İnançsız okurumuz, az daha hepimizi cehenneme gönderecekmiş!
"Sayın Şeker" diye başlayan bir okur mesajı. Kurbanla ilgili yazı tahrik etmiş okurumuzu; o da oturup inanç üzerinden, tahrik edici bir cevap yazmış. İmlasına bile dokunmadım. Şöyle diyor:
Siz istediğiniz kadar "kurban olayına karşı çıkan" kişiyi tarif ederken 'fazlaca şehirli, fazlaca nazik, fazlaca yufka yürekli...' yani adeta tabansız, yüreksiz biri olarak tanımlayın, işin gerçeği hayvanları varolmayan bir kavrama-tanrıya- yaranmak için doğramak... insanlığın barbarlık dönemine ait bir ritüel.
Şimdiki gibi kurban kesmekle 10,000 yıl önceki bakireleri güneş altarlarında doğramak arasında fark nedir?
Günde 5 defa kafanızı yerlere vura vura tapınmakla, kendi yarattığınız bir 'yaratıcı' kavramı önünde ruhu büzülmüş kul, köle olmakla yine kendi eli ile iktidara getirdiği "Führer" önünde kimliğinden, kişiliğinden, şuurundan vazgeçen, katil sürüsüne dönüşenler arasındaki fark nedir?
Benim durumumda söylediğiniz doğru olmakla birlikte, yani şahsen ben nerede ise %99.9 et yememekle birlikte, bu teziniz de bir argüman değildir.
Hayvanların bir kör inanış uğruna kitlesel kıyımına karşı çıkmak bir şeydir, varlığımızı sürdürmek, beslenmek için, hayvanları kontrollü, düzenli ve yenilenebilir bir şekilde kullanmak başka bir şey...
Kendi verimli topraklarındaki hayvanlar yetmeyip te dışarıdan kıyımlık hayvan ithal etmek konunun sapkınlığına bir işaret değil mi?
Burada sözkonusu olan; et yememek -dolayısı ile hayvanların kesilmesine karşı çıkmak- değildir.
Asıl konu, insanlığın insansı döneminden gelen bir inanç saplantısını sürdürmek, kredi kartı, harç borç ile 'kurban' satın alıp, bütün ailenin -özellikle de minicik yavruların önünde katledip bir maharetmiş gibi kanını o yavruların alnına sürmek, o yavruların ruhunda onulmaz bir yara açmak, ancak en azılı sübyancıların yapabileceği en hunhar tecavüzü yapmak gibi sapıklıkları da içeren bir 'orgy' -geçici sefahat sapkınlığıdır.
Eğer sizin inançlarınızın mantıksızlığı sadece sizi ilgilendirse, amenna... Ama sizin mantıksızlığınız, sapkınlığınız, ruhunuzun köleliği, varolmayan şeylere sorgusuz sualsiz tapınıp bu uğurda varolan şeyleri katletmeniz benim yaşamıma ket vurmasa; -Amaaaan, "cehennem"e kadar yolu var! der, geçerdim.
Ama öyle değil, ne yazık ki. Sizin sanal bir diktatöre mantıksız, kölece, sapkın bağlılığınız, inandığınız ama kendisini bir türlü göstermeyen mucizeler, başkalarının yaşamlarına müdahale edişiniz, koyduğunuz yasaklar, büluğ çağına gelmemis kız ve erkek çocukların cinsel organlarını doğramalar, benim yaşamımı da karartmasa idi pek umursamazdım.
Din benim mantığıma uymak zorunda değil tabii. Din zaten hiç bir mantığa uymuyor zaten. Binlerce yıl önce, çok daha geri çağlarda, hurafelerle ortaya çıkmış, bir takım çöl kaçkınlarının birbirinden kopya ede ede uyduruduğu din zaten şimdi dahi insanların cehaletinden beslenmeden ayakta duramaz.
Zaten o yüzdendir ki -günde kaç defa yüksek kulelerden din propagandası yapıldığı yetmezmiş gibi devletten beleş -ve zorunlu- din propagandası bekliyorsunuz.
Mesele din dediğimiz ideolojinin -evet, komünizmden, faşizmden, kemalizmden hiç farkı olmayan ideolojinin- insanları köleleştirmesidir. Insanların birey ve toplum olarak özgür, sağlıklı, mantıklı olmasının önüne geçmesidir.
Dinin öteki işlevine bakarsak bu daha da net görünür: Erkek egemen toplumda kadını -dünya nüfusunun yarısını- eşyalaştırıp -sex ve çoğalma objesi haline getirip- hareme kapatması, tesettüre bağlaması, bekâret kemerine kilitlemesi, namus cinayetine kurban kılması... vs ile ayni zamanda erkeği de ayni geriliklere suç aleti etmesidir. Kadını, çocuğu hapsedip yasaklayan, böylelikle toplumu -ortalıkta aç aç dolaşan saplar sürüsünden mürekkep- bir çöle çeviren zihniyet ayni zamanda kendisini de hapsetmekte, ondan sonra da ilk dini savaşta işgal ettiği yerlerde ne bulursa ırzına geçmekte...
Bu gibi kitle katliamlarını gördüğümde düşünüyorum da, kadınların başını örtme hakkını bir hak, bir özgürlük olarak görüp desteklemekle, bunu bir ifade özgürlüğü olarak görmekle acaba yanlış mı yapıyorum?
Şükür ki çokeşlilik başta olmak üzere modern toplumlar bazı sapkın inançları yasadışı kıldı. Umarım gelecekte bu katliamlar da bir son bulur. Eee şükür ki mantık batıla galebe çalıyor yavaş yavaş.
Hiç olmazsa görünüşü grotesk, işlenişi barbarca ve mantıksızlığı onbinlerce yıl çağdışı olan bu ritüeli savunurken öyle: -Yersen, yemezsen kardeşim, bizde bu iş böyle! havasını, yüzsüzlüğü göstermeyip biraz daha mahçup ve 'alçak gönüllü' olsanız! (Kurtcebe Ötüken)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.