Memleket Sevdalıları nerede?
Ali Eyvaz sordu dün; “Tuncay Özkan, Kanaltürk’ü sattıktan sonra aldığı paraları ne yaptı?”..
Bu sorunun; “sana ne kardeşim” şeklinde bir yanıtı var kuşkusuz.. Ancak kanalı kurtarmak adına çeşitli isimler altındaki sivil toplum örgütlerinden hatırı sayılır miktarda para toplandı.. Bu paraların ise, yeniden “cumhuriyet mitingleri” gibi organizasyonlarda kullanılacağı açıklanmıştı.. Ancak paraların toplandığı “Biz Kaç Kişiyiz Platformu” kapandı.. Dolayısıyla belli bir amaç uğruna Tuncay Özkan’ın arkasından gidenlerin tüm iyi niyetleriyle verdiği paralar da buharlaşmış oldu.. Geçen zaman içinde ne bir miting yapıldı ne de başka bir etkinlik..
¥
Gelin sizi biraz eskiye götürelim o zaman.. Tuncay Özkan, (kendi ifadesiyle) kanalını 17 milyon dolar ana sermaye ile kurmuştu.. Genç bir gazeteci olan Tuncay Özkan’ın bu parayı nereden bulduğu belli değil.. Çok saygın bir devletler hukuku hocası, (adını vermeyeceğim), dersine girdiği Tuncay Özkan’ı ( - ki Şamil Tayyar ile sınıf arkadaşıdır) üzerinde parka olduğu için sert bir dille uyarır.. Çünkü onun bu parka tercihinin, siyasi bir tercih olduğunu düşünür.. Aralarında şu diyalog geçer;
“Evladım neden parkayla giriyorsun derse?”
“Hocam ceket alacak paramız var da biz mi almıyoruz?”
Demek ki aileden zengin değil (eğer o zaman hocasına yalan söylemediyse)..
Peki sonra nasıl medya patronu olabildi? İlginç..
Devam edelim..
¥
Sonuçta bu kanal kuruldu.. Çalıştı-çalışmadı.. Ama son günlerinde ciddi bir mâli darboğaza girmişti.. O zaman işte az önce sözünü ettiğimiz çağrıyı yaparak, “Cumhuriyet elden gidiyor” diyerek yani, çılgın gibi para topladı.. “Biz kaç kişiyiz?”, “memleket sevdalıları”, “namerde muhtaç olmayın” gibi isimler altında kurulan derneklerden en hafifinden üye aidatları toplandı.. Zira her derneğe üye olmak, bir GSM operatörüne para yatırmaktan geçiyordu. Dolayısıyla milyonlarca kişiden bu yolla paralar alındığı açık.. Bu paralar da televizyonun sermayesine gitti.. Kanaltürk’e o zaman paralarını gömenlerin, bugün hesabını sorması gerekmez mi?
¥
Satış dönemini getirelim akıllara.. Taraflar yalanlamadığına göre, çalışanların alacakları dahil ortalama 5 milyon dolarlık bir borç vardı.. Ve bu borç kanalın yeni sahibi tarafından kapatıldı.. Üzerine de 30-40 milyon dolar (ne kadarsa artık) bir nakit ödemesi yapıldı.. Ve bu para da doğrudan Tuncay Özkan’ın cebine gitti.. İstediği yere versin parasını.. Fark etmez de, Tuncay Özkan kanalı çalışanların üzerine yaptığını açıklamıştı.. Bir de elbette bu sivil toplum örgütleri eliyle toplanan paraların sahipleri var.. kendilerini hissedar zanneden.. Hafızamız zayıftır.. rakamları da açıklayalım; “bizkackisiyiz.com” internet sitesine kısa mesajla üyelik bedeli 8 kontördü. Sitede reklam ve yazı yayınlatma maliyeti ise 10 TL.. Yaklaşık bir buçuk milyon kullanıcılı bir site için verdiğimiz rakamları alt alta toplayın.. İşte size buharlaşan para.. Aynı harekete paralel kurulan “Memleket Sevdalıları” Derneğinde de aşağı yukarı aynı metotla paralar toplandı.. Hatta kamuoyuna resmen kazanılan bir sanal reklam rakamı bile açıklandı.. Dahası aynı kitle iletişim araçları kullanılarak kitap setleri, takvimler vesaireler satıldı.. Maliyeti 1-2 TL’yi aşmayan takvimler için 50 TL’ye kadar fiyatlandırmalar yapıldı.. 1.000 TL’den satılan kitapların toplam maliyetini ise hiç söylemeyeyim.. Şimdi Tuncay Özkan ile birlikte hareket eden milyonlarca “Memleket Sevdalısı”, sormaz mı; “nereye gitti bizim paralar?” diye..
Kalın sağlıcakla...