Davutoğlu’nun sözlerindeki o ayrıntı!
Son yıllarda Türk dış politikası büyük hamleler gerçekleştirdi.
Ortadoğu’dan Kafkaslara, Balkanlar’dan Afrika’ya, Amerika’dan Uzak Doğu’ya kadar artık her yerde Türkiye’nin ismi saygıyla anılıyor.
Bu saygınlığın en önemli mimarlarından birisi de hiç kuşkusuz Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu.
Dün Ankara’da Davutoğlu’nun başkanlığında, yaklaşık 200 büyükelçinin katılımıyla gerçekleştirilen 3. Büyükelçiler Konferansı’ndaydık.
“Vizyoner Diplomasi: Türkiye’nin Perspektifinden Küresel ve Bölgesel Düzen” başlıklı bu önemli toplantının açılışında Davutoğlu çok etkili bir konuşma yaptı.
Bakan Davutoğlu konuşmasında, Türk diplomasisinin önümüzdeki dönemde, yepyeni bir perspektifle tüm dünyada daha faal ve güçlü bir hale geleceğini söyledi, “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır” deyişini “Hattı diplomasi yoktur, sathı diplomasi vardır. O satıh ise tüm dünyadır” sözleriyle revize etti.
Mekân ile temsilin önemine de işaret eden Davutoğlu, 2010 yılında Afrika’da 14, Orta Asya ve Kafkasya’da 6, Kuzey Amerika’da 3, Güney Amerika’da 2 ve Ortadoğu’da 1 olmak üzere toplam 26 yeni temsilciliğin açıldığını sözlerine ekledi.
Davutoğlu konuşmasında Türk diplomasisinin bundan sonra nasıl bir misyon üstleneceğini ilginç de bir örnekle süsledi:
“Türk diplomatları bir itfaiye eri gibidir. Nerede bir kriz varsa oraya koşar. Ancak sadece bir itfaiye eri gibi değil, aynı zamanda yangınların çıkmasını engelleyecek bir şehir planlamacısı gibi çalışmalıyız. ‘Birileri şehri planlasın, biz yangın çıkarsa müdahale ederiz’, hayır! Son 200 yıl göstermiştir ki şehri planlayanlar yanlış yapıyor, düzensizlik varsa ve yeni bir düzen kurulacaksa duvara ilk taşı koyacak olan ülkelerin başında geleceğiz.”
Bu ifadeler aynı zamanda dış politikada yeni Türkiye’nin habercisi. Türkiye’nin bir kriz karşısında dünyanın nasıl tavır aldığına bakıp tavır alan ülke konumundan çıkıp, dünyanın Türkiye’nin tavrına bakıp ona göre tavır alacağının sinyalleri...
Konuşmasında dikkat çeken en önemli ayrıntı ise şu sözlerde yatıyor: “Asya, Afrika kendisini yeniden tarif ederken dünyayı Avrupa merkezli olarak düşünemeyiz. Bize yerleştirilmek istenen aşağılık kompleksini yıkacağız. Bize biçilen gömleğin dar geldiğini göstereceğiz. İsterse eksen kayması desinler.”
Davutoğlu’nun büyükelçilere konuşma yaptığı toplantıda halen görev yapan ve emekli bazı büyükelçilerle de sohbet etme imkanımız oldu.
Türkiye’nin son yıllardaki aktif dış politikası büyükelçilere de büyük bir güven vermiş. Zira artık izleyen değil, müdahale eden bir Türkiye var.
Böyle bir ülkenin diplomatı olarak görev yapmanın hem gururunu hem de sorumluluğunu taşıyorlar.
Davutoğlu’nun büyükelçilere yönelik söylediği şu sözler de Türk diplomatlarının bundan sonraki yönünü ve sorumluluğunu tayin edecek: “Sizler akil ülkenin akil büyükelçilerisiniz. Bu vizyonu gerçekleştirebilmemiz için bulunduğunuz ülkedeki en aktif 5 büyükelçi arasına girmelisiniz. İster Afrika’da olun ister Asya’da, ‘Türkler ne yapıyor’ sorusuna cevap üretmelisiniz. Olmaz diye bir şey yok, devlet o devlettir ki gereken ne ise o politikayı yerine getirir. Çünkü milletimizin beklentileri büyüktür, azla yetinemez. Onun için güçlü bir devlet ister.”
Türkiye, büyüyor, gelişiyor.
Bunu her alanda hissetmek mümkün.
Davutoğlu’nun dünkü sözleri bu büyümenin sadece teyidi niteliğinde.
Yeni Türkiye’ye hazır olun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.