İran’a füze, İsrail’e kalkan! 2
- Lütfü Bey; topraklarımızda kurulması düşünülen füze kalkanına kimin kumanda edeceği ve füze kalkanının hangi ülkeyi hedefleyeceği meselesi netleştirilmedi. Bunlar netleştirilmeden, füze kalkanının topraklarımızda kurulmasına izin verilmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Yöneticilerimiz önce “Füze kalkanının kumandası bizde olursa topraklarımızda kurulmasına izin veririz” dedi; sonra ne olduysa “Füze kalkanının kumandası NATO’da olursa topraklarımızda kurulmasına izin veririz” noktasına gelindi. Ama bu arada “Füze kalkanının kumandası bizim elimizde olacak” diye peş peşe açıklamalar yapıyor ABD yöneticileri. Kaldı ki “Füze kalkanının kumandası NATO’nun elinde olacak” kararı alınsa bile ne değişecek ki? Zaten NATO’nun kumandasının da ABD’nin elinde olduğu bilinen bir gerçek değil mi? Füze kalkanının kumandasının NATO’nun elinde olması demek, aslında ABD’nin elinde olması demek değil mi? Hem unutmayalım ki, füze kalkanının topraklarımızda kurulması, Türkiye’yi komşularıyla düşman haline getirecek. Dolayısıyla da Türkiye’yi hedef haline getirecek. Dahası, ülkemizde kurulacak füze kalkanıyla vurulacak füzelerin serpintileri sonuçta bizim topraklarımıza düşecek. Bu füzelerin nükleer başlık taşıdığı düşünülürse, bunların nükleer serpintilerinden insanımız da, topraklarımız da tarifsiz zararlar görecek. Öte yandan füze kalkanının ülkemizde kurulmasına halkı ikna etmek için mazeret arayanlar, “Füze kalkanının kurulmasının kararlaştırıldığı NATO toplantısında hangi ülkenin hedef alındığının adı geçmiyor” diyorlar. Evet, kararda İran’ın adı yok; ama sanı var! Ben şimdi size bir ülke tarifi yapsam ve mesela “Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’dır; idare tarzı İslâm Cumhuriyeti’dir; başkenti Tahran’dır” desem, bunun İran olduğunu sokaktaki çocuk bile anlar. Neresinden baksanız bu konuda İran’a çıkıyor bütün yollar. Neresinden baksanız İran’ı vurmaya, İsrail’i korumaya çıkıyor bütün yollar. Yani İran’a füze, İsrail’e kalkan! İşte budur füze kalkanının kurulmasıyla amaçlanan. Evet, bu amacın gerçekleştirilmesine çıkıyor bütün yollar. Öyleyse füze kalkanına karşı tepkiyle dolup taşmalı Türkiye’deki bütün yollar! Nerede Türkiye’nin yollarında, meydanlarında füze kalkanına karşı füze gibi yükselen tepkiler? Ve de nerede AKP Hükümeti’nin her yaptığı işe tepki gösterdiği halde, füze kalkanının ülkemizde kurulmasına tepki göstermeyen CHP’liler?
AYDINA DAYAK, AYDIN DOĞAN’A KIYAK!
- Geçenlerde ilan edilen mali af sonucunda devlete olan borçların önemli bir bölümü affediliyor. Bu mali af konusundaki değerlendirmeniz nedir?
- Kimileri buna mali af diyor, ama kimileri de buna Aydın Doğan affı diyor. Malumunuz, holding medyasının en büyük patronu Aydın Doğan’ın, Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi kaçağına yol açtığı yazılıp çiziliyor. Bu durumda Aydın Doğan’a Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi kıyağı yapılıyor. Çünkü bu mali af sonucunda Aydın Doğan’ın devlete olan 6 katrilyonluk borcunun çok önemli bir bölümü siliniyor. Üstelik böylesine bir kıyak Aydın Doğan’a ilk kez de yapılmıyor. Nitekim daha önce de Aydın Doğan’ın yine devlete olan buna benzer bir borcu bu şekilde affedilmişti. Yani Aydın Doğan’a yapılan bu tür kıyak bir değil, iki... Peki Aydın Doğan’a yapılan son kıyak ne anlama geliyor? Bu kıyak sonucunda, bugün dünyadaki dolar milyarderlerinin içine giren en zengin Türk’ün parası kadar bir paranın affedilmesi anlamına geliyor. İşte vicdanlar buna isyan ediyor. Yahu ille de bir af yasası çıkartmak istiyorsanız, düşüncelerini dile getirmekten ötürü mahkum olan ve de halen yargılanmakta olan aydınlar için bir af yasası çıkartın. Dahası, düşünce açıklamayı suç sayan yasaları ortadan kaldırın. Düşüncelerini açıkladıkları için Hırant Dink, İsmail Beşikçi gibi aydınları suçlu sayan yasaları ortadan kaldırın. Ama bu yapılacağına, Aydın Doğan gibiler için bir değil iki kez af yasası çıkartılıyor. Bu da kestirmeden söylersek şu demek oluyor: Aydın Doğan gibi vergisini ödemeyenlere kıyak, fikrini ifade eden aydınlara dayak! Oysa bu ülke gerçek bir hukuk devleti olsa, bu ülkede Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesindeki ifade özgürlüğü normları uygulansa, böyle olmayacak. Hakkın hukukun tek ölçü olduğu bir ülkede dayağı yiyen aydınlar değil, Aydın Doğan’lar olacak!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.