Yayılma istîdâdı gösteren bir yanlış anlamanın âcilen ve behemehâl düzeltilmesi gerek:

Aylardan beri TSK’yı kısmen hattâ sert bir dille eleştirenler “Ordu düşmanı” değil!

Belki aralarında TSK’ya karşı muhtelif derecelerden husûmet besleyenler vardır ama ezici çoğunluk bu eleştirileri “yıpratmak” değil “sağaltmak” amacıyla dile getiriyor. Meselâ ben kendi hesâbıma “dost acı söyler” fehvâsınca davrandığımı kesinlikle iddia edebilirim! Zîrâ Türk Ordusu’nun ülke bakımından nasıl hayâtî bir önemi hâiz olduğunu çok iyi müdrikim ve yine müdrikim ki bu ordu HASTA! Hasta olduğunun en güçlü delillerinden biri kendi öneminin farkında olmamasında yatıyor. Farkında olsa onyıllardır ticâretle ve darbecilikle uğraşacağına aslî görevine, yâni DIŞ TEHLİKELERE KARŞI YURD SAVUNMASIYLA uğraşırdı.

Ben bu durumdan en az benim kadar pek çok subayımızın da fevkalâde rahatsız olduğundan emînim.

Bu konuya değinmemin sebebi Hükûmet’in, “Balyoz” sanıklarından oldukları gerekçesiyle iki tümgeneral ve bir tuğamirali açığa alması. Oysa ne güzel ayarlamak üzereydiler Askerî Yüksek İdâre Mahkemesi’nde işlerini!

Abartılı benzetmelerden sakınırım ama bu açığa alma karârını asker-sivil münâsebetlerinde bir tür “devrim” olarak nitelemek yanlış olmasa gerek.

Benim gibi daha belki de onbinlerce, yüzbinlerce yurddaşın bu karârı alkışlamaları ise sûret-i kat’iyyede bir ordu düşmanlığı olarak algılanmamalıdır.

Çünki şunu artık herkesin kabullenmesi gerekir ki BÖYLE ORDU OLMAZ!

Kendi ifâdelerine göre 736.000 mevcudları var. Başka kaynaklara göre 800.000 ile bir milyon arası ki ben bunlara îtibâr etme eğilimindeyim, zîrâ kumandanlarımız
mütemâdiyen yalan söylüyorlar. Şimdiki GK Başkan’nın Selefi 420.000 kişiden açmışdı kapıyı. Şimdi yaklaşık iki misline çıkdılar.

Üstelik Nazlı Ilıcak’ın bildirdiğine nazaran bu 736.000 askerin 231.000’i de “hizmetli” olarak çalıştırılıyor. Türkçesi uşak ve garson olarak! (“SABAH” , 23.11.10)

Bu adam kalabalığına tam 346 general ve amiral kumanda ediyor. Oysa meselâ hâlen 190.000 mevcudlu Alman Ordusu’ndaki general ve amiral sayısı 29!

Tam 11,9 misli!

Hâlen TSK’daki asker sayısı Alman Ordusu’ndakinin 3,8 misli olduğuna göre demek Almanlar 110 general ve amiralle bu işi yürütebileceklermiş!

Netîce:

Bizim dört general ve amiralimiz ancak bir Alman general ve amirali ediyor!

Hazır general ve amirallerden açılmışken:

Türkiye’nin 8.000 küsur kilometre kıyısı var. Ülkemiz biri devâsâ diğeri hatırı sayılır iki yarımadadan müteşekkil. Fakat bakıyorsunuz ki Deniz Kuvvetleri Kara Kuvvetleri’nin yüzde onbeşi bile etmiyor!

Peki, neden?

Nedenini ben size sevâbına söyleyeyim:

Bizim ordu dış düşmana karşı değil büyük bölümünü “düşman” olarak addetdiği kendi halkına karşı örgütlenmişdir de ondan!

Bakınız 20 sene oldu Rusya’yla artık ortak sınırımız dahî yok!

Üstelik Rusya artık “stratejik partner”imiz!

Muhterem kumandanlarımız endîşe buyurmasın! Ben ve benim gibilerden TSK’ya zarar gelmez!

Eğer ille düşman arıyorlarsa şöyle alıcı gözüyle birbirlerini süzsünler!