Hoca bilmiş
Olaylar karşısında kimi zaman ciddi anlamda şaşkınlığa düşenler, akıl danışmak için kime gitsinler?
"Hangi profesörü dinlesem, hak veriyorum" diyordu geçenlerde bir vatandaş.
Ekranda konuşan iki kişi, birbirine zıt fikirler serdediyor, fakat sanki ikisi de doğru söylüyormuş gibi geliyor dinleyene.
Siyasetçiler de siyaset yorumcuları da öyle.
Ağzı laf yapan, gemisini yürütüyor.
* * *
Böyle bir durumda, en iyisi, insanın, her zaman doğru konuştuğuna inandığı, fikirlerine güvendiği kişiye danışması...
Bu vasıflara sahip kişilerden biri de Nasrettin Hoca elbette.
Vaktiyle Hoca'ya sormuşlar:
"Hocam, eşeğe niye ters bindin?"
Aziz ve muhterem hocamız, ak sakal ve ak bıyıkları arasından, son derece müşfik bir edayla tebessüm etmiş ve şöyle cevap vermiş:
"Daha bu ne ki!"
* * *
Etrafında bulunanlar, bu cevap karşısında gülmüş.
Gülenler arasından bazıları, o sözün ne anlama geldiğini bile anlamamış hâlbuki.
Peşin peşin gülmüşler.
Nasılsa bir ara anlarız diye düşünmüş olabilirler.
Hoca söylediğine göre, vardır bir hikmeti ve dahi komik bir yanı...
Bazılarıysa anladığını zannedip anlamamış, yine de gülmüş.
Yanlış anlayanlarsa, anladığı şeye gülmüş kendince.
* * *
Gülmeyenler, bön bön bakanlar da tek cins değil tabii.
Anlamadığı için heykel gibi duranlar da, anladığı halde aynı davrananlar da mevcut.
Bu arada, parantez bile açmadan hemen belirtelim ki 'anlamak' ne kadar önemli!
Bildiğiniz 'nimet' yahu anlamak!
* * *
Gülenler-gülmeyenler, anlayanlar-anlamayanlar ve yanlış anlayanlar, Nasrettin Hoca'nın o cevabından sonra aralarında tartışmaya başlayınca, bir karışıklık olduğu ortaya çıkmış.
Geç vakit Hoca'nın kapısını çalmışlar.
"Yahu Hocam, bugün bir soru sorduk, bir cevap aldık; fakat herkes başka bir şey anlamış. Bu işin aslı astarı nedir, açıklar mısın bize? 'Daha bu ne ki' ne demek?"
* * *
Hoca, başındaki kukuletayı düzelterek, izah etmiş:
"A benim kıymetli hemşehrilerim, ben de farkındayım hem anlamayıp hem güldüğünüzün. Kimileri kahkaha atarken göbeğini bile tutuyordu. Gecenin bu vaktinde gelip kapımı çaldığınıza göre, izah etmem gerek...
Ben bugün eşeğe ters bindim, siz sebebini sordunuz, 'Daha bu ne ki' dedim."
"Eee?"
"E'si şu... Uzun yıllar sonra bu memlekette çok ilerlemeler kaydedilecek. İnsanlar yürümekten erinecekler ve kendi kendine yürüyen yollar, merdivenler yapacaklar. Üst kata çıkmak, alt kata inmek için, kuyudan kovayla su çeker gibi çalışan merdivenler inşa edecekler.
O usulle inip çıkmak pek kolay olacak. Lakin bazıları, inen merdivenle çıkanı birbirine karıştıracak ve milletin diline düşecek. İşte o zaman, ona benden daha fazla gülecek sizin torunlarınız."
Hoca'nın feraseti karşısında ahalinin kafası harman yerine dönse de en meraklı olan sormuş:
"Hocam, kim karıştırabilir ki inişle çıkışı?"
"Kim olacak, şu bizim Kılıçdarların torunlarından bir yiğit."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.