Yılmaz Öztuna

Yılmaz Öztuna

Gençlik ve ötesi

Gençlik ve ötesi

Demokratik ve politik konularda, elbette tartışacağız. Konuşacağız yazacağız. Uygulamada, Avrupa Birliği norm, kriter, ölçüt, kural -ne derseniz deyin- düzenine uyacağız. Aziz Atatürk’ümüzün biz bize benzeriz mazeret ve direktifi, 1930’ların doğrusudur. 2010’ların doğrusu, çağdaş demokrasilerde ne ise bizde odur, ne değilse bizde de değildir. Kaçamak tecrübelerinin sonu sıkıntı ile biter, bize de yakışmaz.
Bu sütunda yıllar boyu, mahallî diller konuşan Türk vatandaşlarımızın özel haklarının (ki vardır) ne olup ne olmadığının tek kaynağını yazmaktan bıkmadım: Federal yapıda bulunmayan Avrupa Birliği devletlerindeki uygulamalar... Bütün konularda ve gençlik meselesinde aynı kriterler geçerlidir.
Bugün Türkiye’yi yöneten bizim neslimizdir, yarın çocuklarımız tarafından yönetileceğiz ve bunu yaşayarak göreceğiz. Onları, demokrasi ölçüleri içinde, çağdaş bilgilerle mücehhez olarak yetiştirelim. Taşkınlıklarını hoş görelim. Tabiatıyla suç oluşturmamak şartıyla...
Neyin suç olup olmadığı, demokrasi ile yönetilen devletlerdeki uygulamalara bakarak tespit edilir. Yasalarımızın aynı kriterlere uygun olması şarttır. Türkiye Cumhuriyeti bu hususu taahhüt etmiştir. Bu uyum işini çabuklaştıralım ve artık bitirelim. Gösterinin, fikir ve istek söyleyip yazanın serbestliği, demokrasinin temelidir. Fikir ve istekler, şiddet içeren, açıkça zarar verecek eylemlere dönüşürse suçtur. Düzeni sağlamakla yükümlü organlar harekete geçer. Geçmedikleri takdirde demokrasi, o kadar kolayca incinir ve anarşiye dönüşür ki şaşarsınız.
Yakın, epey ve çok yakın geçmişimizde nice acı ve pis tecrübeler yaşadık, artık şaşmamamız gerekir. O günlere dönmek tam bir irtica olur ve epey mesafe almış bulunan Türkiye’yi geri sıralara düşürür (ki bu düşüşü bekleyen pek çok devlet var). Maazallah otoriter yönetimler gelir falan demiyorum. O defteri kapattık. Bir daha açmayız.
Çocuğumuzu, gencimizi, kendi öz nefsimizden fazla severiz. Bütün gayretlerimiz onlar içindir. Kesinlikle Sparta ve Prusya gençliği istemeyiz. Nitekim biz de, babalarımızın atalarımızın fedakârlıkları ile oluştuk. Bu asla değişmeyecek en beşerî sevgi, yolumuzu aydınlatır. Böyle bir aydınlık içinde gençlik problemlerini çözer, aşarız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz Öztuna Arşivi