Âhir zaman alâmetleri 2
"Bütün insanlar uykudadırlar, öldükleri zaman uyanırlar." buyrulmuştur. Ölmeden önce uyanmaya çalışalım. Üzerinde yaşadığımız dünya bir fitneler meydanıdır, son derece aldatıcı ve oyalayıcıdır. Bu dünyadaki gençlikler, güzellikler, servetler, lüksler, mallar, mülkler, riyasetler, ikbâller, makamlar, mevkiler, halkın alkışları, övgüler, aferinler hep birer seraptır, bugün vardır yarın yoktur. Dünya kimseye yâr olmaz. Müslüman o kimsedir ki, dünya için dünyada kalacağı müddet nisbetinde, âhiret için âhirette kalacağı müddet nisbetinde çalışır. Dünya tuzaklarına düşmeyelim, yolumuzu dünya çıkmazlarında kayb etmeyelim.
Ebu Hüreyre (R.A.)'den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) efendimiz buyurdular ki:
"Karanlık gecenin parçaları gibi olan fitnelerden önce, hayırlı ameller işlemede acele edin. O fitne geldi mi kişi mü'min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama girer. Mü'min olarak akşama erer de kâfir olarak sabaha ulaşır; dinini basit bir dünya menfaatine satacaktır."4
Enes b. Malik (R.A.)'den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) efendimiz buyurdular ki:
" Kıyamete yakın gece karanlığının parçaları gibi fitneler olacak. O vakit kişi mü'min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama kavuşur. Mü'min olarak akşama erer, kâfir olarak sabaha kavuşur. Birçok kimseler azıcık bir dünyalık mukabilinde dinlerini satarlar."5
Ebu Musa el-Eş'arî (R.A.)'den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) efendimiz buyurdular ki:
"Kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler var. Kişi o fitnelerde mü'min olarak sabaha erer, akşama kafir olur; mü'min olarak akşama erer, sabaha kafir çıkar. O fitnede oturan, ayakta durandan hayırlıdır. Yürüyen koşandan hayırlıdır. Öyleyse yaylarınızı kırın, kirişlerinizi parçalayın, kılıçlarınızı da taşa vurun. Sizden birinin evine girerlerse Hz. Adem'in iki oğlundan hayırlısı olsun yani ölen olsun, öldüren değil."6
Resûlullah (S.A.V.) efendimiz, kıyamete yakın çıkacak fitnelerin dehşetini belirtmek için, zifirî karanlık gecenin parçalarına benzetmiştir. Yani peş peşe fitneler olacak, her biri, gece parçası gibi karanlık, yani doğru yanlış, haklı haksız, isabetli hatalı vs. şekilde tefrik etmek imkânı tanımayacak, son derece dehşetli olacak demektir. Bu teşbihten maksat fitnenin büyüklüğünü ifadedir.
Resûlullah (S.A.V.) efendimiz: Gece karanlıkları gibi yığın yığın fitneler zuhur edip iş işten geçmeden amel ve ibadetlere teşvik etmektedir. Çünkü bu fitneler o kadar büyük ve korkunç olacak ki, onların şerrinden kimse ibâdet ve amellere vakit bulamayacaktır. Resûlullah (S.A.V.) efendimiz, bunların şiddetini: "Kişi mü'min olarak sabahlayacak, kâfir olarak akşamlayacaktır." buyururarak ifâde etmiştir. Yâni fitnenin dehşetinden insan bir günde bu derece büyük değişimler geçirecek; günü gününe, saati saatine uymayacaktır. Çünkü fitneler çoğaldığı zaman kalpler bozulur; iman safiyeti kalmaz. Kalplere gaflet ve fisku fücur dolar. Bunlar da bir insanın şekaveti için kâfî sebeplerdir. Nitekim komünizm felâketine ma'ruz kalan yerlerde birçok müslümanın, ne yazık ki irtidâd ettiklerini gözümüzle gördük.
Hz. Adem (A.S.)'ın iki oğlundan hayırlısı Habil'dir. Kardeşi Kabil onu öldürmek istediği vakit ayet-i kerimenin ifadesiyle kardeşine:
"Andolsun ki sen, beni öldürmek için bana elini uzatsan bile ben sana, öldürmek için el uzatacak değilim. Çünkü ben, âlemlerin Rabbi olan ALLAH Teâlâ'dan korkarım."7 demiştir. Bu ayet-i kerimede, Cenab-ı Hakk fitne sırasında Müslümanların takip edeceği siyaseti vaz' etmiş olmaktadır: Fitneden kaçmak, öldürmektense ölmeyi tercih etmek. İslam'da bunun ilk örneğini Hz. Osman (R.A.)'ın verdiği belirtilir: O fitnenin büyümemesi için öldürmeyi değil, öldürülmeyi tercih etmiştir.
4 Müslim, İman: 186; Tirmizî, Fiten: 30
5 Tirmizî, Fiten: 30
6 Ebu Davud, Fiten: 2, No: 4259, 4262; Tirmizî, Fiten: 33
7 Maide sûresi: 28
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.