Safer ayı 6
Bütün bunlar gösteriyor ki: Çarşamba günü zalimler, kâfirler için azab günüdür amma mü'minler için kurtuluş günüdür. İyiliğe çalışanlar hakkında Çarşamba gününün bir uğursuzluğu söz konusu değildir. Nasıl olabilir ki Ebu Hureyre (R.A.)'den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.)Efendimiz:
".... ALLAH Teâlâ, nûru Çarşamba günü yaratmıştır..." buyurmuşlardır. (Müslim, Sıfetü'l-münafikın: 27, No: 2789, 4/2149) Bu sebeble ilim ehli, derslere Çarşamba günü başlamaya özen göstermişlerdir. Çünkü ilim bir nurdur. Çarşamba günü, ağaç dikmek de iyi görülmüştür. Çarşamba günü, zeval vaktinden sonra duaların kabul olacağı ifade edilmiştir. Alış-veriş dahil dinen meşrû her iş yapılabilir. Unutmayalım ki:
"Kula belâ gelmez ALLAH yazmadıkça,
ALLAH belâ yazmaz, kul azmadıkça.
ALLAH kuluna cezayı kul ile verir.
Din, irfan bilmeyen bunu kul etti sanır.
ALLAH emri olmayınca, sanki yaprak kıpranır."
Yiğit serden geçer, yardan geçmez derler,
Soylu, soysuzun elinden içmez derler.
Ne edersen onu bulursun dünyada;
"Arpa eken buğday biçmez" derler.
Cenab-ı Hak şöyle buyruyor:
"Sana gelen her iyilik Alah'tandır. Sana gelen her fenalık da kendindendir. Seni ey Habibim! insanlara bir peygamber olarak gönderdik. Buna hakkıyla şahit olarak ALLAH yeter." (Nisa sûresi: 79)
"Sizi çarpan her musibet, kendi ellerinizin ihtiyarınızın, kendi iradenizle seçiminizin işleyip kazandığı günahlar yüzündendir. Bununla beraber ALLAH, bir çoğunu affeder de musibete uğratmaz. (Şûra sûresi: 30)
Yeter ki biz azmayalım. Evet fert ve millet olarak azmayalım. Yok azarsak, ALLAH korusun! Baştan sonra bir selâmet gecesi olan Kadir gecesinde bile belâ ve musîbetler yağabilir. Ya Rabbi! Sen bizleri muhafaza eyle. Amin. Ebu'l-Bahteri (R.A.)'den rivayete göre Resûlullah (S.A. V.) Efendimiz:
"İnsanlar, günahları ve ayıpları çoğalmadıkça helâk olmayacaklardır," buyurdu. (Ebu Davud, Melâhim;17, No:4347, A.b. Hanbel, 4/260, 5/293)
Abdullah b. Mes'ûd (R.A.), bu hadis-i şerifi rivayet edince, kendisine: Bu nasıl olur? Diye sorulmuş. Abdullah b. Mes'ûd (R.A.): A'raf suresi, 5. Ayet-i kerimesini:
"Azabımız onlara geldiğinde çağırışları: "Biz gerçekten zalim kişilermişiz", demelerinden başka bir şey olmadı." Okumuştur. (Taberi, Tefsir, 8/120, İbn-i Kesir, Tefsir, 2/202) Teberrüken A'raf suresi, 1-10 ayet-i kerimelerini okuyalım:
1. Elif. Lâm. Mîm. Sâd.
2. Bu Kur'ân-ı Kerim, O'nunla insanları uyarman, mü'minlere de bir öğüt olmak üzere sana indirilen bir kitaptır. Artık bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın.
3. Rabbinizden size indirilen Kur'ân-ı Kerim'e uyun. O'ndan başkasını veliler edinip de kendilerine uymayın, peşlerinden gitmeyin. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz, tutuyorsunuz!
4. Nice memleketler var ki biz onları helak ettik. Azabımız onlara gâh geceleyin gâh kaylüle ederler, öyle vakti uyurlar dinlenirlerken geldi, çattı.
ALLAH Teâlâ, Lût (A.S.)ın kavmini gece, Şuayb (A.S.)'ın kavmini de öğle vakti helak etmiştir.
5. Azabımız onlara geldiğinde çağırışları, "Biz gerçekten zalim kişilermişiz" demelerinden başka bir şey olmadı.
6. Elbette kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!
Ümmetlere peygamberlerine inanarak yolundan gidip gitmedikleri, peygamberlere de tebliğ vazifelerini yapıp yapmadıkları sorulacaktır.
7. Ve onlara olup bitenleri tam bir bilgi ile mutlaka anlatacağız. Çünkü biz, onlardan uzak değiliz.
8. O kıyamet gününde herkesin dünyada yapıp ettiğini tartmak da haktır. Artık kimin sevap tartıları ağır gelirse, işte onlar felaha, kurtuluşa erenlerdir
9. Kimin de sevap tartıları hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize karşı zülüm, haksızlık ettiklerinden dolayı kendilerine çok yazık etmiş kimselerdir.
10. Andolsun biz sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada size birçok geçim vasıtaları verdik. Ne kadar da az şükrediyorsunuz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.