Rahim Er

Rahim Er

Bu alınganlık bitsin artık

Bu alınganlık bitsin artık

‘Alınganlık’ dedik ama bu yorumu okuyunca siz, pekâlâ başka bir şey de diyebilirsiniz. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, görevinin bitmesine çok az bir zaman kala kelimenin tam manasıyla şov yaptı. ‘Ermeni soykırım iddiası tanınsın diye Kongre’ye getireceğim’ diye tutturdu. Delinin zoru mu vardı? Hayır, hesabı vardı. Dünkü Mütevazı Türkiye’nin en zor zamanlarında bile bunu yapamamışken şimdi Büyük Türkiye’nin Bölgesel Süper Güç’lüğünü tescil ederek kendi pozisyonunu koruma peşindeki bir Amerika’nın böyle bir densizliğe geçit vermesi mümkün müydü? Asla!
Şu var ki adı geçen bir politikacıdır. Ucuz politik işportacılık her yerde olduğu gibi Washington’da da yapılır. Bayanın sevdasında olduğu Ermeniler değildi. O, kendi postunun derdindeydi. Nitekim ne oldu?
Her seferinde yapıldığı gibi birçok diplomatik bağırtı-çağırtıdan sonra balon söndü, sahne ışıkları karardı, Pelosi aşağı indi. Bir parlamenterin sıradan şovu ülkemiz ve onun kurumlarını hayli rahatsız etmişti. Halbuki bu psikolojiyi artık çoktan arkada bırakmalıyız. Muhataplarımıza Türklerin, Ermeni teb’aya jenosit uygulamadığına dair masaya konabilecek bütün delilleri getirdik. Daha başka ne yapabiliriz? Şayet karşınızdaki sizi peşinen mahkum etmişse ne her hüccet/delil gösterseniz nafiledir. Ne derseniz deyiniz, ne söylerseniz söyleyiniz faydası olmaz.
O halde, üslup değiştirmek, tavır değiştirmek zorundayız.
Şunu soralım:
-Ne diyorsunuz?
-Soykırım yapıldı?
-Öyle ise isbat edin! Hukukun temel kaidesidir ki iddiayı isbat etmek müddeiye/iddia sahibine düşer. Biz yapmadık dedikçe üstümüze geldiniz. Sabrımız, aczimize yoruldu. Tarihin bir döneminde yaşananlar, sadece bir ırka ziyan vermedi. Bir mecburi tehcir tasarrufunun sahibi İttihad ve Terakki iktidarı, Türklere, Müslümanlara da bir imparatorluğu kaybettirdi. Bahsedilen kavga, devrin müsavi/eşit unsurları, aynı haklara sahip teb’ası arasında cereyan etmiştir. Bu sebeple dileyen dilediği tasarıyı dilediği yerde kabul edebilir. Ama o kabullerle bütün köprüler atılır. O kabulü yapanların adı silinmez mürekkeple yazılacak deftere yazılır. Bu hasmane tutumu gösterenlerin cemaziyel evveli araştırılıp dünya gündemine mal edilir!
Bir de böyle densin bakalım neler oluyor? Zor, oyunu bozar. Bundan böyle köşeye sıkışmışlıktan kurtulup meydana hakim olmalı. Hatta şu bile denebilir. ‘Türkiye, bugün Ergenekon davalarıyla bir anlamda bir zihniyeti yargılıyor. Siz ne yapıyorsunuz?’ Bunları söyleyebilmek için kendinden emin olmak, tarihi olanca şuur ve tafsilatıyla bilmek şarttır.
Üç çeyrek asırdan fazla zaman Ermeni ve Kıbrıs meselesiyle ziyan oldu. Fason ihtilaflarla zamanımız katledildi. Ne biz ve ne de Ermeni ve Rumlar kazançlı çıktık. Aynı kaderin etkisindeki bölge halkına aynı acılar yaşatıldı. Bu fason uyuşmazlıkların önümüzdeki hedeflere göre küçük işler olduğunu görebilmeliyiz. Bunlar, büyük bütünün içinde sadece mühim iki parçadır. İkisi de müdafaaya dönük. Oysa bizim yeni zamanlar hamlelerine ihtiyacımız var. Artık o hain düşmanların dört bir yandan bize saldıracağına dair hayaller bir daha yaşanmamalı.
İmamı Rabbani Hazretleri ne diyorlar?
-İş budur, bundan başkası hiçtir.
*
Yarın: PAPANDREU NE KADAR HAKSIZDI?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi