Meclisi lekelersiniz
Dikkatinizi çekmiştir, politik arenada bir taktik dillendiriliyor.
Bu bir Saraydan Kız Kaçırma operası değil.
Silivri’den adam aparma oyunu.
Kendisi de gayrı mevkuf/tutuksuz sanık, meşhur isim Prof. Yalçın Küçük, bir operasyonla Silivri Cezaevi’nde Ergenekon suçundan yatan sanıklardan bazılarını kurtarmak istiyor. İsimleri tasnif etmiş, şunlara şunlar CHP’den şunlara şunlar MHP’den aday gösterilsin diyor. Devlet Bahçeli ile görüşeceğim, Kemal Kılıçdaroğlu da bizi çocuk yerine koymasın diyor. Fakat ilginçtir onun serzenişte bulunduğu genel başkan kendisine yeşil ışık yakıyor. CHP’nin bazı tanınmış sanıkları 12 Haziranda milletvekili adayı yapacağı şimdiden belli. MHP de bu yolu tutar mı bilmiyoruz.
Allah, kimseyi hapishaneye düşürmesin. Kimseyi hekime ve hakime muhtaç etmesin duaları meşhurdur. Bu duayı her birimiz, her işittiğimizde amin deriz. Şüphesiz ki ateş düştüğü yeri yakar. İçeride yatmanın ne demek olduğunu yatanla dışarıdaki yakınları bilir. Ama onları oraya eşkıya koymadığına göre ortada bir zarar da var demektir. Halli gereken bu zarar-ziyanı kimin verdiğini tayin ve tesbit etmekte. Bu sebeple mahkemeler, hakimler, savcılar, avukatlar, adli teşkilat ve yargılama var.
Herkes sevdiği, yakını içeriden bir an evvel çıksın ister. Bunun en doğrusu yargılamanın gecikmeden ikmali, kim suçlu kim değil hükme bağlanmasıdır. Adalet o ki sanık bile verilen hükmü doğru bula. Şeriatin kestiği parmak acımaz bu demektir. Gecikmiş adalet, adalet değildir. İki bakımdan değil. Mağdur, hakkını alamamış olduğu için, suçlu da vaktinde cezalandırılmadığından.
Öyleyse bu ülke aydınına düşen seçimi fırsata dönüştürüp içeriden meclise adam kaçırmak değildir. Bununla şikâyetçi taraf bir kere daha mağdur olacağı gibi mahkemelerin de mehabeti/büyüklüğü yara alacaktır. O zaman içeride yatıp da kendilerini kurtaracak politik mekanizmaya sahip olmayanların suçu ne? Bu yolun daha evvel bizde ve başka memleketlerde yaşanmış olması, mevzuatta açık kapı bulunması onu belki meşru kılar ama asla makbul yapmaz.
Hadise kanuna karşı, adalete karşı, yargıya karşı hiledir. Cezaevinden TBMM’ye adam kaçırmadır.
Yarın aynı suçtan yargılanan iki kişiden biri vekil olacak diğeri ceza yemiş bulunacak. Bu neticeyi diğer sanıklarla suçtan zarar gören kamuoyu yahut gerçek kişiye nasıl kabul ettireceksiniz? Tutulacak iki yol vardır. Ya dokunulmazlığı külliyen kaldırıp onu kürsü ile sınırlamak veya bu opera veya operasyona karşı kanuni düzenleme yoluna gitmek...
Bir maddelik bir kanun:
-Seçim tarihi ilan edildiğinde yargılanmakta olan sanıklar, milletvekili seçimlerine giremezler.
Wolfgang Amadeus Mozart’ın Saraydan Kız Kaçırma oyunu Selim Paşa’nın Akdeniz kıyılarındaki sarayından tutsak kaçırmayı anlatıyor.
Bu opera ise Marmara kıyılarında geçeceğe benziyor.
Meclis yataklık değil.
Olmamalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.