Kıymeti kendinden menkul muhteremleri bilirsiniz, boldurlar ve bu yüzden sıkça rastlamak mümkündür.

Onlar gibi, bir de şu modeller var piyasada:

Kısmeti kendinden makul...

Kıspeti kendinden malul...

Müstearı kendinden meşhur...

Sevgilisi kendinden menfur...

Köpeği kendinden mecbur...

Düşmanı kendinden mebzul...

*

İşte bu saydığımız tipcağızlar, aynı fabrikanın mamulü gibidirler ve her bir naneden anlar ki adeta şaşmak için.

Uzay deyin bilir, tıp deyin susmak bilmez...

Nükleer fizik kadar iç politikadan, ekonomi kadar dış politikadan konuşurlar.

Şu günlerde Tunus, Cezayir ve Mısır'daki halk hareketlerine bakarak, mangalda kül bırakmamacasına üfürdüklerini görüyoruz.

Ko üfüren üfürsün ama bazen fena yanılıyorlar.

Hem de argoyu krem zannetmecesine.

*

Despot yönetimlere baş kaldıran Mağrip ülkelerinin halkına bakarak, el ovuşturan ve derin derin iç çekenler, yine yanılgı sebebiyle ofsayta düştüler.

Sanıyorlar ki bizdeki durumla oradaki aynı.

Hâlbuki bizde işler bu beylerin arzu ettikleri şekilde yürüseydi, darbeler gerçekleşseydi, sokakta bile başörtüsü yasaklansaydı, biz de bugün sokaklardaydık.

"Bu gece darbe olacak" sözü, kaç kişiyi uykusuz bıraktı kim bilir!

*

Görüyorsunuz, Mısır'da Mübarek nasıl da sallanıyor!

Gazze'ye yıllardır ambargo uygulamaktan vazgeçme...

İsrail'in gölgesinden ayrılma...

Baskıyı tek yöntem olarak belle...

Daha ne bekleyebilirsin?

*

Dünya eski dünya değil.

Her çatıda çanak antenler var artık.

Kim nerede nasıl yaşıyor, insanlar görüp öğreniyor.

Kapalı rejimlerin hayatta kalma şansı her gün biraz daha azalmakta...

Cep telefonu var, kamera var, ekran var, bilgisayar var...

Bu çağın gereğini yerine getirmeyen, olduğu yere çökmeye mahkûm.

*

Bizimkiler de darbe yaptıktan sonra kapıları kapatmayı düşünüyorlardı.

Şu yasak, bu yasak diye uzun bir liste yayınlayacaklardı.

Döviz işleri değişecekti, giriş çıkışlar kısıtlanacaktı, sınırlarda kuş uçmayacaktı, "kendi kendine yeten ülke" olacaktık hesapta.

Paraları çarçur etmeyecektik, dışa bağımlı olmayacaktık, her aklına esen canının istediğini satın almayacaktı.

Ah talih, gözün kör olsun.

Felek, bir darbe yapmayı bile çok gördü bizimkilere.

Evin yıkılsın sebep, belin bükülsün sebep!