Rasim Özdenören'i yazmak
Hece Dergisi gelenek haline getirdiği özel sayılarla düşünce ve edebiyat dünyamızın önemli isimlerini gündeme getiriyor. Türk romanı, şehirlerin dili, modernizm, postmodernizm gibi tematik başlıklı özel sayıların yanı sıra adeta portreler yayınladı. Mehmet Akif'ten Necip Fazıl'a, Sezai Karakoç'tan Cemil Meriç'e uzanan çizgide belli bir tercihle seçildiği belli olan isimleri enine boyuna inceleyen özel sayılar hazırladı.
Hece dergisi 2011'e "Yedi güzel adamdan biri Rasim Özdenören" başlığıyla hazırladığı oldukça hacimli özel sayı ile girdi. Kapsamlı bir Rasim Özdenören portresi verebilmek için birkaç önemli bölümde toplanmış yazılar. Bunlar arasında hayatı, kişiliği, düşüncesi, öykücülüğü, sanat anlayışı, tanıklıkları gibi çok farklı boyutlarda Özdenören resmi çizilmeye çalışılmış.
Bu vesileyle Hece Dergisinden bahsetmekten çok özel sayılarla Rasim Özdenören özelinde bizde eksik olan ve yapılması gerekenlere dikkat çekmek niyetim. Rasim Özdenören'in bir öykü yazarı, düşünür, yazar olarak yapıp ettiklerinin tam anlaşılması için düşünce geleneği içindeki yerine işaret etmek gerekir. Kendini nispet ettiği Büyük Doğu, Diriliş, Edebiyat geleneğinden beslenerek Mavera Dergisi çevresinde oluşan entelektüel ortam bu sayede bir anlam kazanır.
Yazdıkları ve düşünceleriyle kendi başına önemli bir isim olan Rasim Özdenören şüphesiz sadece sanatçı kişiliğiyle ele alınamaz.
Edebiyattan siyasete, düşünceden sanata uzanan geniş yelpazede söz söyleyebilen, kalem oynatan bir isim. Dili, üslubu ve düşünceleriyle etkisi küçümsenemez. Yıllardır günlük bir gazetede yazan bir yazar olarak da sanatçı ve düşünür kimliğinden ayrı olarak günlük hayatın akışına, siyasete, sorumluluk sahibi bir Müslüman olarak dünyada olup bitenlere dair yazan, fikirler serdeden ve bunu devam ettiren bir kalem.
Hece'nin özel sayılarının tam bu noktada önemli bir işlevi var: Bir vefa örneği olarak düşünce, sanat dünyamıza iz bırakan ustaları anmak. İkincisi; bu vefayı sadece hayatta olmayan isimlerle sınırlamamak. Evet, düşünce geleneğimizin temel taşlarını enine boyuna değerlendiren hacimli dosyalar yapmak en azından bir yayıncılık borcu. Ama söz sahibi isimleri hayattayken gündeme getirmenin anma ve vefa gösterisinden öteye entelektüel üretim açısından farklı bir yeri var. Dosya konusu isimle onu farklı boyutlarda ele alan, eleştiren, inceleyen yazarlar arasında karşılıklı bir iletişimin açık tutulması ve verimli bir tartışmanın başlatılması imkanı sunuyor.
"Rasim Özdenören" sayısı özelinde konuşacak olursak; onun yazı hayatının başlangıcından bugüne kadarki serüveni içinde geçirdiği evrelere dair birbirini bütünlediği kadar çelişkilerine de işaret eden yazıların olması kendi başına anlamlıdır.
Hem kendi entelektüel gelişimi hem politik durumalışları; beslendiği gelenek, şahsi tecrübesi ile birlikte değerlendirilmeli. Bu anlamda gerek övücü gerek eleştirel değerlendirmelere karşı söz hakkı vermek gibi bir kanalın açılmış olması, ahlaki anlamda da önemli bulduğum 'yazara vefa göstermek' kadar önemlidir.
Özdenören denemeleri ve köşe yazılarıyla İslam düşüncesinin kimi sorunlarına dair teorik yaklaşımı ve kavramsal açılım kazandırma çabalarıyla düşünür yanıyla da öne çıktı. Uzun soluklu bu türden yazılarının yanı sıra politik tavırlarını da yazıya döktü ve hala günlük hayata dair yazılar yazıyor.
Kimi zaman çelişki gibi görünen, açık biçimde tenakuz sayılması gereken görüşlerini nasıl yorumlamalı? En azından kendi içinde tutarlılık beklenen bir yazarın uzun yazı hayatı içindeki dönüşümleri nasıl anlamlandırmalıyız?
Bence yaşayan isimler için hazırlanan bu çapta hacimli dosyaların anlamı biraz da burada yatıyor. Nitekim bu sayıda Özdenören'in İslamcılık, siyasi duruş gibi konularda önemli tespitlerin yanı sıra eleştiriler içeren yazılar da yer alıyor. Bu türden yazılara da yer verilmesi hem entelektüel tutarlılık açısından bu tutumun ciddiye alınmasını hem de gelecekte konu edilen ismin doğru anlaşılmasını sağlayacaktır. Eleştiri geleneğinin yeterince gelişmediği bir entelektüel ortamda, saygı ile sınırsız övgü genelde karıştırılır.
Hece'nin Rasim Özdenören özel sayısında olduğu gibi yaşayan bir fikir ve üslup ustasının tartışma konusu edilmesi; cevap verme, varsa yanlış anlaşılmaları düzeltme imkanı verir... Ayrıca bizzat eleştiri konusu ismi de bir insan, bir Müslüman olarak muhasebe yapmaya yönlendirmesi açısından da anlamı büyüktür.
Benzer "köşe"leri paylaştığımız bir ustanın portresi olarak bu tür çalışmalar bizim fikir hayatımızın röntgenini çıkarmaya katkıda bulunacaktır. Keşke daha çok örnekleri olsaydı bu çalışmaların...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.