Lefter’i severim, ama Lefterler’i sevmem
Başlık Yalçın Doğan’a, söz İsmet İnönü’ye ait. ‘Fenerbahçe Cumhuriyeti’nin yazarı gazeteci Yalçın Doğan’ın naklettiğine göre, Türkiye’de yaşayan Rumlar ülkeden kovulurken, Lefter hatırlatılıyor İsmet İnönü’ye.. O da başlıktaki bu yanıtı veriyor.. Kadere bakın.. 50 yıl sonra aynı koltukta oturan Kemal Kılıçdaroğlu’na soruluyor Lefter. Bu defa da o malum yanıt geliyor Kılıçdaroğlu’ndan.. “Ben Fenerbahçeli Lefter’i çok severim. Lefter çok iyi bir kaleci olduğu için ben de Fenerbahçeli olmuştum.” Açıkçası Lefter’i kaleci zanneden bir futbol fanatiğiyle de hiç karşılaşmamıştım. Bana sorsanız fazla bir şey ifade etmez. Ben hatta hâlâ Fenerbahçe’de oynuyor deseydiniz inanırdım. “Lefterler, Hakanlar, Canlar, Fikretler” diye bir marş hatırlıyorum. Zannediyorum ki hâlâ onlar oynuyor. Benimki su katıksız futbol cehaleti, katılıyorum. Ama hiçbir yerde de, hiçbir nedenle biliyormuş ya da anlıyormuş gibi davranmam.. Beni biraz tanıyan herkes de bilir bunu.. Fakat siyasilerin bu her topa girme hevesleri böyle bir yerden patlıyor.. Devrik genel başkanları Baykal da, Ali Sami Yen’i Fenerbahçe Stadı zannediyordu biliyorsunuz.. O da yine böyle bir; “cevapsız bırakmamak lazım, sorulmuş bir kere” işgüzarlığı nedeniyle bilmediğini açık etmişti..
¥
Kılıçdaroğlu, daha ‘risksiz’ bir yanıt veremez miydi? Hiç kuşkusuz verebilirdi.. “Aman da geçmiş olsun, Allah sağlık sıhhat versin” diyebilirdi pek âlâ.. Fakat asıl merak ettiğim şey şu; böyle bir siyasi hareketin lideri, böyle bir sembol isim konusunda, sadece ‘taraftar’ vurgusu üzerinden mi yorum yapmalı? ‘Ben Fenerbahçeliyim, Lefter kaleci, lay lay lom..’ Haber 7’nin Genel Yayın Yönetmeni Yaşar İliksiz diyor ki, “Lefter’i önemli kılan, bir Rum olarak, Türk Milli Takımı’nda en çok milli formayı giyen isimlerden biri olmasıdır”... Aslında en çok milli formayı Turgay Şeren giymiş. Onun nedenini de yine Yalçın Doğan’dan öğreniyoruz. Derin devlet, tarihe bir Rum’un en çok milli formayı giyen isim olarak geçmesini engellemek için son maçta Lefter’in kadro dışı kalmasını sağlamış meğer.. Birilerinin, bunları anlatırken yemin etmesine gerek yok.. O kadar inandırıcı ki, zerre kadar şüphe duyup da; “yok artık kardeşim, abartmayın siz de” demem yani.. Mirasını devraldığı ekol, “Lefterleri sevmem” noktasında dururken, Kemal Kılıçdaroğlu’na düşen bugün, “vatanımda ölmek istiyorum” diyerek Yunanistan’dan Türkiye’ye gelen bir yurttaşı için ağlamak olmalıydı.. Bazı arkadaşlar, bu gafın son derece önemsiz olduğunu anlatmak için “komşu bahçeden elma çalma” metaforuna sarılırken, bütün bu değişkenleri gözden kaçıralım istemiş olabilir.. Zira, Lefter gafına medyada uygulanan karartmanın nedenini anlamayanlar için de önemli bir tarihî hatırlatma aslında İnönü’nün tavrı..
¥
YURTTA SULH CHP’DE SULH
Hiç CHP yazmak istemiyordum ama Önder Sav ve Kemal Kılıçdaroğlu ikilisi beni buna mecbur ediyor. Partilerinde herkesin barış içinde olduğu gibi sürrealist bir analiz yapan Önder Sav’a inanmayı o kadar istiyorum ki.. Üstelik de bunu söylerken gazetecilere dönüp demesin mi; “siz hep içeride kavga varmış gibi gösteriyorsunuz”... Allah aşkına.. Sormazlar mı o vakit, neden siz artık genel sekreter değilsiniz? Neden Deniz Baykal artık sadece Antalya Milletvekili.. Neden 15 günde bir kurultay yapıp duruyorsunuz.. Hadi bunların her birine verilecek bir cevabı vardı Önder Sav’ın.. Bu yazı arşivlere geçsin. Ve birkaç ay bekleyelim.. Sayın Önder Sav, acaba, Haziran 2011’de listeler hazırlanırken de aynı sözleri söyleyecek misiniz?
Kalın sağlıcakla.