Müslüman Kardeşler’de cemaatin merkezi yönetiminin başkanlığına seçilen şahsa genel mürşid deniyor. Yerel yapılanmaların başkanlığına seçilenler için ise genel murakıb sıfatı kullanılıyor.
ürdün’deki Müslüman Kardeşler cemaatinin yeni genel murakıbının ve Şura Meclisi üyelerinin belirlenmesi için geçtiğimiz çarşamba akşamı (30 Nisan tarihinde) bir seçim yapıldı. çünkü cemaatin teşkilat yapısına ve çalışma düzenine göre Şura Meclisi’nin üyeleri ve başkan seçimle belirleniyor.
Şura Meclisi üyelerinin çoğunluğu yeni dönemde genel murakıbın değişmesinden yana görüş ortaya koymuşlardı. Bununla birlikte aynı başkanın devam etmesinden yana görüş beyan edenler de vardı. Dolayısıyla seçim öncesinde bu görevi yürüten Sâlim Fellahât yeniden aday oldu. Fakat genel murakıbın değişmesinden yana görüşe sahip olanların ekseriyeti oluşturması sebebiyle bir diğer aday Prof. Dr. Hemmam Said çoğunluğun oyunu aldı ve böylece genel murakıb değişmiş oldu. Verilen bilgilere göre Prof. Hemmam Said az bir farkla seçimi kazandı.
üstad Sâlim Fellâhât muhtelif vesilelerle görüştüğümüz ve yakından tanıma fırsatı bulduğumuz değerli bir hareket önderiydi. ürdün’deki Müslüman Kardeşler’in başkanlığını yürüttüğü sürece hareketin öne geçmesi ve toplumdaki etkinliğini artırması için elinden gelen gayreti gösterdi.
Geçtiğimiz Mayıs ayında Konya’daki sivil toplum kuruluşlarının Alanya – Karaburun’da düzenlediği Ufuk Turu etkinliklerinde her ikisi birlikte organizasyonun konukları arasında yer almışlardı. Programda her ikisine de birer şükran plaketi verilmişti. Prof. Hemmam Said’in plaketini takdim şerefinin bana verilmesinden de mutluluk duyduğumu burada bir kez daha ifade etmeliyim.
Bu vesileyle ürdün Müslüman Kardeşler cemaatinin yeni genel murakıbı Muhterem Hemmam Said’den de biraz söz etmek istiyorum.
Prof. Dr. Hemmam Said aslen Filistinlidir. Bu yüzden ürdün’deki cemaatin Filistin asıllı ilk genel murakıbı olarak anılmaktadır. Ancak cemaat genel anlamda Filistin davasıyla birinci derecede ilgilendiği ve bu konuda büyük hassasiyet gösterdiği için yönetimdeki şahsiyetlerin Filistin asıllı olmasının veya olmamasının bu konudaki duyarlılık derecesini etkilemeyeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Zaten cemaatin ileri gelenlerinin etnik ya da coğrafi kökenlerinin öne çıkarılması da hoş karşılanmamaktadır.
Prof. Said, İslâmî ilimler alanında tahsil görmüş ve bu alanda öğretim görevlisi olarak çalışmak suretiyle hizmet vermişti. Hadis alanında ihtisas yapmış ve bu dalda profesörlük unvanı almıştı. Fakat hadisin yanı sıra, fıkıh başta olmak üzere tüm İslâmî ilimlerde kendini ispat etmiş bir otorite olduğunu söyleyebiliriz.
Amman üniversitesi’nin Şeriat Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyordu. Fakat İslâmî duyarlılığını öne çıkarması, işgalci Siyonist devletle diplomatik ilişkilere karşı tavırları ve bu konuda bir hareket önderi olarak kendini göstermesi sebebiyle yönetimin baskıcı uygulamalarına maruz kaldı ve erken emekliliğe sevk edildi. Emekli olduktan sonra kendini tamamen cemaatin faaliyetlerine vakfetti, irşad ve bilgilendirme çabalarına katkıda bulunmaya çalıştı.
Son dönemde cemaatin Şura Meclisi üyeliğinin yanı sıra Fetva Kurulu’nun da başkanlığını yapıyor, ayrıca kendisine tahsis edilen odada Müslümanlara ilim hizmeti veriyordu. Herhangi bir fıkhî konuda kafasına soru takılan kişi şahsen ya da telefonla ona başvurarak ilminden yararlanmaya çalışıyor, o da kendisine başvuranları bilgilendirmeye gayret ediyordu.
Prof. Said, hakkındaki yorum ve değerlendirmelerde “cemaatin sertlik yanlısı” kanadından olarak lanse ediliyor. Oysa onun bu konudaki tutumu işgalci Siyonist devletle ilişkilere karşı olması ve ilkelerin korunması konusundaki kararlılığı ile ilgilidir. Yoksa toplumsal ilişkilerde son derece yumuşak, cana yakın, sıcakkanlı ve mütevazı biridir.
Ben Muhterem üstatla Allah’ın izniyle 1989’dan bu yana yani 19 yıldır tanışıyorum. ürdün’e her gidişimde kendisini ziyaret etmişimdir. Kendisinin Türkiye ziyaretlerinde de Allah’ın izniyle görüşme ve sohbet etme fırsatlarımız oldu. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in bize gösterdiği sünnet çizgisi üzere hayat sürmeye özen gösteren çok değerli bir ilim adamı olduğunu hakkındaki müşahedelerime dayanarak söyleyebilirim.
Yüce Allah’tan eski başkan Sâlim Fellâhât’ı hizmetlerinden dolayı en güzel şekilde mükâfatlandırmasını, yeni başkanın da üstlendiği ağır sorumlulukta yüzünü ak çıkarmasını, görevini en mükemmel şekilde yerine getirmesi için kendisine yardımcı olmasını diliyoruz.