Hasdal'ı ziyaret ettim, cümlâlem görsün diye
Kemerburgaz'a gidip gelirken, İstanbul'u bilen bilir, yol Hasdal Kışlası yanından geçer.
Son zamanlarda sıkça o yolu kullanmak zorunda kaldığımız için, yoldan geçerken kulağımıza çalınan şarkılara, türkülere ve hatta manilere dikkat kesildik.
İlk duyduğumuz şarkı, Necdet Tokatlıoğlu'nun bir eseriydi.
"Bu ateşi sen yaktın içime gel de sen söndür..."
Hemen sonrasında, niye yavaşlıyor bu araç diye düşünmüş olmalı ki nöbetçi asker, uzun uzun düdük çaldı, biz de hızlanıp yolumuza devam ettik.
Ne olur ne olmaz, "çok meraklıysanız, siz de buyurun" sözüne muhatap olmak da var işin ucunda.
*
Biliyorsunuz o kışla içinde aynı zamanda askerî cezaevi bulunuyor.
Geçen hafta Balyoz davasına bağlı olarak bazı komutanlar mahkeme kararıyla tutuklandı ve Hasdal Cezaevi'ne gönderildiler.
Bizden evvel o yoldan geçenlerin rivayetine göre, daha önce orada misafir edilen bazı sanıklar şöyle bir mani söylemekteymiş:
"Mangal maşasız olmaz
Bura paşasız olmaz
Mahkemeden tel geldi
Gayri ayrılık olmaz..."
*
Balyoz sanığı yüksek rütbeli komutanların rahat ettirilmeleri hususunda Hasdal'da görev yapanlara talimat gönderildiğini de biliyor olmalısınız.
Onlarla sohbet edilmesi, hal hatır sorulması, 'Paşam' diye hitabedilmesi, konfora özen gösterilmesi, moral bozukluğu yaşamamaları için elden gelen ne varsa yapılması, meyve vs isterlerse derhal getirilmesi gibi hatırlatmalar yapıldı.
*
Yoldan geçerken kulağa gelen seslere dikkat kesilip, şarkı türkü ve mani söylendiğini duyanlar, oradakilerin neşeli vakit geçirdiğini, rahatlarının yerinde olduğunu, hatırlatmaların işe yaradığını düşünmekte...
"Şu dağlar olmasaydı
Lalesi solmasaydı
Ölüm Allah'ın emri
Mapusluk olmasaydı..."
Biri bunu söylerken, diğeri şöyle cevap veriyor:
"Dağlar dağladı beni
Gören ağladı beni
Ayırdı zalim felek
Hapse yolladı beni..."
*
Bir başkası da Azime Kız'a takmış kafayı:
"Gara üzüm salkımı yumulacak Azimem
Benim yârim saklı mı?
Bi yol görem yüzünü hopur hopur Azimem
Gaybedivercem aklımı...
Aşşa köyün pınarları da yandan harleyo amanın
Azime de gızın saçları da parleyo..."
*
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Koşaner, yanında birkaç komutanla beraber, koşa koşa Hasdal'ı ziyaret ettiği sıralarda, kulağa çalınan sözleri şu şekilde özetleyebiliriz:
"Al giydim alsın diye
Mor giydim sarsın diye
Hasdal'ı ziyaret ettim
Cümlâlem görsün diye..."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.