Cevher İlhan

Cevher İlhan

AKP’nin “3 y vaadi” ve basın özgürlüğü… (1)

AKP’nin “3 y vaadi” ve basın özgürlüğü… (1)

AKP iktidarı, “3 y formülü” vaadiyle, “yoksulluk, yolsuzluk ve yasakların kaldırılacağı” vaadinde bulunmuştu.

Yoksulluğun tarihe gömüleceğini vaat etmişti. Türkiye’de 12 milyon vatandaş sefâlet ve yoksulluk ölçüleri altında. Pahalılık had safhada. Son sekiz yılda başta temel gıda maddeleri, akaryakıt ve doğalgaz olmak üzere birçok kalemde yüzde 150’lere varan zamlar yapılmış.
Türkiye dünyada en pahalı benzini, mazotu kullanan ülke. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı, açık açık, akaryakıtta özel tüketim vergisi indirimininin söz konusu olmayacağını söylüyor. “Benzinin vergisini indirsek, vergiden çok daha fazlası yüksek faiz olarak vatandaşa döner, bütçe açık verir, vatandaş faiz darbesi yer, bedelini daha ağır öder” diyor!
Bu süreçte işsizliğin yüzde 11’e düştüğü belirtiliyor. Lâkin gerçek işsizliğin yüzde 20’leri aştığı belirtiliyor. “Türkiye’yi teğet geçtiği” iddia edilen son “küresel kriz”in üzerinden iki yıl geçtiği halde hâlâ yüzbinlerce işyeri kapalı ve hâlâ düşük kapasite ile çalışan fabrikalar var.
Türkiye global sermayenin at oynattığı bir “sıcak para cenneti” haline gelmiş. Başka ülkelerde bir ayda, bir yılda kazanamayacağı parayı Türkiye’de bir gecede kazanıyor. Carî açık, 48.5 milyor dolara varmış.
Esas vergi, memur, işçi ve asgarî ücretlilerden alınıyor. Getirilen “vergi afları”ndan bile öncelikle büyük yabancı sermaye istifade ediyor. Son yedi yılda iç ve dış borç seksen yıllık Cumhuriyet tarihinin borcunu katlamış, 500 milyar doları çoktan aşmış…
Özetle, AKP’nin “üç y”nin birincisi olan “yoksullukla mücadele”de iflas etmiş.

“YOLSUZLUKLA MÜCADELE” YOK…
AB’ye tam üyelik müzâkere sürecinde 35 başlıktan 13’ünü açtırabilen ve ancak bir başlığı kapatabilen Ankara’nın AB kırılganlığı, “3 y”nin ikincisi olan “yolsuzluk”la mücadelede de baş gösteriyor.
Dünya Şeffaflık Örgütü’nün “Küresel Yolsuzluk Raporu”nda 180 ülke arasında 61. sıradaki haliyle, Türkiye yolsuzlukta dünyada savaşın, işgalin, kaosun, iç çatışmanın, istikrasızlığın en fazla yaşandığı ülkeler kategorisinde.
Ve son yılların “AB ilerleme raporları”nın en başta gelen uyarıları, “Türkiye’de yolsuzlukların kamuda ve pek çok alanda yaygınlaştığı”na dair uyarılar aynen tekrarlanıyor.
AB ölçümlerine göre Türkiye’nin “yolsuzluk bilânçosu”, Ankara’nın yolsuzluktan sınıfta kaldığını gösteriyor. Türkiye’nin öncelikle “yolsuzluklarla mücâdele ile malî sicilini düzeltmesi” geliyor. Ankara’nın bu hususta ciddî tedbirleri alması, önemle öneriliyor.
“Türkiye’nin soruşturma, iddianameler, yargılama ve mahkûmiyetlerle tescil edilen malî sicilini düzeltmesi ve denetlemesi” gerektiği vurgulanıyor.
Ne var ki AKP siyasî iktidarı, bütün bu ikazlara mukabil, önleyici tedbirler yerine, yolsuzlukların önünü açan “düzenlemeler” yapıyor. Yolsuzlukların en çok olduğu alan olan özelleştirme ihâlelerinde yargının “kamu yararı” ve “yerindelik ilkesi” işlevsiz bırakılmış.
İktidar partisince son anda verilen öngergelerle değiştirilen “Sayıştay Kanunu”nuda, Anayasa ve AİHM kararlarına aykırı olarak, “yargı yetkisinin idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi”yle sınırlandırıyor. Bataklığı kurutmaya yanaşmıyor.
Bu arada Başbakan’dan birçok bakana, başta iktidar partisi olmak üzere çeşitli partilerden milletvekilleri hakkında yolsuzluk iddialarıyla dolu önemli dosyaların bulunduğu vasatta, özellikle siyasilere dair “ yolsuzluk dosyaları”, topyekûn siyaseti şâibe altında bırakıyor. Ne var ki AKP siyasî iktidarının bu konuda da ciddî bir çabası yok…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cevher İlhan Arşivi