Devir teslim zor oldu..

Devir teslim zor oldu..

Bir hafta önce liderliği Sivasspor’a kaptıran Galatasaray’ın zirve ayrılığı bir hafta sürdü.. Ali Sami Yen’de kora kor bir müsabaka neticesinde Anadolu’nun yeni yıldızı Sivasspor’u 2-0 yenen Galatasaray yeniden zirveye oturdu..
Müsabaka Sivasspor açısından şanssız geçti.. Maçın ilk onbeş dakikasında iki önemli futbolcusunu kaybeden Bülent Uygun yönetimindeki Sivas ekibi, yine de iyi direndi denilebilir..
Düşünün bir kere; Sedat gibi müdafaanın belkemiği bir eleman maçın 7. dakikasında sakatlanıyor.. Ardından birkaç dakika sonra Balili gibi sprinter bir futbolcunun omuzu çıkıyor.. Yerine adam girmiyor mu?.. Giriyor elbette ama Sivas’ın bütün taktik organizasyonu allak bullak oluyor.. Balili’nin çıkmasıyla Mehmet Yıldız’ın da verimi düşüyor.. Tek kalıyor Mehmet.. Yine de Galatasaray kalesinde ciddi sıkıntılara yol açıyor ama 0rkun’u geçemiyor..
Son yıllarda bu kadar gol pozisyonu bol bir maç izlemedim desem abartmış olmam.. Gol pozisyonlarını daha çok üreten taraf Galatasaray oldu.. Direklerden dönen şutlar vardı, iki adımdan kaleye girmeyen toplar vardı.. Kısacası var oğlu vardı.. Ama Sivasspor’un direnci 82. dakikada sona erdi.. 0 dakikaya kadar gayet iyi oynayan sağ kanat savunucusu Uğur, topu rakibinden kurtardıktan sonra şık bir orta yaptı ve Nonda da bu güzel pasa ihanet etmeyip şahane bir kafa şutuyla topu ağlara taktı..
Ardından Sivas müdafaasının uzaklaştıramadığı topu önünde bulan Barış, düzgün bir vuruşla bir gol daha atınca Galatasaray zorlandığı müsabakayı kolaya çevirdi..
Futbol böyle acayip bir oyun değerli dostlar!.. Maç, gitti-gidiyor derken bir de bakıyorsunuz ki, müsabakayı alıp giden siz olmuşsunuz.. Futbolun güzelliği de burada işte..
Tabii maç sonu şahit olduğumuz bazı olumsuzluklar da insanı tiksindiren cinsten!.. Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun’un kızının söyledikleri centilmenlik anlamında daha çok yolumuzun olduğunu gösteriyor.. Bülent’in kızı Galatasaray tribünlerinde seyrediyor maçı.. Ve doksan dakika küçük kızın yanında babasına hakaret ediliyor.. Belki de ana avrat küfrediliyor.. Küçük kız maç sonu spikere, hem de babası Bülent’in yanında; “Galatasaray zaten galip geldi, babama küfretmelerinin sebebi ne?” diyerek isyan ediyor.. Belli ki, küçük kızın kimyası bozulmuş.. Bu adamlar nasıl futbol izleyicisi?.. Bunlar nasıl taraftar?.. Bunlar nasıl insan?.. Ayıp değil mi?.. Yazık değil mi o küçük kıza?.. Yanında, babasına küfreden bir sürü maganda ordusu.. Ne idüğü belirsiz güya taraftar kılıklı serseri güruhu..
Yuh olsun bunlara..
Yuh olsun bunlara ses çıkartmayanlara..
Son yıllarda Galatasaray tribünlerinde bu tür kara ruhlu insanlar çoğaldı.. Galatasaray Lisesi gibi ilim irfan ocağının temsilcileri olamaz bunlar..
0lmamalı da..
Özhan Canaydın, Adnan Polat ve diğer yöneticiler, bu ayrık otlarını mutlaka temizlemeliler..
Ama mutlaka!..
Küçücük kızın babasına küfür edecek kadar terbiyesizleşen böyle ahlaksızlar tribünlere bile sokulmamalı..
Aslında Galatasaray’ın tribün lideri Sabahattin Şirin kardeşimi iyi tanırım. Son darece ahlaklı, terbiyeli ve de ihlaslı bir insan olduğuna da şahadet ederim. İnanıyorum ki, bu çirkin hareket Sabahattin’in de gözünden kaçmıştır. Benim bildiğim Sabahattin, bu tür ahlaksız hareketlere prim tanımıyan bir kardeşimdir. Bunu da belirtmek istiyorum. Ve de Sabahattin’in Galatasaray tribünlerine sahip çıkmasını diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi