Cevher İlhan

Cevher İlhan

Devletin denetlenmesi daraltılıyor

Devletin denetlenmesi daraltılıyor

Ankara’nın iki gündemi var. Biri politik polemiklerle siyasî gürültü arenasındaki medyatik gündemi. Diğeri bu hayhuyda nazarlardan kaçırılarak kotarılan gündemi…

AB’nin bütün uyarılarına rağmen, Türkiye’de askerî harcamalar hâlâ denetim dışı. Ne var ki buna sivil harcamaların önemli bir bölümümü de ekleniyor.

Ve müzâkere sürecinde AB İlerleme raporlarına göre devletin denetlenmesini güçlendireceği yerde, AKP siyasî iktidarı, “Sayıştay’ın başına çuval geçirilmesi” olarak yorumlanan yeni yasayla, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu ile birlikte aralarında kritik raporların da bulunduğu Sayıştay Genel Kurulu’ndaki dosyaları rafa kaldırıyor.

AKP hükûmetinin ilk döneminde Özelleştirme İdaresi’ne bakan eski Başbakan Yardımcısı ve ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Abdüllatif Şener’in “Bakanlığı bırakmamın cevabı Wikileaks belgelerinde ortaya çıktı” sözü bu açıdan anlamlı.

Şener’in ifâdesiyle, Amerikan elçilerinin Ankara’dan Washington’a gönderdiği “kripotlar”da da açığa çıkan yolsuzlukların üstü örtülüyor. Şener, “Hâlâ gittiğim yerlerde soruyorlar bana ‘Niye bıraktın?’ diye. Belgelerde ‘Hükümette o kadar çok yolsuzluk var ki bir bakan bıkıp usandı istifa etme noktasına geldi’ diyor. Ve ‘ABD, okyanus ötesinden öğrendi siz neden hâlâ öğrenemediniz?” diye soruyor. (Gülümhan Gülten, Vatan, 4.12. 2010)

Katıldığı bir televizyon programında “liste”sini açıkladığı, yargının özelleştirme satışlarına dair iptal kararlarını ortadan kaldıran “malî af tasarısı”yla hukuk çiğnendiği, “özelleştirme kıyağı”nın önünün açıldığı açıklaması, kayda değer...


“TORBA KANUN”DA

İHÂLE KIYAĞI…

Tespit şu ki, hükûmetin Meclis’e sunulan “torba kanun” tasarısına eklediği 93. maddeyle, başta Danıştay’ın “kamu yararı ve hukuka aykırı” bularak iptal ettiği özelleştirme ihâlelerindeki iptal kararları yok sayılmakta.

Dahası kamuoyunun bilgisinden kaçırılan bu değişiklikle, mahkemelerin kamu yararına yürütmeyi durdurup iptal ederek devleti-milleti milyarlarca lira zarardan kurtardığı ihâlelerde tekrar başa dönülmekte.

Meselâ, bunların başında Oymapınar santralıyla beraber Haziran 2005’te peşin 290 milyon dolara verilen, ancak ayrıca bir bedel alınmadığı ortaya çıkınca Danıştay’ın 2007’de satışını iptal ettiği; ve Enerji Bakanı’nın Meclis’te ikrarıyla kamunun 268 milyon zarara uğratıldığı belirtilen Seydişehir Eti Alüminyum gelmekte...

Keza listede, kurumun tamamının özelleştirmeye çıkılmasından altı ay önce, başka hiçbir aracı kuruluşa haber vermeden Global Menkul Değerler aracılığıyla İsrailli işadamı Sami Ofer’e ait 6 fona, üstelik o günkü borsa değerinin yüzde 8 altında bir fiyata satılan, lakin Danıştay işlemi iptalle hisselerin geri alınmasını istediği Tüpraş’ın yüzde 14.76’sının satışı var. Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun kamuya açıklanmayan bir kararına dayanarak altı ay sonra kalan bölümünü özelleştirildiği fiyat üzerinden kamunun 750 milyon dolar zararı hesaplanmakta…

Yine İstanbul’un “kimliğini” oluşturan tarihî mekânları üzerinde yer alan Galataport ihâlesinin 3.5 milyon euroya İsrailli iş adamı kumarbaz Ofer’in başkanı olduğu Global Yatırım önderliğindeki konsorsiyuma tahsis edilmesi, bulunmakta.

Ayrıca 2003 yılında İhale Komisyonu’nun, İzmir Limanı’nın işletme hakkının en yüksek teklifi veren Limaş’a vermesine ve yükümlülüklerini yerine getirememesi durumunda ihalenin iptal edilmesine” karar vermesine rağmen, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun, kararı değiştirerek komisyon kararında yer almayan Sami Ofer-M. Kutman ortaklığını sıraya sokup verdiği ve Danıştay’ın iptal ettiği ihâle yer almakta.


“İPTAL KARARLARI”

YOK SAYILIYOR!

Bunlarla birlikte Petkim’in yüzde 51 oranındaki hissesi Kazak asıllı İsrail vatandaşı İnvestment Industrial Group Eurasia’nın sahibi Avrasya Yahudileri Konfederasyonu Başkanı Alexander Mashkevich’un “Ermeni-Amerikan ve Yahudi ortaklığı”ndaki Transcentralasia Petrochemical Holding konsorsiyumuna kazandırılması bulunmakta.” Ardından ihâlenin. ikinci olan Socar-Turcas‘a verilmesi de, ucuza satılıp elden çıkarıldığı için ihâleleri mahkemelik olan ve iptal edilen kamu malları kapsamında.

PSA-Akfen Ortak Girişim Grubunun kazandığı Mersin Limanı ihâlesi, araç muayene istasyonları işletmesinin Doğuş Grubu‘ndan Doğuş- Afken ortaklığına geçmesi, Bölge Mahallî İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurduğu ve Danıştay’ın onadığı 51.2 milyon dolarlık piyasa değeri olan SEKA Balıkesir’i 1.1 milyon dolara Albayrak Grubuna verilmesi, sözkonusu özelleştirme ihâleleri arasında…

Bütün bunlara mukabil AKP siyasî iktidarı, referandumla kabul edilen “Anayasal değişiklikler”le yerli-yabancı şirketlerin kamu özelleştirme ihâlelerine karşı yargıya başvurmanın yolunun kapatıyor. Yargının özelleştirme ihâlelerinin kamu yararına aldığı kararları ortadan kaldırıyor, idarî yargının “yetki alanı”nı daraltıyor. Yıllardır AB’nin ısrarla önerdiğinin aksine, devletin işlemlerini ve harcamalarını hukukî ve yerindelik denetimini engelliyor…

Peki neden?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cevher İlhan Arşivi