Yılmaz Öztuna

Yılmaz Öztuna

Cenevre’de 2 buluşma

Cenevre’de 2 buluşma

İsviçre’nin Cenevre şehrinde dışişleri müsteşarımız Feridun Sinirlioğlu, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun temsilcisi diplomatla, iki gün üst üste görüştü. Olumlu sonuç bekleyen dünyanın gözü üzerimizde idi.
İsrail artık Türkiye ile Arap devletleri arasında denge unsuru değil. Sovyetler dağılmadan ve Amerika Irak’a müdahale etmeden önce Baasçı Araplar, İsrail’i yola getirdikten sonra Türkiye’ye doğrulacaklarını düşünüyorlardı. Esad Suriyesi ve Saddam Irak’ında ırkçı nasyonal sosyalist rejimler, Türkiye’den toprak, su, para istiyorlardı. Mısır’da Nâsır, büyükelçimize hakaret ediyor, Türk asıllı olduğu için Kavalalı hanedanını kovmakla övünüyordu. Libya’da Kaddafi, bir başbakanımıza hayalindeki bir mertebenin ast’ı muamelesi yaptı. Türkiye Cumhuriyeti, Tunus’ta hattâ Cezayir’de, buraları Katolik Latin ülkeleri olmaktan biz kurtardığımız halde, popüler değildi. Fas Kralı, devlet başkanı Evren’le telefon konuşmasını kabûl etmemişti. Demirel ve Özal’ın Şam’da gördükleri muamele ise hatırlardadır.
Komünist Filistin örgütleri, Suriye’den girip Anadolu’da, büyük şehirlerimizde cirit atıyor kan döküyorlardı. Körfez Monarşileri ile doğru dürüst diplomatik ilişkilerimiz bile yoktu.
Bugün bu manzara tamamen değişmiştir. İnanılmaza yakın değişme, Suriye’de gerçekleşti. Bütünüyle Sayın Erdoğan’ın eseridir. Türkiye, Suriye’yi Washington’ın mahut listesinden sildirdi, dünyaya açtı. Selçuklular, Memlûkler, Osmanlılar’ın 850 yıl boyunca yönettikleri Suriye ile ilişkilerimiz bugün, halklarımızın yakınlığının, biribirlerini benimsemelerinin güvencesindedir.
Aynı gün Cenevre’de İran, 6 devletin temsilcileri ile masaya oturdu. Görüşme yapılmadığı bir yıl içinde İran, sarı uranyum pastasını imal ederek nükleer enerji kurmak hususunda bağımlılıktan kurtuldu. Yeni toplantı ocak ayında İstanbul’da yapılacak. O zamana kadar İran, ilk atom bombasını hazırlayabilir. Yılda iki atom bombası üretecek çizgiye eriştiği söyleniyor. Bombaları yerleştirmek için füze sıkıntısı bulunmadığı ise kesin.
Sünnî Suriye ve Şîî Güney Irak dışında bütün Arap devletleri, İran’ın karşısındadır. İran’dan korktukları açıktır. Bu husus WikiLeaks yayınları ile de teyid edildi. Zira İran yönetimi, Mısır dahil, Arap devletlerini küçümser tavrından vazgeçmiyor. İslâm’ın mükemmel temsilcisi olduğunu söylüyor. Vaktiyle bize de sataşıyordu. Ancak İran’da 30 milyon Türk asıllı vatandaşı yaşadığı için dikkatli davranıyor. Nükleer işini bırakıp dünyanın takdirini kazanmak gibi bir derdi hiç yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz Öztuna Arşivi