İngiltere Premier Ligi futbol kalitesi ve yüksek seyir zevkinin yanında çok önemli de dersler veriyor. Ne Noel, ne yılbaşı ligi durduramıyor. Geçen hafta 7 gün içinde biri 48 saat arayla olmak üzere her takım üçer maç oynadı. 1 Ocak'ta dahi lig maçları yapıldı. Hem de açılış maçı öğlen yerel saatle 12.45'te başladı. Tribünlerde de tek boş yer yoktu. Bize bakıyorum; önemli bir Avrupa Kupası maçı varsa lig maçı ertelensin sesleri çıkıyor. Pazartesi lig maçı oynayan herhangi bir takımımız 4 gün sonra Cuma gününe maçı konduğunda federasyona sitem ediyor. Aralık ayının 3. haftasında da devre arasına giriliyor. Yabancıların en az 10 gün izni var. Buna rağmen erken kaçmak için izin isteyenler oluyor. Bu izni alamayanlardan bazıları da kaçıyorlar. Bize gelen yabancılar nihayet Aziz Yıldırım'ın da itiraf ettiği gibi ülkemizde aşırı ilgiyle özel hayatlarına dikkat etmeyip, hayatlarını yaşıyorlar ve fiziki düşüş içine giriyorlar. İşin bir başka üzücü yanı da, bu yabancılara ödediğimiz çok yüksek ücretler. Avrupa'nın üst düzey ülkelerinin liglerinde çok önemli bazı yıldızlar hariç profesyonelliği yerine getiren futbolcular bizdeki yabancılardan daha düşük ücret alıyorlar.
1 Ocak'ta West Bromwich-Manchester United maçını televizyondan izledim. Manchester United'ın galibiyet serilerinde oturmuş sistemin ve disiplinin yanında müthiş bir form tutarak çok kritik gollere imza atan Berbatov'un rolü vardı. West Bromwich maçında Manchester çok zorlanıyordu, skorda denge vardı. Berbatov son haftaların aksine vasat performans çiziyordu. Dakika 65, Ferguson Berbatov'u çıkarıp, sezon başından beri az görev verdiği Hernandez'i oyuna aldı. Birden aklıma F.Bahçe geldi. Niang büyük form tutup, arka arkaya attığı gollerle maçlar kazandırsa; takımının lider olmasında büyük katkısı olsa; ve F.Bahçe'nin deplasman maçında düşük performans gösterse; Aykut Kocaman'ın Niang'ı çıkarabilme şansı var mı? Cevap tabii ki bin defa hayır. Niang da son haftalarda aynı Güiza gibi hiçbir şey yapmasa da yine sürekli görev alıyor. Zaten Aykut Kocaman o durumda öyle bir değişiklik yapsa, maçı kazansa dahi kıyamet kopar. Hele aksi bir neticede neler olur neler...

KOCAMAN PES ETTİ
F.Bahçe'nin her zaman vurguladığım gibi en büyük sorunu burada yatıyor. Yönetim ve medyanın bakış açısı, teknik adamları bazı isimlere ayrıcalık tanımaya zorluyor. Avrupa Şampiyonu apoleti ile gelen Aragones dahi bu konuda pes etti. Daum cin gibi bir adamdı. Medyayla ters düşmemek için "Ben de böyle düşünüyorum" diyerek adı belli 3 isme sanırsız ayrıcalık tanıdı. Aykut Kocaman ise yenilik yapmak niyetindeydi. Ama baskı karşısında o da pes etti. Hagi faal futbolculuk döneminde G.Saray'da başarıyla görev yaparken, taraftarın sevgilisiydi. Ama Terim, Hagi'yi defalarca belli dakikalarda oyundan çıkardı. Bazen yedek de başlattı. Kimseden de ses çıkmadı. F.Bahçe'de ise Aykut Kocaman Alex'e dokunduğu anda yer yerinden oynuyor. İşte ben bunu anlatmak istiyorum. Bu tablo da F.Bahçe nasıl başarılı olabilir. Unutmadan şunu da söyleyeyim; Man.United, West Bromwich karşısında maçın gidişatına göre beraberliğe bile razıyken Berbatov'un yerine giren Hernandez'in golüyle 3 puanı kapıverdi.