İnanılır gibi değil… Hakan Şükür'ün, Kutlu Doğum Haftası içine denk gelen derbi için sportmenlik, yani fair play ruhu içinde bir müsabaka dilemesi, ne yazık ki, yanlış yerlere çekildi. Oysa Hakan 23 Nisan'ı baz olarak almalıymış… Eh, bu da bir mantık… Ama esasta, Hakan, maçın nasıl geçebileceğini yıllara dayanan tecrübesi ile görmüştür… Yani bu maçın öncesinde, sırasında ve sonrasında, yine ne yazık ki, kan damlaması çok muhtemel… Yıllardır hiç böyle bir ortama gelmemişti Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti… İşte bu nedenle Hakan Şükür oyuncusunun, seyircisinin, hatta yöneticisinin en hassas yerine vurgulama yapmıştır… Tabii hâlâ inancı olanlar için…

Gelelim bir başka konuya… Spor medyamızın anlı, şanlı bazı yazar ve yorumcuları taaa haftanın başından bu yana, "Bu maçın favorisi Fenerbahçe'dir. Ama hakemlerin kötü yönetimi olursa, ibre Galatasaray tarafına yönelir…" gibilerinden dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş, rastlanmamış fikirler söyleyip, yazmaktadırlar… Bunlar kimler mi? Eh, spor programlarını izleyenler, gazeteleri okuyanlar sanırım bunları biliyorlardır… Ayıp kere ayıp! Ne demek bu? Şu demek; "Ey hakem, maçı ona göre yönet. Şayet Fenerbahçe kaybederse, sorumlusu sen olacaksın… Kopacak fırtınanın altından kalkamazsın… İşin biter…" Böyle rezalet dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir… Maçın hakeminin Fırat Aydınus olduğunu öğrendikten sonra, Allah bu genç hakemimize güç, kuvvet versin demekten başkaca çare kalmıyor.

Derbinin bir başka sıkıntılı yanı da, kaleci Volkan'la Lincoln arasında kupa rövanşı bitimine doğru yaşanan olaylardır. Acaba maç öncesi bunlar el sıkışacaklar mı gibilerinden manşetler atılıyor… Size ne? El sıkışsalar bile, maçın atmosferi içinde yeniden karşı karşıya geldiklerinde çıkacak kıvılcımı kim bilebilir ki? Ama amaç, daha maç başlamadan işi germek, bundan rayting ve tiraj sağlamak… Bitti mi? Biter mi? Efendim; Adnan Polat, Yıldırım Demirören ve Sadri Şener, Kulüpler Birliği toplantısından önce bir araya gelmişler… Vay hainler vay! Demek ki, Fenerbahçe'ye karşı yeni bir komplo içerisindeler… Sonra da, tribünlerde, stadlarda neden küfür ediliyor, olay çıkıyor diye bu haberleri yapanlar oturup manşet atarlar… Güç birliği yapılıyormuş… Yahu, Beşiktaş bunun neresinde olabilir? Kalan maçlarda Beşiktaş'ın rolü ne olabilir ki… Ama yazalım, tiraj alalım, Fenerbahçe seyircisi de iyiden iyiye bunlara diş bilesin…