Ali Eyvaz

Ali Eyvaz

Devrim görgüsüzleri

Devrim görgüsüzleri

Bazı sol çevreler 12 Mart 1971 günü askeri muhtıra verilince “Bizimkiler (9 Martçılar) ihtilal yaptı” diyerek, olacaklardan habersiz sevinç çığlıkları atmış ya…

Türkiye’de de İslamcılar, Mağrip ülkelerinde meydana gelen Soros darbelerini halk devrimi zannedip tekbir getirdiler.

Camiadaki bazı arkadaşlar, sabah akşam övündükleri, “ağır ol da molla desinler” tarzı sıkıcı yazılarına, Tunus ve Mısır olayları başlayınca ara verdiler.

Yıllar yılı Müslümanlığın ağır başlılık ilham ettiğini vazederek buradan pasifizme yol bulup kendi paslı ve pasaklı yorgunluklarını ümmeti müslümana şamil kılarken, Arap sokakları canlı yayınlarla hareketlenince köşelerinden tekbir getirmeye başladılar.

Posası çıkmış diktatörler devrilirken, buna karşın ABD ve İsrail namına değişen bir şeyin olmadığı ve de yakın süreçte de olmayacağı anlaşılınca bu sefer realpolitik saçmalıklar, maslahatı idare telkinleri gelmeye başladı.

Yani çok geçmedi ki asıllarına rücu ettiler.

Üstelik “Arkadaşlar bir durun bakalım” diyen eski kulağı kesiklerden, camianın bir avuç gerçek devrimcisini ise pasifizmle, komploculukla, konformizme batmışlıkla, eskimişlikle, ahmaklıkla ve daha bilmem ne kadar uyuz yaftalama varsa onların hepsiyle suçladılar.

“Görmemişin bir devrimi olmuş…” dedirten tarzda yazılar kaleme alan bu muhafazakar kalemler, tekbir getirerek başladıkları son dönem yazı serüvenlerine, “Mağrip devrimleri” Amerikancı orduların elinde kalınca, yeniden eski alışkanlıklarına dönüp itidal çağrıları, ahlaksızlara özgü iyimserlik lakırdıları ve ertelemeci yavşaklık oynaşmaları arasında son noktayı koydular: “Nasılsa pek yakında armut pişip ağzımıza düşecek.”

Halbuki asıl şimdi “hayda bre!” deyip kalkışmak gerekmiyor muydu?

Onun yerine bu baylar ne dediler: “Ordu kontrollü geçiş yapacak. Eylül’de serbest seçimler olacak. İhvan-ı Müslimin o zaman iktidara gelecek.”

Yani şu an iktidarı devralanlar, Eylül’de kuzu kuzu teslim edecekler. Bir kere vazo kırılmış, artık dönüş yokmuş.

“Peki bu sürece İhvan neden rengini veremedi?” sorusuna ise bir tanesi, kelimesi kelimesine şu cevabı verdi:

“Pek çok grup ve partinin yer aldığı devrim hareketine kendi mühürlerini vurmaktan imtina etmeleri siyasi nezaket icabıdır.”

Sözde devrim analizi yapıyor. Halbuki bizce, ıkına ıkana maklube tarifi veriyor.

Karşınızda çocuk yok.

Geçiniz bunları.

Tıpkı bunun gibi Radikal’den bir aklıevvel de “Ben orada iki yıl yaşadım, devrimcilerin içinde önemli bir Troçkist damar var” demesin mi?

Konuşurken çıkardığı iştahlı ağız şapırtısından mütevellit insanda sadece acıkma hissi uyandıran bu adam, ekran başında, Tahrir Meydanı’nda cuma namazına durmuş saflardan “Troçkistleri” bir bir seçebilmişti!

Bu arada saçlarını dağıttıkça “dehası muhteşem bir aşkınlıkla suretine vurmuş bilim adamı” imgesi yaratacağını zanneden, “sol görünümlü sağ sosyolog” Ferhat Kentel’in hop oturup hop kalkarak “Hıristiyanlarla Müslümanlar Mısır’da polisin karşısına dikildi” diye çığlıklar atmasına hep birlikte şahit olduk.

Kentel’in çığlıklarından birkaç gün sonra at ve develerle meydanı basan Mübarek yanlısı tosuncukların ellerinde haç ve hilalin birlikte betimlendiği pankartların görülmüş olması, birilerinin bu meseleyi Mısır’da moda haline getirdiğini ortaya koymuş bulundu.

Yani Mübarek yanlıları da Mübarek karşıtları da aynı argümanları kullanıyor ve aynı görüntüleri vermeye çalışıyorlardı.

Bütün bu hercümerç içinde İhvan-ı Müslimin’in liderlerinden Saad Ketatini, “İsrail ve Mısır arasındaki bütün anlaşmalara saygılıyız” diyerek, son noktayı koydu.

İhvan’ı “siyasi nezaket” gösterisinde bulunmakla öven ve İhvan namına tevil üstüne tevil yapan arkadaşlar eğer namuslu tahliller yapmak konusunda samimi iseler, laf dolaştırmayı bırakıp, “İsrail ve Mısır arasındaki bütün anlaşmalara saygılıyız” cümlesini analiz etsinler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Eyvaz Arşivi