Anamuhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu kendini 'kamuoyu' sanıyor... Başbakan Erdoğan'ın kamuoyunu ikna etmesini istedi de oradan anladık.

İsviçre bankalarından yazılı belge almalıymış Erdoğan.

O bankalarda gizli hesabı olmadığını ispatlamalıymış.

Böylece, bildiğimiz hukuk, nasıl yastık kılıfı gibi, aceleyle çıkarılmış kazak gibi ters yüz edilir, onu da görmüş olduk.

İddia sahibi, iddiasını ispat etmek zorunda iken, kendini kamuoyu sanan Kemal Bey sayesinde, işler tersine dönecek.

*

Bundan böyle, üzerine çamur atılan herhangi bir kişi, masum olduğunu belgelemek zorunda!

Kimi bankaların kapılarını çalacak tek tek...

Kimi de bir cinayetin faili olmadığını ispatlamak için adli tıbbın, tanıkların eşiğini aşındıracak.

Yeter ki güvenilir ya da güvenilmez biri, herhangi birinin üzerine, bir suç isnat etmiş olsun.

Hırsızlık, cinayet, yolsuzluk fark etmez.

*

Çatık kaş buyuracak:

"Delikanlı, sana helalinden yirmi dört saat... Bu süre içinde masumiyetini belgeleyemezsen, tıkarım içeri!"

Öteki de Holivut filmi kahramanı edasıyla, her gittiği yerden belge toplamaya çalışacak:

"Amca teyze bir imza ver... Masum olduğumu ispat etmek zorundayım."

*

Kemal Bey en temel hukuk kuralından bihaber olabilir mi?

Elbette değil, bal gibi bilir.

Fakat böyle konuşmak zorunda hissediyor kendini.

Etrafında birkaç kişi bravo diyor, alkış üstüne alkış...

Böyle olunca da havaya girer tabii insan.

"Ayna ayna söyle bana, benden daha gerçek kamuoyu var mı?"

*

Bugünün aynası, televizyon ekranları.

Gündüz kameraların mikrofonların önünde konuş, akşama ekran karşısına geç, otur, seyret.

"Helal olsun bana! Ne güzel konuşmuşum be!"

Neredeyse kendi bile inanır söylediklerine.

Hemen değilse de bir süre sonra.

Bir de gece haberlerine bakması gerek.

*

Kemal Bey dua etsin de, kendisiyle ilgili dedikodular duymuş olmasın Amerikan diplomatları.

Ya biri kafasına göre bir laf uydurduysa...

"Baykal'ı diskalfiye eden kaset komplosunun arkasında, Kemal Beyin parmağı olduğundan şüpheleniyorum" cinsinden uydurma bir laf ettiyse biri.

Diplomat da bunu merkeze rapor ettiyse...

Keferenin Vikiliksi böyle bir şeyi de yayınlarsa...

Malum, henüz belgelerin çoğu geride duruyor.

Ne olacak o zaman?

*

Yandı gülüm keten helva diye kapı kapı dolanacak mı belge toplamak için?

Masumiyetini ispatlama gayreti, muhalefet görevini aksatmaz mı?

Kendim ettim kendim buldum diyerek, gül gibi sararıp solacak mı?

Gel gözüm, sen bu sevdadan vazgeç, dünyanın en temel hukuk kuralını tersine çevirme.

Keferenin sitesine de fazla bel bağlama.

Bak, Bahçeli nasıl itibarını yükseltti.

Başbakan'ı sevdiği için mi öyle konuştu sanıyorsun?

El atıyla ava gidilmez, onu biliyor.