Polis, dirayettir...
Emniyette Toplum Polisi adıyla yeni bir yapılanmaya geçiş Faruk Sükan’ın içişleri bakanlığı zamanındadır. Sosyalist eylem azgınlıkları böyle bir mecburiyete yol açmıştı. Üniversiteler, giderek anarşi geliştirme merkezi olurken sol kalemşörler ve onların güdümündeki sokak şamatacıları ‘polis üniversiteye giremez!’ diye tepiniyorlardı. İşin garibi o gün zaten bir düzine bile olmayan üniversitelerin senato, rektör, dekan ve bazı kara cübbelileri de aynı tehdidin tarafıydı. Ta ki bu zevatın odaları işgal edilmeye başlanıncaya, her şeyleri olan koltukları yakılıncaya kollarından tutulup derslerden atılıncaya kadar. O zaman bir mahcubiyet hissine kapılmadan büyük bir pişkinlikle üniversiteye polis çağırdılar.
O hengamede yaptığı hizmetlerden dolayı Faruk Sükan’a ‘zehir hafiye’ lakabını taktılar, Toplum Polisi’ne de ‘Fruko’. Aynı zihniyetin devamı olanlar, bugün de polis üniversiteye girmesin diyorlar. Polisin yer yer ölçüsüz güç kullanmasına kızmaktalar. Tabii ki ve mutlaka müeyyide, ceza, tedbir, ölçülü olmalı. Fakat takdir etmek lazım ki bu da kolay değil. Polis, o sırada laboratuvarda ölçü deneyi yapmıyor. Çığırından çıkmış kitleler önünde canını dişine takmış olarak görev yapmakta. Arkadaşı yanında ağır yara alan bir polisin ruh halini düşünmeli. Zaman zaman gerçekten kabulü mümkün olmayan aşırılıklar oluyor. Ama bunu bütün polise teşmil etmek mümkün değildir. Polis dediğimiz bir kaç yüz binlik bir teşkilattır. Hatta suç işleyenler cezalandırılırken dikkatli olmalı. Diğer polislerin de şevki ve cesareti kırılabilir.
40 Yıldır her türlü anarşi, terör ve şiddet karşısında milletin rahat, huzur ve asayişi için çalışan polis, suçlanacağına ona taşla, küfürle silahla, sopayla saldıranlar kınansaydı bugün belki manzara daha farklı olurdu. Ağır tahrik, galiz küfür şüphesiz ki o gencecik memurları da çileden çıkartmakta.
Polis dirayettir.
Aslolan Hukuk Devleti’dir, Polis Devleti’nin kabulü mümkün olamaz.
Ancak Hukuk Devleti’nin dirayetli yüzü polistir.
ABD’de sokakta birinin, bir sürücünün veya her hangi bir vatandaşın polise zerrece itirazı mümkün değildir. Derhal kelepçe takılır. Polise karşı gelenin adeta hayatı kararır. Direnen canından olabilir. Washington DC’nin güney doğusunda polisin 9 kişiyi katletmesi çok olmadı.
Devlette suçtan caydırıcılık esastır. Polis korkusu neymiş nasılmış diye merak edenler, önce Almanya’ya sonra da Amerika’ya uğrasınlar.
Bizim polis, onların yanında sabır numunesidir.
Sabır, tahammül, ölçü, şefkat güzel.
Şu var ki aciz polis de olmaz. Polisin aczi, devletin düşkünlüğüdür.
Bugün polis kolejleri, polis akademileri lisan bilen, görgülü ve kültürlü kalifiye elemanlar yetiştiriyor. Artık polis amirlerimiz seçkin bir yere sahiptir.
Hep kalkınma ve gelişmemizle övünüyoruz.
Asayiş ve huzuru temin eden polisin bunda payı yok mu?
Emniyetteki istikar, ekonomideki istikrar kadar kıymetlidir.
Zaten güvenlik istikrarı olmazsa ekonomik istikrar ya kurulamaz veya kaçar.
Polisimiz tebrik ve takdiri hak etmiştir.
Bugün dünden daha iyiler.
Yarın bugünü de aşacaklar inancındayız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.