Kasımpaşa.. İstanbul’umuzun güzide bir semti.. Ve bu semtin takımı Kasımpaşa, 43 yıl aradan sonra 2007’de birinci lige çıkmıştı.. Play-off finalinde Altay’ı penaltılarla geçmişti Lacivert-Beyazlılar ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor’dan sonra mutlu sona ulaşan 2. İstanbul ekibi olmuştu..
İsterseniz İstanbul’un bu önemli semtinin takımı olan Kasımpaşa’nın tarihçe-i hayatını inceleyelim..
Altıntuğ Kulübü ile Kasımpaşa Terbiye-i Bedeniye Kulübü’nün birleşmesiyle kuruldu Kasımpaşa!.. 1942 yılına kadar Altıntuğ adını taşıdı. 1939-1945 ve 1946-1958 yılları arasında İstanbul 1. liginde, 1959-1963 arası Türkiye 1. liginde oynadı..
En büyük başarısı ise, 1961-62 sezonundaki beşinci olması..
Kasımpaşa, 1963-1964 sezonu sonunda sonuncu olarak 2. lige, 1967-69 sezonunda 3. lige ve 1978-79 sezonunda amatör kümeye düştü.. Lacivert-Beyazlı takımın çıkışı 2000’li yılların başlarında oldu.. 2004-2005 sezonunda 3. Lig’den Lig B’ye, 2005-2006 sezonunda ise Lig B’den 2. Lig A Kategorisi’ne yükselerek tırmanış gösterdi..
Bilindiği gibi de geçen sezon play-off maçlarında önce Diyarbakırspor’u 2-1, ardından da finalde Altay’ı penaltılarla 7-6 geçerek şampiyonluğa ulaşmıştı..
Kasımpaşa maçlarını 15.000 seyirci kapasiteli Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu’nda oynuyordu ama bu sene Haluk Ulusoy federasyonunun adeta hışmına uğradı.. Kasımpaşa’nın sahasını uluslarası normlara uygun bulmayan futbol federasyonu, Kasımpaşa’yı sahasından kopartıp 80 bin kapasiteli 0limpiyat Stadı’nda, üstelik de boş tribünler önünde oynamaya mahkûm etti..
Bu durum takımın konsantrasyonunu bozdu..
Tabiî işler bozulmaya görsün bir kere, ardından çorap söküğü gibi gider.. Alınan olumsuz neticeler kulübün, futbolcuların teknik heyetin ve tabiî ki taraftarların moralini bozdu.. Seri hoca değişimi yaşandı.. Takımı 1. lige taşıyan Kadir özcan gönderildi..
Ardından Lorant’a kurtarıcı gibi sarıldı Lacivert-Beyazlı camia!.. Ama Lorant da fos çıktı.. Sonra, Uğur Tütüneker takıma monte edildi.. Ve şu anda takımın başında Uğur var..
Süper ligin ilk yarısı Kasımpaşa açısından berbat geçti.. İkinci yarının ortalarına doğru ise bir hareketlenme oldu takımda.. Deplasmanlarda daha iyi oynayan ve neticeler alan bir Kasımpaşa izledi taraftarlar.. Hatta Galatasaray’ı Ali Sami Yen’de 1-0’la geçti Kasımpaşa takımı.. Ancak iç sahada başarılı neticeler bir türlü alınamıyordu.. Ve ligin bitmesine 4 hafta kala da küme düşmesi kesinleşti Kasımpaşa’nın!.. Bu küme değiştirmenin en büyük faktörü kendi sahasında oynayamamış, kendi taraftarlarıyla bir türlü bütünleşememiş olması ve 0limpiyat Stadı’nda kaybettiği puanlar oldu!..
Kasımpaşa’nın canı sağolsun..
İnanıyorum ki; akıllı yönetimlerle, takımın dilinden iyi anlayan teknik heyetle, ve de taraftarların kenetlenmesiyle, bu takım yeniden süper lige çıkar..
Zira, o potansiyelin var olduğunu görüyorum..
Gelelim bir başka düşene..
Rizespor.. Rengini denizin mavisinden ve ormanın yeşilinden alan Karadeniz’in incisi bir kulübümüz.. Rizespor her sene taraftarına çile çektiriyordu.. Her sezon da adeta direkten dönüyordu.. Ve bu sene olan oldu.. Kasımpaşa’dan sonra bildiğiniz gibi Rizespor da küme düştü..
Rize’ye de ikinci ligde başarılar diliyoruz..
Umarız onu da yeniden 1. ligde görürüz..
Şimdi bir başka şeye değineceğim..
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın futbola müdahale ettiğini iddia eden bazı zihnievvellere iki kelime etmek istiyorum..
“Ey akılsız ve fikirsiz iftira taifesi..
Ey spor ahlâkından ve spor nezaketinden uzak fitne mikserleri..
Hani Başbakan futbola müdahale ediyordu?.. Hani Tayyip Erdoğan o çirkin üslûbunuzla futbolu inceden inceye oyuyordu?.. Eğer müdahale etmiş olsa, doğup büyüdüğü Kasımpaşa, ana-baba memleketi olan Rize, küme mi düşerdi?.. Ne müdahalesi, ne oyması?.. Şimdi konuşsanıza hadi..”
Allah bu iftiraları atanları ıslah etsin!..
Islah olacak tarafları kaldıysa tabiî..