Hacca hazırlık, haccın adabı - 2
Bütün bu bilgi ve öğütlerin temelinde şu vardır: Hac asla sıradan bir yolculuk, turistik bir olay gibi düşünülmemelidir. O bir ibadettir; mânevî bir arınma ve yükseliştir. İnsanın, mümkün olduğunca maddî, bedenî ve dünyevî heveslerini geride bırakarak, kalbinden atarak, asıl hedefine adeta kilitlenmesidir. O hedef, hacı adayının derin bir ruhaniyet ve mâneviyat sürecine girdiği hac yolculuğunun, Beytullah’ta gerçekleşecek olan “likaullah” yani ALLAH Teâlâ’ya kavuşma, ALLAH Teâlâ ile buluşmadır. Böylesine ulvî bir hedefe doğru yürürken cismanî ve maddî rahatın, bedenî zevklerin ne önemi kalır!..
Bu sebeble haccı bir ibadet olarak değil de, bir dini turizm etkinliği gibi görmek son derece yanlış olur. Çünkü hac, bir turistik geziden ibaret olmayıp, bir ibadettir. Hacca niyet eden bir kişi, evinden dışarı attığı ilk adımdan itibaren geri dönünceye kadar ibadet ettiğini aklından çıkarmayıp ibadet bilinciyle, ibadet edebiyle ve en önemlisi ihlasla hareket etmelidir. Bunun için hacca gidecek olan Müslümanlar önce bir hazırlık yapmak durumundadırlar.
Binaenaleyh, hac yolculuğuna çıkmak üzere bulunan hacılarımıza bazı noktaları hatırlatmakta fayda vardır. Bugünkü hac ibadeti çoğunlukla bilgisizce ve “uydum kalabalığa” şeklinde yapılmakta, haccın farz ve vacipleri, haccın tamam olması için gerekli diğer hususlar bilinemediği için hac ibadeti eksik veya hatalı olmaktadır.
Halbuki hac, günahlardan arınmak için önemli bir fırsattır. Her yolculuk için belli bir hazırlık yapıldığı gibi, bu kutsal yol için de çok yönlü hazırlıklar yapılmalıdır. Bu fırsattan gereği gibi yararlanmak için hacca ruhen ve bedenen çok iyi hazırlanmak ve âdaba riayet etmek gerekir.
Her yolculuk için belli bir hazırlık yapıldığı gibi, bu kutsal yol için de çok yönlü hazırlıklar yapılmalıdır. Bu fırsattan gereği gibi yararlanmak için hacca ruhen ve bedenen çok iyi hazırlanmak ve âdaba riayet etmek gerekir. Her şeyden önce, beytini hac etmeyi bizlere nasip buyurduğu için ALLAH Teâlâ’ya hamd etmeli, Resûlüne salat ü selâm okumalı ve salih amellerimizi kabul etmesini, hepimize kat kat sevaplar vermesini ALLAH Teâlâ’dan dilemeliyiz. ALLAH Teâlâ’nın hepimizin haccını kabul etmesini, çalışmasını mükafatlandırmasını temenni ederek bu müstesna yolculuğun özlemini yaşayan hacı adaylarına ve görevlilere faydalı olur düşüncesiyle riayet edilmesi gerekli şu âdabı ve önemli hususları paylaşmak istiyorum.
Âdâb = edebler: Yapılması sevap olan, fakat yapılmaması da günah sayılmayan amellerdir. Âdâb deyip geçmemek lâzım. Çünkü:
“Edep bir tac imiş nûr-i hüdâdan
Giy ol tâcı, emin ol her belâdan.”
Unutmayalım ki! Edeplerde gevşeklik yapan sünnetleri, sünnetlerde gevşeklik yapan da farzları terk etme durumuyla karşı karşıya kalır. Farzları terk eden ise, inkâra düşebilir. Bu bakımdan adabın değer ve önemi kalpte bulunmalıdır. Aldırmazlık ederek ve boş bir şey olduğunu kabul ederek asla terk edilmemelidir. Şunlar, haccın âdabıdır:
1- Hacca gidecek kimse, mutlaka ihlas içerisinde bulunmalı, hacca son derece halis bir niyetle, yani sadece ALLAH Teâlâ için gidiyor olmalı, adeta ALLAH Teâlâ’yı ziyarete gidiyor gibi O’nun dışındaki her şeyi gözünden çıkarmalı, mütevazi bir şekilde hareket etmelidir: Çünkü ihlâs amellerin özüdür. ALLAH Teâlâ’nın rızası ihlâs ile kazanılır. İhlâssız olarak yapılacak bir hac, her ne kadar kişiyi hac yükümlülüğünden kurtarsa da, kendisinden beklenen faydaları sağlayamaz. Ebû Ümame (R.A.) den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
“Şüphesiz, ALLAH Teâlâ sadece kendisi için ve sırf kendisinin rızası gözetilerek yapılan amelleri kabul eder” buyurmaktadır.
Hacı, haccında yalnız ALLAH Teâlâ’nın rızasını, ahiret gününü, o mübarek yerlerde ALLAH Teâlâ’nın rızasına uygun söz ve amellerde bulunarak yalnız ALLAH Teâlâ’ya kurbiyeti yani yakınlığı düşünmeli, dünya malı için, riya, gösteriş ve öğünmek için hac yapmaktan sakınmalıdır. Çünkü böyle bir niyetle haccetmek çok kötü bir şeydir ve ibadetin boşa gidip kabul olunmamasına sebep olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.