Necmettin Erbakan’ın cenazesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülen en kalabalık bir cemaatle kaldırıldı. Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başbakan katıldı. Üçü de Erbakan’la politikaya girmiştir. Ama Merhum’a ters görüşteki Devlet Bahçeli, Deniz Baykal, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu da vardı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Koşaner’in tâziyet bildirisi ve 1. Ordu Komutanının cenazeye gelmesi, Silâhlı Kuvvetler’le Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, Türkiye’nin yüksek menfaati gereği barışık olduklarının ifadesidir. Bu tutum yurtseverliktir, milletimizi memnun eder, çok sevindirir. Endişeleri giderir. Cenaze sonrasında da devamı ile Türkiye daha büyük ve daha kolay mesafe alacaktır.
Artık tansiyonu yükseltmek değil, düşürmek, daha iyidir. Hangi eğilim içinde hangi partiyi tutarsa tutsun millet, bundan hoşnûd olur, faydalanır. Marjinal gruplar dışında Türkiye’de birbirine zıt iki politik görüş var. Daha fazla demokrasiyi savunan taraf daha kazançlı çıkar. Tek görüşlü ülke olmaktan Allah bizi muhafaza buyursun!
Merhum Erbakan, iki cihan savaşı arası (1918-1939) Avrupa şartlarına göre kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin uyguladığı rejime temelinden karşıt bir rejim teklif etti. Bayar-Menderes’in ve devamı Demirel’in karşıtlığına benzemeyen, zıt bir sistemi savundu. Erbakan bu teklifinden zerre şaşmadı. Bundan dolayıdır ki çağdaş dünyaya uyum sağlamakta zorlandı ve başka partiler kuruldu, yollar ayrıldı.
Adalet ve Kalkınma Partisi, bu zorluğu yenebilen büyük harekettir. Ancak tamamen değilse de epey geniş ölçüde Millî Görüş’e dayandığı söylenebilir.
Hâsılı Prof. Necmettin Erbakan, her zaman muhaliflerinin taraftarlarından fazla olmasına rağmen, Cumhuriyet dönemi Türkiyesi’nin en renkli politikacılarından biri değerlendirmesiyle tarihe geçecektir. 3 ay sonra seçime girebilseydi alacağı oyun pek çok fazlasının cenazesine katılması, ekol sahibi önemli bir politikacıya gösterilen millî ilgi şeklinde tefsir edilebilir.