardı. Adına da modern hayat dendi. Daha da ileri gidilerek kendi cahiliye yaşayışlarına din adına hükümler verilmeye başlandı. İffet sembolü tesettürü kendi heva ve heveslerine alet ettiler. Dinin örtünme şartı olan reşit olmayı kendi adlarına değiştirdiler. Örtünmeyi ilkokullardan kaldırıp üniversiteye has kıldılar. Allah’ın koyduğu hükümleri (reşit olma) kendi hükümleri ile değiştirmeye kalktılar.
Cehalet tabiatı hiç değişmedi, dün ne ise bugün de odur. İsimleri, cisimleri, makam ve mevkileri ne olursa olsun hiç değişmedi ve değişmez. Allah:
“Onlar hâlâ cahiliyye devri hükümlerini mi istiyorlar? Gerçeği bilen bir millet için Allah’tan başka hüküm veren kim var?” (Maide 90) buyurur.
Kim varsa o cahiliyedendir. Müslümanım dese de, hacı da, hoca da olsa o cahiliyedendir. Cehalet içindedir.


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi